04.07.2013 - 12:15 | Son Güncellenme:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çözüm sürecinde yola çıkarken ‘etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacağız’ dediklerini anımsatarak, “Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. AK Parti tüm inanç gruplarına eşit mesafededir. Tüm inanç gruplarının inancını yaşama güvencesi, AK Parti iktidarıdır. Ama bunu farklı noktalara çekmek suretiyle, inanç gruplarımızı tahrik etme gayreti içinde olanlar var. Bu millet o tür grupları da affetmeyecektir” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinde değişiklik öngören yasa tasarısına ilişkin değerlendirmede bulundu. Erdoğan, tasarı ile demokrasiye güç katarak, demokrasi üzerindeki yanlışı, yıllarca istismar edilen bir gerekçeyi tamamen ortadan kaldıracak bir adım attıklarını ifade ederek, “On yıllardır demokrasiye müdahale için bir gerekçe olarak gösterilen, müdahalelere kılıf olarak sunulan TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddeyi artık değiştiriyoruz” dedi. 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 müdahaleleri ile 28 Şubat müdahalesi ve daha sonrasında tertiplenen müdahale girişimleri için gerekçe olarak hep TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin gösterildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “AK Parti Hükümetleri olarak anayasal değişiklik yaparak bütün bu müdahaleler için yargı yolunu açan biz olmuştuk. Yargıda hesap veren sorumlular ağız birliği etmişcesine hep bu 35. maddenin arkasında sığınmış, demokrasiye yönelik girişimleri için bir kılıf, bir mazeret olarak sunmuşlardı. Şimdi biz bu kılıfı, bu yanlışı, demokrasimiz üzerindeki bu gölgeyi artık kaldırıyoruz. Yapacağımız değişiklikle TSK’nın vazifesini ve askerlik kavramını yeniden tanımlıyor, bu maddenin farklı şekilde yorumlanmasının, meşhur deyimiyle durumdan vazife çıkarılmasının önüne geçiyoruz” diye konuştu. Erdoğan, düzenlemenin Türkiye'ye, millete, demokrasiye hayırlı olmasını dilerken, milletvekillerine, “Meclis aşamalarında her birinizin bu önemli değişikliğin ruhuna ve felsefesine yaraşır şekilde hareket edeceğine şüphe duymuyorum. Bu maddeyi genel kuruldan geçireceğinize, en önemlisi de bu değişikliği milletimize en iyi şekilde anlatacağınıza inanıyorum” diye seslendi.
-“DÜZENLEMELER HAYATA GEÇMEDEN TATİLE ÇIKMAK YOK”
Yine, sanayi işletmelerine sicil affından yasa dışı bahis oyunlarının engellenmesine, sözleşmeli personelin kadroya alınmasından sürücü belgelerine kadar pek çok önemli değişikliğin de en kısa sürede Meclis Genel Kurul gündemine gelerek, hayata geçirileceğine inandığını ifade eden Erdoğan, “Bunlar çıkmadan tatile çıkmak yok. Önce bunları halledeceğiz, ondan sonra tatile çıkacağız” diye konuştu.
ERDOĞAN'A TÜRKÜLÜ DESTEK
-“MAKARNACI, KÖMÜRCÜ DİYEN ZAVALLILARI ALLAH’A HAVALE EDECEĞİZ”-
Başbakan Erdoğan, önümüzdeki hafta başlayacak Ramazan Ayının tüm İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerken, partisini tarafından yapılan sosyal yardımların eleştirilmesine ise sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Zekat, sadaka, paylaşma, dayanışma gibi kavramlar sadece dini kavramlar değil, bizi biz yapan, bizim tek bir millet olmamızı, asırlar boyu ayakta kalmamızı sağlayan kavramlardır. Birileri bunu anlamıyor olabilir. Bizim gerek bireysel, gerek teşkilat, gerek hükümet olarak sosyal yardımlar konusundaki hassasiyetimiz farklı yerlere çekmek isteyenler olabilir. Hatta kendi yaşadığı mahallesinden çıkmadığı için, Türkiye’nin tamamını da kendi yaşadığı lüks mahalle gibi zannettiği için cahillik içinde ihtiyaç sahiplerini ‘makarnacı, kömürcü’ diye aşağılamaya cürret edenler de olabilir. Bu zavallılara kulak asmayacak, bu dertlerine deva bulunmaz çaresizleri ve sadece Allah’a havale edeceğiz. Benim aziz milletimi, benim ihtiyaç sahibi kardeşimi ‘makarnacı, kömürcü, pirinç için, un için oyunu satan adam’ diye lanse edenler kibir hastalığı içinde vicdanının kaybetmiş zavallılardır. Bu çok eski bir hastalıktır. Bu devası olmayan, ilacı bulunmayan, şifası mümkün olmayan bir hastalıktır. Bu tekebbür, bu kibirlilik yani vicdansızlık millet karşısında her zaman kaybetmiştir ve bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur” ifadelerini kullandı.
Bundan sonra da sosyal yardımları daha bir aşkla sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın PTT ile işbirliğinde başlattığı “Sosyal Yardım Kart Sistemi” uygulamasına değinerek, “Yeni uygulama ile artık tam anlamıyla sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Şartlı nakit transferi, eşi vefat eden kadınlara nakdi yardım, yaşlı ve engelli yardımı, evde bakım aylığı, muhtaç asker ailelerine yardım gibi programlardan düzenli ödeme yapılan vatandaşlarımıza artık bir kart veriyoruz. Yaklaşık 200 milyon vatandaşımız kuyruğa girmeden, gururları incinmeden bu kartlarla paralarını çekebilecekler” dedi.
-“YOLA ÇIKARKEN ETNİK, BÖLGESEL, DİNSEL MİLLİYETÇİLİK YAPMAYACAĞIZ DEDİK”-
Akil İnsanlar heyetiyle geçtiğimiz hafta İstanbul’da yapılan final toplantısını anımsatarak, çözüm sürecine değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonuna kadar, tek bir ferdi kalıncaya kadar ülkesini, milletini, sınırlarını, bayrağını, onurunu ve şerefini kahramanca korur ve koruyacaktır. Tarihin hiçbir döneminde vatanımız için bayrağımız için canımızı ortaya koymaktan kaçınmadık bundan sonra da kaçınmayız. Biz yola çıkarken bir şey söyledik, bugün de aynı noktadayız. Ama bize söylemediğimizi söylüyormuş gibi atfedenler bize saygısızlık yapıyorlar. Biz yola çıkarken Afyonkarahisar’dan şunu söyledik; ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ dedik. Tek din, tek dil demedik. Bunlar bize iftiradır çünkü bizim devlet yönetim anlayışımızda tek dinci bir anlayış yoktur. Farklı dinlere mensup insanları idare etmek bizim devlet yönetim anlayışımızın en başarılı kısmıdır. Farklı dillere mensup insanları yönetmek bizim devlet yönetimdeki en başarılı yönümüzdür. Ama bu tür iftiralarla bizi halkın nezdinde farklı yerlere çekmek gibi gayretin içerisinde ne yazık ki olanlar var.”
-“BİRİNİ BİR KENARA KOY, BİRİNİ BİR KENARA KOY BİZİM KİTABIMIZDA ASLA BÖYLE BİR ŞEY YOK”
Yola çıkarken yine ‘etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacağız’ dediklerini söyleyen Erdoğan, Türkiye’de 36 farklı etnik unsur bulunduğunu belirterek, ”Bizim için Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Roman, Arnavut, Boşnak aklınıza ne gelirse, hepsi bizim canımız, ciğerimizdir, kardeşimizdir. Biz hepsine eşit mesafedeyiz. ‘Birini bir kenara koy, birini bir kenara koy’, bizim kitabımızda asla böyle bir şey yok” diye konuştu. AK Parti’nin yüzde 50 oyla geldiğini ama yüzde yüze hizmet ettiğini belirten Erdoğan, iktidarları döneminde Batıyla Doğu arasındaki makasın kapandığını, hizmet götürürken bölge ayrımı yapmadıklarını ifade etti.
AK Parti’nin bütün inanç gruplarına eşit mesafede olduğunu da vurgulayan Erdoğan, “Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Laiklikle ilgili tanımımızda partimizin programı içinde çok net, açık olarak bu vardır; AK Parti tüm inanç gruplarına eşit mesafededir ve tüm inanç gruplarının inancını yaşama güvencesi, AK Parti iktidarıdır. Bizim anlayışımız budur. Ama bunu farklı noktalara çekmek suretiyle, inanç gruplarımızı tahrik etme gayreti içinde olanlar var. Bu millet o tür grupları da affetmeyecektir. Bu tahrik olayı ülkemize zarar verir. Yazıktır, günahtır. Biz bir olacağız, iri olacağız, beraber olacağız, diri olacağız”
LEVENT KIRCA'YA SERT ELEŞTİRİ
Erdoğan, isim vermeden Levent Kırca'yı eleştirdi.
"Biri çıkmış Londra’da İstanbul’un artık kurtarıldığından bahsediyor. Tüm bunlarla ilgili hukuk yollarını da çalıştıracağız. Bu da tabi sanatçı. Almış eline megafonu orada sanatını icra ediyor. E bunun da hesabını vermesi lazım. Masum gerekçelerin arkasına sığınıp suç işleyenler asla cezasız kalmayacaktır. Millet iradesini gasp etmek o kadar kolay değil."