29.03.2017 - 11:33 | Son Güncellenme:
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen ve güzellik uzmanı esnafların katıldığı “Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet” programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, güzellik uzmanı esnaflarının beklediği Güzellik Uzmanlarının Tıbbi Cihaz Kapsamına Girmeyen Cihazları Kullanarak Tıbbi Amaçlı Olmayan İşlemleri Yapabilmesi ve Bu Uzmanların Sahip Olması Gereken Belgeleri Düzenleyen Bakanlar Kurulu kararını kürsüde imzaladı. “Her esnafımızın olduğu gibi sizlerin de sorunlarının çözümü konusunda elimizden geleni yapmak görevimizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, güzellik uzmanlarının beklediği Bakanlar Kurulu kararının biraz geciktiğini, birazdan Külliyede olacağını söyleyerek, bu kararını onaylayacağı müjdesini verdi.
Yaptığı konuşmanın ardından kararnameyi kürsüde meslek mensupları ile birlikte imzalayan Erdoğan, “Şimdi kararname hazır, Özel Kalem Müdürüm Hasan Bey nerede, getir bakalım kararnameyi. Güzellik Uzmanlarının Tıbbi Cihaz Kapsamına Girmeyen Cihazları Kullanarak Tıbbi Amaçlı Olmayan İşlemleri Yapabilmesi ve Bu Uzmanların Sahip Olması Gereken Belgeleri Düzenleyen Bakanlar Kurulu kararını imzalıyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güzellik uzmanlarına yaptığı jest meslek mensupları tarafından coşkuyla alkışlandı.
Erdoğan, Türkiye'de birçok kişinin '16 Nisan'dan sonra ne olacak?' diye sorduğunu dile getirdi. Bu soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha güzel bir Türkiye olacak. Bazı gerçekler var ki gözü olup da görmeyenler olur. Kulağı olup, duymayanlar olur. Dili olup, gerçeği söylemeyenler olur. Örneğin; 14 yıl bu ülkede bizler bir sessiz devrim gerçekleştirdim. Bunu ben konuşmuyorum. Bunu, bize bugün saldıran Batı konuşuyordu. Ben önce bir işçiydim ve babam memurdu; fakat annem hastaneye gideceği zaman sırada beklemesin, diye numarasını almaya giderdim. Çocuğum ve o kuyruklarda çektiğimiz çileyi bilirim. Doktor reçeteyi yazar. İlacın yarısı var, yarısı yok. SSK'lı olarak hastaneye gittiğim zaman Kasımpaşa'da oturuyordum. Okmeydanı SSK'ya giderdik. Okmeydanı SKK, hijyen şartları olmayan bir hastaneydi. Şu anda ana muhalefetin başındaki zat, oralarda genel müdürlük yaptı. O günün genel müdürü olan zat, aynen şu ifadeyi kullanıyor. '10 yıl önce, bugünden daha iyiydi' diyor. Senin görevin ne? Eğer o daha iyiyse sen daha iyisini yapacaksın. Biz aldığımız Türkiye'yi geri götürmedik. İleri götürdük" diye konuştu.
"SENİN DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ DÜŞÜNEREK, ORAYA BU İSMİ VERMEDİK"
İstanbul Sarıyer'de, Hacıosman Metro İstasyonu çıkışında bulunan 'hayır' çadırını ziyaretiyle ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Dün bir 'hayır' çadırına girdim. Dedim, niye 'hayır' diyorsunuz? 'Çağdaş bir Türkiye için' dediler. 'Peki, neyiniz eksik' dedim. Cevap yok. Dedim ki 'Bak kardeşim, sloganik konuşmayalım. Niye, neyi yapıyoruz. Bunu bilelim. Şu anda Türkiye'de, bulunduğumuz yer de Tarabya, şurada Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. Üçüncü köprü. Bir de buna hızlı treni ilave ediyoruz'. Oradan bir tanesi hemen atladı. 'Niye adını Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz? Siz ayrımcılık yapıyorsunuz' dedi. 'Çok ayıp, üzüldüm buna' dedim. 'Yavuz Sultan Selim'i demek ki iyi tanıyamamışsın. Onun döneminde Osmanlı, 15 milyon kilometrekarelik topraklara sahipti. Böyle bir sultanın ismini oraya vermekten daha doğal ne olabilir? Biz bunu senin düşündüğün gibi düşünerek, oraya bu ismi vermedik. Bu hünkara, bu yakışır diye ismi oraya verdik'. Fakat neyi, neden, nasıl; eğer bu soruları kendimize sormazsak cevabını işte bu şekilde alıyoruz. Niye bizi Batı'nın yöneticileri kıskanıyor? İşte bundan kıskanıyor. Eskiden görüyorduk ya 'Çılgın Türkler' diye. 'İşte bu Türkler çıldırdı' diyorlar. Evet, biz kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz"
"HANGİNİZE MÜDAHALE EDİLDİ? HANGİNİZİN GELİP DE DÜKKANLARI KAPATILDI?"
Anayasa değişikliğiyle ekonomide, yatırımlarda ve istihdamda daha güzel bir Türkiye görüleceğini belirten Erdoğan, "Demokraside daha güzel bir Türkiye gelecek. Hak ve özgürlüklerde daha güzel bir Türkiye olacak. Ben kurucusu olduğum için böyle konuşuyorum. Yoksa bu ifadeyi şurada, şu şekilde kullanmak belki bazılarına garip gelebilir. 'Bu AK Parti, bizim yaşam koşullarımıza müdahale ediyor'. Ne diyorlar? Burada güzellik uzmanları var. Hanginize müdahale edildi? Hanginizin gelip de dükkanları kapatıldı? Biz geldik, işte 14 sene; biz artık kapatıyoruz. Böyle bir müdahale söz konusu mu? Bazıları yalan, adeta makine. Bunlar yalan makinesi. İftira, her şey bunlarda var. Fakat biz ekonomide, yatırımlarda, istihdamda daha güzel bir Türkiye göreceğiz" dedi.
"ŞU ANDA TERÖRÜN BELİNİ KIRIYORUZ"
Terörle mücadeleye ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Terörle mücadelede daha güzel bir Türkiye olacak. Şu anda terörün belini kırıyoruz. İnlerine girdik. Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de şu anda inlerine girdik. Tüm silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularımız hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Sadece içeride değil; Suriye'de de Cerablus, Rai, Dabık, Bab bütün buralarda DEAŞ'ı, PYD'yi temizleyerek yolumuza devam ediyoruz. Bu ülkede, huzurumuza kim musallat olursa bedelini ödeyecek. Bölgemizde sorunların çözümünde daha güzel bir Türkiye olacak. 16 Nisan'a husumetin kör ettiği gözlerle değil; akıl gözüyle gönül gözüyle bakan herkes bu güzellikleri görecektir" diye konuştu.
"DAHA HIZLI GİDECEĞİZ, PATİNAJ OLMAYACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Anayasa değişikliğiyle gelen yeni sistem, ülkemizin demokraside ve ekonomide ulaşmak istediği hedeflere yürüyüşünü kolaylaştıracaktır. Daha hızlı gideceğiz. Patinaj olmayacak. 1950'den bugüne kadar parlamentoda 484 gen soru verildi. Ne işe yarar bu gen soru? Biliyor ki bu gen soru kabul edilmeyecek; ama buna rağmen gen soru verirler. Bunların hepsi zaman kaybıdır. İstiyoruz ki artık böyle pet şişeler fırlatılmasın. Fırlatılsa bile asgariye insin. Neler yaşadık. Son 14 yıldır yaptığımız tüm reformlarda, attığımız tüm adımlarda bize çelme atanlar adeta burnumuzdan getirenler; şimdi bize bu 14 yılı örnek gösteriyor. İyi de bu dönemdeki çalışmalar onların sisteminin zaaflarını kullanarak, önümüze çıkardıkları tüm engellere rağmen yapılmıştır. Biz neyi başardıysak bunlara rağmen başardık"
"AYNI İDEALLERİ PAYLAŞAN KADROLAR OLARAK ŞU ANDA UYUMLU HALDE ÇALIŞIYORUZ"
Anayasa değişikliğiyle Türkiye'de, son 14 yıldaki istikrar ve güven ortamının kalıcı hale getirilmek istendiğini söyleyen Erdoğan, "Bu dönemlerde yaşanan krizlerin, kaosların, acıların en önemli kaynağı yönetim sistemimizin eksikleridir. Biz bu son 14 yıldaki istikrar ve güven ortamını kalıcı hale getirmek istiyoruz. Huzur gelsin. Barış, sevgi, kardeşlik egemen olsun. Yoksa mevcut sistemde cumhurbaşkanıyla başbakanıyla hükümetiyle Meclis'iyle zaten aynı idealleri paylaşan kadrolar olarak biz şu anda uyumlu halde çalışıyoruz. Ama daha iyisini yapmak, daha ileri gitmek mümkünken bunu niye yapmayalım?" dedi.
"GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN PARTİSİNİ BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN SİYASİ UZANTILARINI İKTİDARA TAŞIMAK İÇİN KOLTUK DEĞNEĞİ YAPTILAR"
Konuşmasında 7 Haziran 2016 seçimini de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "7 Haziran seçim sonuçları daha resmen açıklanmadan verilen beyanatları hatırlıyorsunuz değil mi? 'Cumhurbaşkanlığı makamı tartışmalı hale gelmiştir' demişlerdi ve seçimin hemen arkasından Diyarbakır'ı hatırlayın. 53 Kürt kardeşimizi öldürdüler. Öldüren Kürt, öldürülen o da Kürt. Bunların benim Kürt vatandaşlarımı temsil etmek, diye bir derdi yok. Bunlar insan düşmanı. Gazi Mustafa Kemal'in partisini bölücü örgütün siyasi uzantılarını iktidara taşımak için koltuk değneği yaptılar. Şu anda kim 'hayır' diyor? İmralı'daki terör örgütünün başı diyor. Kandil'de şu anda terörist başları diyor. Şu anda ana muhalefetin başı onlarla beraber hareket ediyor. Bunu anlamak mümkün değil"
"PARLAMENTO BİNASI ÖNÜNDE SİLAHI ŞAKAĞA DAYAYACAK, İSVİÇRE YÖNETİMİNİN SESİ ÇIKMAYACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsviçre'de terör örgütü yandaşlarının düzenlediği mitinge ilişkin "Şu anda 'hayır' için Avrupa'ya gidenler var. Kimle beraber çalışıyorlar? Terör örgütünün oradaki uzantılarıyla beraber çalışıyorlar. Benim bakanıma uçuş izni vermeyenler, benim bayan bakanımı Hollanda'ya sokmayıp, arabanın mahkum edenlerle beraber hareket ediyorlar. En son şahsımla ilgili İsviçre'de, parlamento binası önüne dev bir pankart astılar. Üzerinde benim resmim var. Silahı da benim şakağıma dayadılar. Şimdi ben buradan tüm milletime sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanına İsviçre'nin parlamento binası önünde dev bir poster asacaklar, silahı şakağa dayayacak. Orada polisin nezaretinde terör örgütleri yürüyüşünü yapacak ve İsviçre yönetiminin sesi çıkmayacak. Hiç önemli değil. Biz buralara milletimizle geldik. Biz bunlarla gelmedik" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANININ MECLİS'İ FESİH YETKİSİ YOK, BUNLAR HEP YALAN"
Anayasa değişikliğinde cumhurbaşkanının Meclis'i fesih yetkisinin olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: "'Meclis'i fesih yetkisi var' diyor. Cumhurbaşkanının Meclis'i fesih yetkisi yoktur. Böyle bir şey söz konusu değil. Bunlar hep yalan. Meclis, cumhurbaşkanını ciddi manada denetleme yetkisine sahiptir. Aynı Meclis, yine cumhurbaşkanıyla alakalı şu anda vatana ihanetle ancak cumhurbaşkanı yüce divana gider. Bundan sonraki süreçte hangi suçu işlerse işlesin eğer Meclis, o çoğunlukları sağlarsa cumhurbaşkanını yüce divana gönderir. Böyle bir dönem başlıyor. Bunların anlattığı gibi değil"
"FETÖ'CÜ PARALEL DEVLET YAPILANMASINA HAYAT HAKKI TANIMAYACAĞIZ"
FETÖ ile mücadeleye ilişkin de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu devletimizi bölmek isteyenler, FETÖ'cü paralel devlet yapılanmasına da hayat hakkı tanımayacağız. Ülkemizi bölmeye çalıştılar; ama milletimiz onlara gereken cevabı verdi. Saldıran kimdi? O FETÖ denen alçağın, bu ülkedeki devletimizin kurumlarına sızmış alçaklarıydı. Bu hainler karşısında yılmayan bu millet, destan yazmaya devam edecektir" dedi.