03.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Kıvanç El - Bişkek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan’da dolarla ticaret yapılmaması çağrısında bulunarak, “Uluslararası ticaretin dolara bağımlılığı daha büyük sorun haline geldi. Bizler aramızda yerli ve milli parayı kullanmak suretiyle doların egemenliğine yavaş yavaş son vermemiz gerekiyor. Bu sistem küresel serbest ticaretin en büyük ayak bağıdır” dedi. Erdoğan, Rusya, İran ve Çin ile bu konuda görüşmelerin yapıldığını da hatırlatarak, “Tüm ülkelerle yerel paralarla ticaretin imkanlarını zorlayacağız” diye konuştu.
Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov ile birlikte Türkiye-Kırgızistan İş Forumu’na katıldı. Erdoğan, burada şu mesajları verdi:
BİZİM ALPERENLERİMİZ: Soyumuz bir geçmişimiz bir inşallah geleceğimiz de bir kardeşler topluluğuyuz. Ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin alınan mesafeye rağmen hala arzu ettiğimiz seviyelerin gerisinde olduğunu da ifade etmek isterim... 2013 yılında Kırgızistan’a yaptığım ziyarette belirlenen 1 milyar dolarlık hedefin halen çok uzağındayız. 500 milyon doları dahi bulmayan ticaret hacmi bize yakışmıyor. 6 milyon nüfusa sahip Kırgızistan ve 81 milyonluk Türkiye toplamda 87 milyon yapar. 87 milyonluk insan potansiyeli olarak bu hacim yeteri değil. Biz ön alacağız, iş adamlarımız da açılan kulvardan yürüyecek. İş adamlarımız ticari ve ekonomik ilişkilerimizde bizim alperenlerimizdir. Daha çok çalışması daha faza gayret göstermesi gerekiyor. Türk iş adamlarına sesleniyorum. Gelin bu ülkeye yatırım önceliği verin. Bu yatırımlarda Kırgızistan pazarını göz önünde bulundurmayın bu yatırımlar Avrasya gümrük birliği sebebiyle Kazakistan, Rusya ve Beyaz Rusya pazarlarına da hitap edilecektir. Hatta Çin pazarı da göz ardı edilmemelidir.
DOLARA BAĞIMLILIK SORUN: Dünya ekonomik sistemi yeni sınamayla karşı karşıya. Özellikle uluslararası ticaretin dolara bağımlılığı daha büyük sorun haline geldi. Bizler aramızda yerli ve milli parayı kullanmak suretiyle doların egemenliğine yavaş yavaş son vermemiz gerekiyor. Ülkeler, firmalar, tüccarlar sadece ticaretin doğasındaki sıkıntıları aşmakla yetinmiyor. Kur baskısı gibi dolara bağımlılığın getirdiği zorluklarla da karşılaşıyor. Bu sistem küresel serbest ticaretin en büyük ayak bağıdır. Gelişmekte olan veya yeni ekonomik kalkınma hamlesinde olan ülkeler bakımından bu sorun daha ciddi sorunlara yol açmaktadır. Ülkemizin kaldığı saldırılar bunun en çarpıcı örneğidir. Kur manipülasyonu ile Türkiye’nin güçlü ve sağlam ekonomisi üzerinde şüphe bulutları oluşturmaya çalışıyorlar.
BUNLAR CAMBAZ: Malum kredi derecelendirme kuruluşları var ya, her adımı politiktir, siyasidir, bunlar samimi değil, bunlar cambaz. Sakın bu cambazlara inanmayın, işinize bakın. Batan biten ülkelere 4 kademe derece yükseltmesi veriyor. Türkiye’ye de ya durağan diyor ya indirmeye kalkıyor. Bugüne kadar tutmadı yine tutmayacak kendimize güveniyoruz. Rusya ile alışverişlerde ruble ve Türk lirası konuşuyoruz. İran ve Çin ile yerli alışverişi konuşuyoruz.
İZİN ALACAK DEĞİLİZ: Kur baskısı ve dolar bağımlılığı sorunu sadece bizim meselemiz değildir. Başka ülkelerin de başına geldiğini biliyoruz. Ekonomide bağımsızlığı tesis etmekte kararlıyız. Türkiye 40 milyon turiste gidiyor. Her yıl daha da artacak. Şu anda savunma sanayinde Türkiye göreve geldiğimizde kendine yeterlilik yüzde 20 iken bugün yüzde 65. Kendi ürünlerini 20’den 65’e çıkarmak suretiyle bu seviyeye ulaştı. Rusya S-400 anlaşması yaptık. Birileri rahatsız oluyor, kendimizi korumada hem de atacağımız adımlarda birilerinden izin alacak değiliz. İhtiyacımızı gidermek durumundayız. Ortak üretimde bize kapı açmayanların Rusya ile anlaşma yapıyorsak önümüzü kesmeye hakkınız yok.
ZORLAYACAĞIZ: Kur baskısını ortadan kaldıracak çalışmalara hız vermemiz gerekiyor. Rusya Federasyonu ve Çin gibi
yüksek ticaret hacminin yerel para birimi ile ticaret yapmanın çalışmasını yürütüyoruz. Tüm ülkelerle yerel paralarla ticaretin imkanlarını zorlayacağız.
BÜROKRATİK OLİGARŞİ: Görevimiz sizin işinizi kolaylaştırmak. Bürokratik oligarşiyi ortadan kaldıracak, iş adamlarını esir almayacak görev bizim görevlerimiz. Bürokrasi bu işi sever, onların anlayışı yok üzerinedir. Bir şey dersiniz, ‘olmaz yok’, niye yok, sen niye varsın, oldurmak için varsın. Yok dersen, olmaz deren bunun adı ihanet olur. Türkiye olarak yatırım ortamının kolaylaştırılması noktasında büyük hamleler yaptık. Bürokratik oligarşi ile savaşımız devam ediyor. Başkanlık sistemine geçiş bu alanda devrim olmuştur. Bundan sonra bu daha kolay yürüyecektir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN FETÖ'YE 'OPUS DEI' BENZETMESİ: BUNLAR HER YERE SIZARLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgız iş adamlarına FETÖ uyarısı yaparak, “FETÖ yılanının Kırgızistan’a da bir şey yapacağından endişe ederiz. Bunlar sinsidirler. Aynen İspanyolların Opus Dei’si gibi her yere sızarlar. Biz de geç fark ettik, 2010’da fark ettik. O da bizim hatamızdı. Aynısı burada olmasın istiyoruz” dedi. Erdoğan Türkiye-Kırgızistan İş Forumu toplantısında şunları söyledi:
BİZ DE GEÇ FARK ETTİK: Kırgız kardeşlerime sesleniyorum; FETÖ yılanının başını ezmemiz ve bu tehdidi ortadan kaldırmamız gerekiyor. 15 Temmuz’da bize bu darbe hareketini yapan FETÖ yılanları yarın Kırgız kardeşlerimize ve Kırgızistan’a da böyle bir şey yapacağından endişe ederiz, onun için bunu söylüyorum. Çünkü biz olay doğmadan bunun haberini verelim diyoruz biz kardeşiz. Bunlar sinsidirler. Aynen İspanyolların Opus Dei’si gibi, her yere sızarlar. Askere, yargıya, devlet dairesine hepsine sızarlar, devleti içeriden teslim alırlar. Biz de geç fark ettik, 2010’da fark ettik. Daha önceden fark edemedik. O da bizim hatamızdı. Aynısı burada olmasın istiyoruz. Örgüt çıkarları için masumların kanını dökmeyi çıkar gören bu vahşi yapının tasfiye edilmesi şarttır. Varlık gösterdiği her ülke için tehditti.
HAKLI OLAN GÜÇLÜDÜR: Arkasında neresi var; Amerika var. Bu kadar basit. Ver bunu diyoruz vermiyor ama bize ‘sen ver’ diyor. Bu bir yargı sürecinde değil niye vermiyorsun. Ülkemizde mahkemeler kararlar veriyor. Kendilerine gelince ben güçlüyüm öyleyse haklıyım diyor. Hayır, güçlü olan haklı değildir. Haklı olan güçlüdür.
TAHRİBATI ARTACAKTIR: Cengiz Aytmatov çok ilginç bir ifade kullanır; ‘fitne gizli olgunlaşır’ diyor. Adını ne koymuşlar hizmet, himmet, eğitim, kavramları kendine maske eden bu fitne ocağının en büyük özelliği de gizlilik ve takiyedir. Kanser hücresi gibi. Tedbir alınmadıkça örgütün tahribatı daha da artacaktır. Biz hiçbir kardeşimizin acıları sıkıntıları yaşamasını istemeyiz. Dostlarımızı ve kardeşlerimizi uyarmamızın sebebi budur.
ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK GEZMESİNLER: Örgüt mensuplarının hiçbir dost ülkede ellerini kollarını sallayarak gezmesini istemiyoruz. Biz adalet istiyoruz, kardeşlerimizin kardeşliğini görmek istiyoruz. Kırgız kardeşlerimizin de bu örgüt ve militanlarına gereken tepkiyi göstereceklerine inanıyorum. Kanser hücreleri ne akar kısa sürede temizlerseniz yol açacağı hasarı da azaltmış olursunuz.
ATATÜRK'ÜN SÖZÜNÜ HATIRLATTI
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Ceenbekov toplantıda “Mustafa Kemal Atatürk diyordu ki; hiçbir ülke kendi mutluluğunu ekonomisiz sağlayamaz. Bu gerçekten çok güzel bir söz. Ekonomisiz siyaset de olmaz, ikili ilişkiler de tam olmaz. Kırgızistan Türkiye ilişkileri yeni bir çağa geçti diye ilan ediyoruz” dedi. “Bizde vergiler düşüktür, şirket kurmak 3 gün içinde yapılabiliyor” diyen Ceenbekov, şöyle konuştu: “Ekonomimizi liberal hale getirmeye çalışıyoruz. Reformlar devam etmektedir. Kırgızistan ASEAN üyesidir. Komşu olan ülkelere vergisiz, ürünlerimiz durdurulmadan girilmektedir. Kırgızistan’daki ürettiğiniz malları başka ülkelere ihraç imkanı olacaktır. 1 milyar dolara en kısa zamanda ulaşmayı diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Çolpon Ata kentindeki 3. Dünya Göçebe Oyunları’nın açılış törenine katıldı. Açılış seremonisini izleyen Erdoğan, geçit töreninde Türk sporcuları ayağa kalkarak selamladı. Oyunların dördüncüsü 2020 yılında Türkiye’de gerçekleşecek.