19.09.2018 - 19:01 | Son Güncellenme:
DHA
CHP Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, partisinin Tekirdağ il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konular üzerine açıklamalarda bulundu. Bugün Gaziler Günü olduğunu hatırlanan Öztrak, gazilerin önemli sorunlarını bulunduğunu belirtti. Tutuklanan CHP eski Milletvekili Eren Erdem'in bugünkü duruşmasının ertelendiğini söyleyen Öztrak, "Hangi gerekçelerle tutuklu olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Erdem, 3 aydır duruşmaya çıkıp kendisini savunamıyor. Hem Eren Erdem hem de milletvekili Enis Berberoğlu siyasi tutsaktır" ifadelerini kullandı.
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasına değinen Öztrak, "Başarılı bir ders yılı olsun diyoruz. İnşallah eğitim sistemimiz ideolojik ve siyasi vesayetten kurtulur ve ülkemizin en değerli varlığı olan gençlerimizi dünyanın bütün ülkelerinde, bütün arenalarında yarışabilecek eğitim bilgi ve beceri düzeyine getirme imkanı buluruz. Ders yılı açılırken yine kitap yok, öğretmeni olmayan okullar var, öğrencilerin istediği okula yerleşemediği için açık liseye gitmek zorunda bırakılması gibi şikayetler alıyoruz. Eğitimdeki bütün sorunların bir an önce giderilmesini bekliyoruz" dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak ders kitapları deyince akla hemen kağıt geldiğini belirterek, Türk Lirası'nın aşırı değer kaybetmesi sonucu 98 yıllık Resmi Gazete'nin artık kağıda basılmayacağını ve internet ortamında yayınlanacağını söyledi. Öztrak, şunları kaydetti:
"Tabii çok acı bir şey. Yerel basında da çok ciddi sorunların olduğunu biliyorum. Çok ciddi işten çıkartmalar var. Kağıt meselesi yerel basınımız açısından önemli bir problem. Dolayısıyla hükümeti bu konuda bir an önce kağıt fiyatları ile ilgili olarak önlem almaya çağırıyoruz. Bugün Sayın Erdoğan diyor ki 'Türkiye'de artık dolarla sözleşme yapılmayacak'. Ama daha dün değil evvelki gün kendisine bağlı Hazine Müsteşarlığı, damadına bağlı müsteşarlık, bir yönetmelik çıkarttı ve yönetmelikte dedi ki, 'Bu dövizle, dolarla sözleşme yapmama yasağı sadece yerleşikler arasında yapılan sözleşmeleri kapsar'. Yetmez; diyor ki 'Döviz kredisi kullanarak bu yatırımı yapanların da dövizle yaptıkları sözleşmeler devam eder'. Yani diyor ki 'Eğer bu tarafta döviz kredisi varsa, bu tarafını Türk Lirası'na çevirdiğin zaman bilanço bozulur, o nedenle ikisi de durur. Bu yapılan alışveriş merkezlerinin çoğu dövizli krediyle yapılmıştır. Dolayısıyla hani alışveriş merkezlerinde dövizle kirayı kaldıracaklardı ya bu düzenlemeyle dövizle yapılan kira kontratlarını Türk Lirası'na çevirmek artık mümkün değil. Ama daha vahimi var; 'Türkiye'de dolar kullanan yandı' diyor tek adam. Bir dakika; siz bu sabah bir tebliğ yayınladınız, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığını satıyorsunuz. Yani Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığını dolara endeksli olarak satıyorsunuz. Arkadaşlar sonra da diyorlar ki, Türkiye'de kriz miriz yok, bunların hepsi manipülasyon."
'BİZİ NEDEN SÜREKLİ HDP İLE YAN YANA GETİRİYORSUNUZ'
Öztrak, inşaatı devam eden 3'üncü havalimanındaki işçi eylemlerine de değindi. Öztrak, havalimanının açılışının 29 Ekim'e yetiştirilmemesiyle ilgili bazı marjinal gruplara, HDP ve CHP'li bazı milletvekillerinin destek verdiği provokasyonlardan bahsedildiğini söyledi. Öztrak, "Ben şu anda bu iktidar partisini anlamakta zorluk çekiyorum. Neden bizi sürekli HDP ile yan yana getirmeye çalışıyorlar anlayamıyorum" dedi.
CHP'li milletvekillerinin inşaat alanına gözlem yapmak, işçilerin, 'tahtakurusu içinde uyudukları, dayak yedikleri, çalışma izni olmayan işçilerin çalıştırıldığı' yönündeki şikayetlerini yerinde incelemek için gittiğini ifade eden Öztrak, "Bugün orada tutuklanan 24 işçi var. Öyle anlaşılıyor ki, orada çalışma izni olmadan çalışan işçiler var. CHP'li vekiller provokasyon yapmak için oraya gitmedi, emekçilerin hakkına sahip çıkmak için gitti. Ve bundan böyle bu ülkede kim eziliyorsa biz onları yanında durmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'UÇAN SARAYIN İÇİ KAÇ DOLARA YAPILIYOR?'
Türk Lirası'nın yılın başından bu yana yüzde 40 oranında değer kaybettiğini söyleyen Faik Öztrak, şöyle konuştu:
"Türkiye'yi borca batırdılar. Türkiye sıcak para esiri oldu. Türkiye'de sıcak para ile ekonomiyi şişirmeyi tercih ettiler, gerçek üretime dayalı bir büyüme yapmak yerine. Neden? Çünkü tek adam hayali, tek adam arzusu gözlerini kör etti. Ciddi bir ekonomik problemler var ama diyor ki şimdi, 'Bu kriz bizim krizimiz değil'. Sizin kriziniz değil çünkü siz kalktınız uçan saray almak için araştırma yaptınız. Katar Emiri görünce demiş ki 'Ben bu Türkiye'ye satmam hibe, hediye ederim 500 milyonluk dolarlık dünyanın en pahalı en lüks uçağını'. Türkiye'de insanlar çok büyük sıkıntı çekiyor; pazar yangın yerine dönmüş, aile bütçeleri perişan, yumurta fiyatı bir ayda yüzde 20 artmış, elektrik, doğalgaz fiyatları artmış, daha da artacak. 'Bu kriz bizim krizimiz değil, biz kendimize uçan saray alalım' diyorsunuz. Uçan sarayı vermişsiniz, boyatıyorsunuz şimdi. İçini de renove ediyorsunuz. Aldığımız bilgilere göre bu uçan sarayın renovasyonu, boyanması 100 milyon dolarmış. Bunu da soruyorum; bu uçan sarayın içinin yapılması, boyanması kaç liradır?"
Merkez Bankası'nın geçen hafta Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 16 yıllık iktidar dönemindeki faiz oranlarında en yüksek artışını yaptığını hatırlatan Öztrak, faiz oranlarının 17,75'ten 24'e çıkarıldığını, şu anda piyasada kredi faizlerinin yüzde 40 ve üzerinde olduğunu söyledi. Öztrak, bu faizlerle ne çiftçinin, ne vatandaşın, ne iş adamının ne de yatırımcının ayakta kalacağını belirterek, "Bugün siz yatırımcıyı götürdünüz bankanın elinde tutsak ettiniz bu faizle. Ondan sonra manipülasyon. Bakın ben size bir şey söyleyeyim. Bu krizin üzerinden aslında 6 ayda gelinir. Çünkü 2002 yılında Türkiye bir kriz yaşadı. Bu kriz çıktıktan sonra da, ben Hazine müsteşarı oldum. Türk ekonomisi 6 ayda kendini topladı. 6 ayda bu krizin üstesinden gelinir. Ama bu yönetim, 'Kriz yok, manipülasyon' diyerek ve uçan saraylar alarak, kendini kalkıp memleketin kalan son gümüşlerini devrettikleri Varlık Fonu şirketinin başına yönetim kurulu başkanı atayarak, damadını da orada vekil yaparak gerçekten Türkiye'de bir kriz olduğunun farkında olmadığını göstermiştir. 6 yıl da geçse bunlar bu krizin altından kalkamaz" dedi.
EKONOMİ VE KRİZ YÖNETMEK GÜVEN İŞİDİR
Bir krizi yönetmenin güven işi olduğunu söyleyen Faik Öztrak, "Adil olduğunuzu göstereceksiniz. Vatandaşa 'yapma' dediğinizde siz yaparsanız, bu olmaz. Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en yüksek faiz artışını yaptınız ama bir uçan saray aldınız, bir de kendinizi yönetim kurulu yaptınız, size buradaki güveni bitirdiniz. Aslında o faiz artışı size bir nefes alma olanağı sağlıyordu. Türkiye'de artık dolara endeksli vatandaşlık satılıyor. Bir de orada damping yapmışlar. Eskiden 1 milyon dolarlık mal aldığında veriyorlardı vatandaşlığı, şimdi '500 bine veriyoruz' diyor. Çok açık seçik söyleyeyim işler vahim. İşin vahameti de bunun ne olduğunun farkında olmayan bir iktidar tarafından yönetiliyor olmamız. 24 Haziran'da Türkiye tek adam başkanlık rejimine geçti. Tek adam parti devleti rejimine geçti. Ondan sonra her şey kötü gidiyor. Ne dedik, referandum boyunca söyledik, seçim boyunca söyledik; 'Bu tek adam parti rejimi devleti rejiminden bu vatandaşa hiçbir hayır gelmez, gelmiyor" dedi.
'GÜNDEMİMİZDE İTTİFAK YOK'
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bir soru üzerine, yerel seçim için gündemlerinde bir ittifak olmadığını vurguladı. Öztrak, "Biz İYİ Parti'ye oy veren seçmenlerin, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren seçmenlerin, Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren seçmenlerin diğer partilere oy veren seçmenlerin tamamının oyuna talibiz. Biz tabanda mutabakata inanıyoruz. Hiç kimse ile herhangi bir görüşme içinde değiliz, olmayacağız da. Seçimler bitti, biter bitmez Cumhuriyet Halk Partisi'ne bir kurultay yaptırmaya çalıştılar. Onun yanına da 'Cumhuriyet Halk Partisi şu veya bu partiyle de ittifak yapacağı' eklediler. Bunların ikisi de Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu süreçte yani devletin yeniden yapılanması ve yerel seçimlere gidilmesi sürecinde etkisizleştirmeye dönük hareketlerdir" diye konuştu
.