17.07.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup konuşmasını CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un önceki günkü 15 Temmuz özel oturumunda yaptığı açıklamalara ilişkin, “FETÖ’ye birkaç cümleyle değinip daha sonra Türkiye’nin meşru Cumhurbaşkanını hedef almak olsa olsa siyasi sabotajdır. Genel Başkan ve sözcüleri maalesef sistematik bir şekilde bu siyasi sabotaja imza attığını görüyoruz” dedi.
Çelik, dün AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, şu açıklamalarda bulundu:
TALİHSİZ KONUŞMA: (CHP’li Engin Özkoç’un konuşmasıyla ilgili) Maalesef dün (önceki gün) Yüce Meclis’te FETÖ’nün lanetlenmesi gereken bir günde CHP sözcüsü çıkmış, Cumhurbaşkanımızı hedef alan son derece talihsiz ve ahlakla bağdaşmayacak bir konuşma yapmıştır. Çok uzun zamandır bir itibarsızlaştırma siyasetinin peşinde koşanlar, 15 Temmuz’daki darbe girişimine tiyatro diyenler, şimdi gözüküyor ki bu tiyatro söyleminden vazgeçmiş, ama bir şaşırtma siyasetine doğru dönmüşlerdir. Bir cümleyle FETÖ’ye değiniyorlar, ondan sonra 20-50 cümleyle seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı, hükümeti suçlamaya devam ediyorlar. Maalesef son derece talihsiz bir konuşmayla bu ahlak dışı ifadeler ortaya konmuştur. Bu şekilde FETÖ’ye birkaç cümleyle değinip daha sonra Türkiye’nin meşru Cumhurbaşkanı’nı hedef almak olsa olsa siyasi sabotajdır. Geçmişte tiyatro diyenler, bunun milletin tepki aldığını görünce bu şekilde bir siyaset kurgulamaya başladılar. Genel başkan ve sözcüleri maalesef sistematik bir şekilde bu siyasi sabotaja imza attığını görüyoruz.
YASSIADA’YI DİRİLTMEYE ÇALIŞIYORLAR: (Kılıçdaroğlu’nun (yürekli bir savcı yok mu’ açıklamalarıyla ilgili) ‘Yürekli bir savcı Sayın Cumhurbaşkanı’nın çağırmayacak mı?’ diyor. Marmaris’te Cumhurbaşkanımıza yapılmak isteneni, yargı vesayeti yoluyla devam ettirmeye çalışıyor. Bu utanç verici bir şeydir. Hem de bunu 15 Temmuz’un yıldönümünde yapıyor. FETÖ ile mücadeleyi bir devlet politikası haline getiren Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki kararlar manzumesidir. 15 Temmuz’un yıldönümünde savcılara, hakimlere faili meçhul çağrılar yaparak bir yargı vesayeti oluşturmaya, Yassıada zihniyetini diriltmeye çalışıyorlar. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız öldürülmek istenirken, hükümet ortadan kaldırılmak istenirken, kimlerin önünden tanklar çekilerek onların oradan güvenli bir şekilde çıkması söz konusu olmuştur. Niçin bütün siyasiler öldürülmek istenirken sadece bir kişi için tanklar geriye çekilerek bu güvenli yol açılmıştır.
MEŞRULAŞTIRMAK OLUR: Herkes kendisiyle ilgili konuyla ilgili açıklığa kavuşturmadan, bir başkasıyla ilgili olarak bu şekilde yargı vesayeti oluşturacak şekilde Marmaris’teki suikastın devamı olabilecek bir siyasi tutum geliştirmemelidir. Eleştiriler olabilir yanlış yapılan elbette düzeltilecektir. Siyasi eleştiri ile siyasi sabotaj arasında fark vardır. Dünkü nokta siyasi sabotajdır. Bunun arkasından gelecek şey FETÖ’yü meşrulaştırmak olacaktır. Darbelere karşıyız diyorlar bu iyi bir şey ama darbe çağrısı yapan vekillerine tutum almıyorlar.
AB kararının etkisi olmaz
AB’nin bazı yaptırım açıklamaları var. Tavrın adadaki bölünmüşlüğü derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Yaptırımları ortaya koymalarının Türkiye için hiçbir etkisi olmayacaktır. AB, sözünü tutmayan kurum haline gelmiştir. Kıbrıs konusunda da AB tarafsız olma odağı değildir. Gemilerimiz görevine devam edecek.