03.03.2022 - 16:54 | Son Güncellenme:
Engin Özmen-Olgay GÜLER-Şafak TAŞOYAR/UZUNKÖPRÜ(Edirne) (DHA)
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türk Kızılayı İstanbul Şubesi'nin hayata geçirdiği '81 İlde 81 Anaokulu' projesiyle Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde yapımı tamamlanan Gökçen Seven Kızılay Anaokulu'nun açılış programına katıldı. Yıldırım ve Özer’in yanı sıra açılışa Edirne Valisi Ekrem Canalp, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal ile vatandaşlar katıldı.
'ARTIK NORMALLEŞME İÇİN ADIM ATILDI'
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu kararıyla Covid-19 salgını nedeniyle maske takılması zorunluluğunun kaldırıldığını hatırlatan Binali Yıldırım, artık normalleşme sürecine adım atıldığını söyledi. Bu adımın kendisini sosyal ve ticari hayatta da göstereceğini ifade eden Yıldırım, "Covid ile ilgili artık normalleşme sürecine adım attığımıza işaret ediyor. Bu eğitim de kendini gösterecek, ticari hayatta, sosyal hayatta, iş hayatında da günden güne kendisini gösterecek. Bunu görüyoruz. Bu 2 seneyi aşkın devam eden, olağanüstü şartlarda geçirdiğimiz covid süreci, maalesef dünyadaki bütün dengeleri altüst etti. Ticaret dengeleri bozuldu. Tedarik zinciri kayboldu. Ülkeler, enflasyon, fiyat artışıyla, pahalılıkla yüzleşmek zorunda kaldı" dedi.
'ADETA ATEŞ ÇEMBERİ İÇERİSİNDEYİZ'
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekatına ilişkin de Yıldırım, şunları söyledi:
"Bütün bunlarla mücadele ederken, hemen yanı başımızda büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Edirne bağımsızlık, işgal, kan ve gözyaşı nedir en iyi bilen illerimizin başında gelir. İlk çağlardan beri medeniyetlerin var olduğu bu topraklar birkaç kez işgale uğramış ve bağımsızlık için mücadele verdi. Çok uzakta değil; yaklaşık 250 kilometre ötemizde masum çocuklar ölüyor. Günahsız bir sürü insan hayatını kaybediyor. Bu anlamsız savaştan çok büyük bir bedel ödeniyor. Adil olmayan, orantısız bir savaştır. Hiçbir ülke, bir başka ülkenin toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına kastetmemelidir, edemez. Dolayısıyla bu savaşı kabul edilemez buluyoruz ve şiddetle reddediyoruz. Ümit ediyoruz ki; bir an önce bu felaket sona erer ve masum insanlar hayatını kaybetmemiş olur. Bu bizim için, coğrafyamız için çok önemli bir durum, İbn-i Haldun’un söylediği o meşhur söz; coğrafya kaderdir. Dolayısıyla bu coğrafya bizim kaderimiz. Geçtiğimiz senelerde güney sınırlarımızda, doğu bölgemizde, Karabağ'da şimdi de kuzey sınırlarımızda maalesef insanlık dramı yaşanıyor. Adeta ateş çemberi içerisindeyiz."
'GERÇEKTEN TEHDİT ALTINDAYIZ'
Rusya'nın müdahalesi nedeniyle dünyanın tehdit altında olduğuna dikkati çeken Yıldırım "Bugün hiç olmadığı kadar birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var. Çünkü gerçekten tehdit altındayız. Bütün dünya tehdit altında ama yakın tehdit bizde. Onun için bugün ayrılıklarımızı bir kenara bırakma, müştereklerimizi ön plana çıkarma zamanıdır, kaynaşma zamanıdır, bir olmak, beraber olmak, kardeş olmak ve birlikte Türkiye olmak zamanıdır. Eminim ki bu zorluklarında üstesinden geleceğiz. İnşallah medeniyet yolculuğumuza devam edeceğiz. Onun için insana yatırımı çok önemsiyoruz. Taşa toprağa yapılan yatırımın ömrü bellidir, 50-100 senedir. Ama insana yapılan yatırım, nesillerden nesillere geçen önemli bir iştir. Çinlilerin atasözü de öyle der; 1 yılı hedefliyorsunuz tohum ekin, 10 yıl hedefliyorsanız ağaç dikin, eğer 100 yılı hedefliyorsanız insan yetiştirin. Bu yavrularımız bu güzel mekanlarda şekillenecek, hayata hazırlanacak ve gelecekte de bu ülkeyi teslim alacaklar. Bu ülkeyi daha ileriye götürme, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetlerin üzerine çıkmayı hedefinde kararlılıkla yürüyecekler" diye konuştu.
'1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ, DÜNYANIN İNCİSİ VE BİRİNCİSİ'
1915 Çanakkale Köprüsü'nün de kısa bir süre sonra hizmete açılacağın hatırlatan Yıldırım "Değerli kardeşlerim, 1 hafta, 10 gün sonra Edirne ve Trakya’yı yakından ilgilendiren önemli bir projeyi de vatandaşlarımızla buluşturacağız. 1915 Çanakkale Köprüsü, dünyanın incisi, dünyanın birincisi. Hem açıklığı 2023 metre, iki kule, iki ayak arasında Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı temsil ediyor. Ayrıca 318 metre deniz seviyesinden yüksekliği var, onun anlamı da 3’üncü ayın 18’i. Çanakkale Deniz Zaferi’ni temsil ediyor ve birçok ilkleri olan bir köprümüz. Kulelerin tepesinde de Çanakkale'yi 'geçilmez' dedirten, Seyit Onbaşı'nın sırtında taşıdığı merminin de bir örneği yer alıyor. Bu hepimiz için gurur eseridir. Bu köprü açıldığında Edirne’den, Tekirdağ’dan, Kırklareli’nden İzmir’e, Manisa, Balıkesir, Denizli, Muğla ve Aydın’a geliş-gidiş çok daha kolay ve çok daha hızlı olacak. Birkaç sene sonra ise Edirne’den İstanbul’a gidiş 1 saat. Hızlı trenle 1 saatte gidip gelecekseniz" ifadelerini kullandı.
'OKUL BAHÇELERİNDE DE MASKE KALDIRILDI'
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun maske uygulamasını kaldırdığını hatırlatan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise "Eğitim-öğretime haftada 5 gün kesintisiz olarak başladık, kararlı bir şekilde. Sayın Başbakanı'mızın torunu kapalı olmasını istemesine rağmen. Dün itibarıyla bu ihtimal ortadan kalktı. Sağlık Bakanlığı'mız yeni Covid önlemlerini paylaştı. Dolayısıyla bundan sonra bir sınıfta 2 vaka da olsa artık o sınıf kapanmayacak. Sadece vakası olan öğrenci ve öğretmenlerimizin izole edilerek tedavilerine devam edecekler. Sayın Başbakanı'mızın torununun bulunmuş olduğu sınıf hiç dönem sonuna kadar kapanmayacak. İkinci olarak 2020 yılından beri sosyal etkinliklere ara vermiştik, bugün itibarıyla 81 ilde sosyal etkinliklere sağlık tedbirlerini alarak serbest bırakıyoruz. Valiliklerimizin koordinasyonda tüm illerimizde bu etkinlikler gerçekleştirilecek. Yine açık alanlarda maske kullanımını Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu kaldırdı, artık okul bahçelerinde öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve idari personelin, maske kullanma zorunluluğu da bugün itibarıyla kaldırıldı" dedi.
'TÜRKİYE ORTALAMASININ ÇOK ÜZERİNDE'
Bakan Özer, şöyle devam etti: "İyi ki 6 Eylül’de okullarımızı açık tutmuşuz. Hakikaten okullarımız öğrenme ortamının çok ötesinde çok büyük anlamları olan, kişisel gelişimin olduğu mekanlar ve tüm önlemleri aldığımız zaman okullar aslında topludaki en güvenli ortamlar olduğunu bu süreçte göstermiş oldu. Bu süreçteki fedakarlıklarından dolayı tüm öğretmenlerimize şükranlarımızı arz ediyorum. Hem birinci dönem ve şu anda hala maskeleriyle ders anlatmaya devam ediyorlar. Aşılanma oranları, Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Sadece Türkiye ortalamasının da üzerinde değil; İngiltere, Almanya ve Fransa gibi hiç yüz yüze eğitime ara vermeyen ülkelerin öğretmenlerin aşılanma oranının çok üzerinde. Onun için artık bu dönemin sonuna kadar hiçbir sınıfı yüz yüze eğitime ara vermeden, okul değil; herhangi bir sınıfta da ara vermeden yüz yüze eğitimle bu dönemi tamamlayacağız."
'OKUL ÖNCESİ EN ÖNEMLİ AŞAMALARDAN BİRİ'
Bakan Özer, 81 ilde 81 anaokulu projesinin vermiş olduğu mesajlar anlamında çok kıymetli olduğunu kaydetti. Okul öncesinin eğitim kademeleri arasında çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Özer, "Edirne’de bulunmaktan çok mutluluk duyuyorum. Semiha Yıldırım hanımefendiyi çok teşekkür ederim. Böylesine önemli bir projeyi himayesine alarak Kızılay ile birlikte 81 ilde 81 anaokulu projesini büyük bir oranda tamamlama noktasına getirdikleri için. Aslında bu projede yapılan ana okullarından ziyade topluma vermiş olduğu mesajlar anlamında çok kıymetli proje. Burada verilen mesaj, okul öncesinin ne kadar önemli olduğudur. Hanımefendinin kendisi de öğretmen olduğu için eğitim kademeleri içerisinde okul öncesi eğitimin hakikaten en önemli aşamalarından bir tanesini oluşturuyor" diye konuştu. Konuşmaların ardından anaokulu yapımında destek veren iş insanı Cem Seven'e Binali Yıldırım ve Bakan Özer tarafından plaket verilirken, kurdele kesilerek de anaokulunun açılışı yapıldı. Yıldırım ve Bakan Özer ile beraberindekiler okulu gezerek öğrencilerle sohbet etti.
'ATEŞ ÇEMBERİYLE ÇEVRİLMİŞ VAZİYETTEYİZ'
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Uzunköprü ilçesindeki programın ardından geldiği Edirne'de restorasyona alınan ve çevre düzenlemesi de yapılan Selimiye Camisi'ni ziyaret etti. Eşi Semiha Yıldırım ile restorasyon çalışmalarını inceleyen Yıldırım, Selimiye Camisi'nin bugün bile herkesi hayrete düşüren bir eser olduğunu kaydetti.
Yıldırım, daha sonra kentte sivil toplum örgütleriyle bir araya geldiği toplantıda, Rusya'nın Ukrayna'ya sürdürdüğü askeri harekata değindi.
Devam eden harekatın çok anlamsız ve orantısız olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bu çok anlamsız ve orantısız bir savaş. Bir ülkenin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne aleni bir tecavüz var ama bu savaşın bedelini ödeyen sivil insanlar, masum çocuklar. Biz zor bir ülkedeyiz. Daha geçtiğimiz senelerde Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Yemen’de devam eden, Karabağ’da karşılaştığımız savaşlar şimdi kuzeye sıçradı. Ateş çemberiyle çevrilmiş vaziyetteyiz. Bu coğrafya bizim kaderimiz; İbn Haldun böyle söyler. Bu coğrafyada hayatta kalmak, hür ve bağımsız kalmak, kolay değil. Edirne bunu en son 1920-22 arası yaşadı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Mudanya ve Lozan Antlaşması'yla Avrupa ile sınırlarımız belirledi. O gün, bugün hür ve bağımsız yaşıyoruz. Bu topraklarda bu ay yıldızlı bayrağın altında özgürce yaşamımızı sürdürüyoruz. Kıtlık olur, sıkıntı olur bunlar giderilir ama özgürlük, vatan, bayrak olmayınca hayat olmaz. Bunu en iyi bilen millet biziz, evladı Fatihan'dır. 1900’lerin başında bu toprakların neler çektiğini dedelerimiz çok iyi bilir. O nedenle bugün ekmekten, sudan da daha büyük ihtiyacımız birlik ve beraberliktir. Birliğimize, beraberliğimize, vatanımıza gözümüz gibi sahip çıkacağız. Bu savaşın nereye evrileceğini kimse kestiremiyor" dedi.
'UKRAYNA'YI AYARTTILAR SONRA ARKASINDA DURMADILAR'
Savaşın en büyük mağdurunun Ukrayna'da yaşayan sivil insanlar olduğunu belirten Yıldırım "O yüzden bu savaşın en büyük mağduru Ukrayna’da yaşayan insanlar ama sonraki mağduru da biziz. Ukrayna ve Rusya ile komşuluk ilişkilerimiz var. İkisiyle yılda 40 milyar dolarlık alışverişimiz var. Her iki ülkeden bize 10 milyonun üzerinde misafir geliyor, ekonomimize, ticarete katkı sağlıyorlar. Bunların hepsi, bizim açımızdan olumsuzluklar. Bizim sebep olduğumuz bir şey değil. Bu savaşın başlamaması için Cumhurbaşkanı'mız çok büyük çaba sarf etti. Bunda Avrupa ülkelerinin de büyük taksiratı var. Ukrayna'yı çok fazla ayarttılar, ayarını bozdular, sonunda da arkasında durmadılar ve netice bunları yaşıyoruz. Ümit ederim kısa sürede bu bela ortadan kalkar ve bölgemizde huzur-barış hakim olur" diye konuştu.
'BİRLİK OLMALIYIZ, ÇOK ÖNEMLİ SORUMLULUKLARIMIZ VAR'
Türkiye'de içinden geçilen günlerde parti, ideoloji ayrımı yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, "Bugün artık parti, ideoloji, sen şöyle düşünüyorsun, ben böyle düşünüyorum, bunları konuşmanın anlamı, mantığı yok. Bugün tek yürek, tek bilek beraber olacağız, geleceğimiz, milletimizin bağımsızlığı, bekamız için, her türlü fedakarlığı birlikte yapacağız. Bu olmazsa diğerlerini konuşamayız. Çeltik üretimini, ayçiçeği, hayvancılığı konuşamayız. Bunlar ancak ve ancak huzur olan, güvenliğin ve istikrarın hakim olduğu yerde konuşulabilir. O yüzden çok önemli sorumluluklarımız var" ifadelerini kullandı.
'DAHA FAZLA EKMEMİZ LAZIM'
Pandemiyle başlayan süreçte yaşanan zorlukların ardından savaşın etkileriyle artan doğal gaz ve petrol fiyatlarına değinen Yıldırım, "Son 10 günde doğal gaz 2 katına çıktı, petrol 90 dolardan 115'e çıktı, nereye gideceği belli değil. Daha 2 sene önce 40 doların altındaydı. Ocak ayı ile şu andaki cari açık rekor seviyeye çıktı. Bu daha çok ithalat yaptığımız için değil, doğal gaz ve petrol nedeniyle. Bunları almak zorundayız. Kendi petrolümüz, doğal gazımız yok. Dolayısıyla şu mesajı sizlere vermek istiyorum; şartlar ne olursa olsun, ne kadar zorluk içerisinde olursak olalım, ekmekten biçmekten geri durmayalım, buna ihtiyacımız var. Ukrayna’da, Rusya’da tahıl gitti ki; bunlar tahıl ambarıydı. Bunlar, bizim ihtiyacımızın yüzde 40’ını karşılayan yerler. Dolayısıyla daha fazla ekeceğiz" dedi.
'DESTEKLER TAM ANLAMIYLA YERİNİ BULMUYOR'
Artan gübre ve mazot fiyatlarının farkında olduklarını, bunun için yeni destekleme modeli üzerinde çalıştıklarını ifade eden Yıldırım, "O nedenle verilen destekleri bu sene ve önümüzdeki sene daha basitleştirerek vereceğiz. Tarımda 64 kalem destek var, hayvancılıkta 34 kalem. Bunlar parça pinçik, küçük destekler. Dolayısıyla destekler tam anlamıyla yerini bulmuyor. Sayın Cumhurbaşkanı'mız bu konuyu talimatlandırdı ve bu destekler 10 ana ürün kalemine dağıtılmak üzere mazot, tohum, yem, gübre, süt gibi toplanıp bu kalemlerde verilecek böylece verdiğimiz 30 milyar destek de anlamlı hale gelecek. Derdinize derman olacak. Ana girdiler, mazotuydu, gübresiydi, tohumuydu bunları karşıladığınız zaman büyük oranda o zaman destekler anlamlı hale gelecek ve ürün de anlamlı hale gelecek" diye konuştu.
'MOBİL GÜNEŞ PANELLERİ DÖNEMİ GELİYOR'
Tarımda kullanılan elektrik konusunda da yeni bir model getirileceğini söyleyen Yıldırım "Bir problem de tarımda kullanılan elektrik, maliyeti yüksek. Bunun da farkındayız, bununla ilgili de bakanlığımız çalışma yapıyor. Mobil güneş panelleri yapılıyor, tarlanın başına çekeceksiniz sulamanızı yapıp, başka yere götüreceksiniz. Bakanlık bunun çalışması üzerinde ve bu da devreye alınacak. Çakmak Barajı su tuttu, onun dağıtım şebekeleri henüz yapılmadı, bu konuda da hızlandırılmasını söylediler. Bunun da takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.