Baykal: Yüksek Mahkeme başkanı hukukçu olmalı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yaptığı dosyalı muhalefetle, hakkında "'Durmak yok, yola devam, ama Kılıçdaroğlu'na yakalanmadan" sloganı üretilen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nu siyasete kendisinin kazandırdığını söyledi.
Trilye Restoran'da önceki akşam CHP muhabirleriyle akşam yemeği yiyen Baykal, "Grup başkanvekilliği için de tereddüt edince ben 'Olur, olur' dedim, ittirdim arkasından. Çok doğal, kendi halinde, bilgili, terbiyeli bir kişi. O doğallığı zaten kendisini başarılı ve inandırıcı kılıyor.
Onu kimse sinirlendiremez. 'TV'de ona taktik veriyor musunuz?' diye soruyorlar. Taktiğe ihtiyacı yok. Futbol deyimiyle hani 'Bırak hoca, o kafasına göre oynasın' derler ya, öyle birisi. 'Durmak yok, yola devam, ama Kılıçdaroğlu'na yakalanmadan' sloganını türetmişler. Ne kadar güzel." Belde belediyelerine ilişkin Danıştay kararı üzerine yaptığı açıklamayla yargıda tartışma yaratan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın istifasını isteyip istemeyeceği sorulan Baykal, Anayasa Mahkemesi üyeliğine Sayıştay üyesiyken seçilen Kılıç'ın hukuk fakültesi mezunu olmadığını ima ederek, şunları söyledi:
"Açıklamasını yadırgadım ama konuyu kişiselleştirmiyorum. Ancak, bizim yeni parti programımızda Yüksek Mahkeme başkanlarının tamamının hukukçu olması koşulu var. Türkiye'deki son tartışmalar da, bunun ne kadar gerekli ve yerinde olduğunu göstermektedir."

Kocaoğlu tamam gibi
Bugün İzmir'de, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte açılışlar yapacak olan Baykal, İzmir'de kimin aday gösterileceği sorulunca, "İzmir'de, Sefa Sirmen için İzmit'te yaptığımız yöntemin aynısını uyguladık. Daha ne yapalım?" diyerek, ibrenin Kocaoğlu'nu gösterdiğini ima etti.
"İstanbul'da adaylık için Kemal Derviş'in (BM Kalkınma Programı Başkanı) ismini, bizim Mehmet Sevigen gündeme getiriyor" diyen Baykal, Derviş hakkında yorum yapmadı.

'Ben de Mülkiyeliyim'
Baykal, bazı köşe yazarlarının kendisinin "Mülkiyeli olup olmadığını" tartıştığı anımsatılınca, şunları söyledi:
"Ben doktoramı Mülkiye'de yaptım. Bazıları beni Mülkiyeli kabul etmiyor ama ben de en az onlar kadar Mülkiyeliyim. Olcay ile (eşi Olcay Baykal) ders programını önümüze alıp bakar, ona göre derslere girerdik. Benim devam zorunluluğum yoktu. Neredeyse Olcay'ın bütün derslerine ben de girdim.
Hatta arkadaşları arasında iddiaya girip, 'Ya olur mu, Baykal sürekli yan tarafımda otururdu, sana mı inanacağım kendi gözüme mi?' diyenleri de duyuyorum."