02.03.2018 - 17:38 | Son Güncellenme:
AA
Başbakan Yıldırım, burada askerleri selamlayarak, bir konuşma gerçekleştirdi. Yıldırım, Türk askerlerinin, Türkiye'nin istiklali, milletin huzuru, güvenliği için Afrin'de büyük bir destan yazdığını söyledi.
Başbakan Yıldırım, dün alçakça bir pusu sebebiyle 8 askerin şehit olduğunu aktararak, "Jandarma, polis ve güvenlik korucularımız şehit oldu. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, mekanları cennet olsun, yaralılarımız var, acil şifalar diliyoruz. Ülkemiz zor bir coğrafyada, büyük alim İbn-i Haldun der ki; 'Coğrafya kaderdir.' Bu coğrafya bizim kaderimiz, bu bir o kadar bizim sorumluluğumuzu artırıyor. Ecdadımız nasıl altı asırdan fazla üç kıtada bu topraklarda huzur, barış, kardeşlik hakim kıldıysa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin görevi sadece 81 milyonumuz ve 780 bin kilometrekare vatan toprağımızı korumak değil, aynı zamanda etrafımızdaki milletlerin de huzuru, barışı ve selameti için tarihten gelen bir sorumluluğumuz var." diye konuştu.
Türkiye'nin tarihten gelen sorumluluğunun bilincinde olarak Afrin'de olduklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Tarihten gelen bir sorumluluğumuz var, bu sorumluluğun bilincinde olarak bugün biz Afrin'deyiz, bugün El Bab'tayız, Cerablus'tayız, Rai'deyiz, Dabık'tayız ama yarın memleketimize, milletimize vaki herhangi bir saldırı olsa, nerede olursa olsun işte kahraman Mehmetçiklerimiz, Mehmetlerimiz her zaman hazır. Afrin harekatı başladığı ilk günde akın akın insanlar Cumhurbaşkanımıza, bize, 'biz de Afrin'e gitmek istiyoruz' bununla yetinmiyorlar, 135 kilometre Hatay'ın, Kilis'in bütün sınırlarında her gün akın akın insanlar oraya geliyor, Mehmetçik'e, kahraman askerlerimize, polisimize, jandarmamıza destek oluyor, dua ediyorlar. Böyle bir ülke, böyle bir millet, böyle bir vatan sevgisi olduğu zaman bizim sırtımızı hiç kimse yere getiremez."
"ÜLKENİN CUMHURBAŞKANINI, BAŞKOMUTANI ÖLDÜRMEYE KALKTILAR"
Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz'un Türkiye'ye büyük bir bedel ödettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Üniformanın içine girmiş alçaklar, teröristler devletin, silahını, tankını, topunu, uçağını, helikopterini çaldılar ve milletin üzerine acımasızca bomba yağdırdılar, ateş ettiler. Ülkenin Cumhurbaşkanını, Başkomutanı öldürmeye kalktılar. Halkın iradesiyle seçilmiş hükümeti, alaşağı etmeye çalıştılar, gözü dönmüş alçaklar bütün değerlerimizi maalesef yerle bir ettiler ama hamdolsun Türkiye'de, dünyanın bile zor inandığı bir mucize oldu, silahın karşısında, tankın karşısında, topun karşısında imanından başka gücü olmayan bu asil milletin evlatları Cumhurbaşkanımızın davetiyle indi meydanlara, dünyayı bu alçaklara dar etti. Demokrasimizi devam ettirdik, istikrarımızı devam ettirdik, alçaklara gereken dersi verdik. O gece halkın ve hakkın gücü, tankın gücünü yenmiştir. Türkiye'de elhamdulillah her türlü darbe, her türlü vesayet, her türlü kumpas, bundan böyle artık tarihe karışmıştır. Çünkü ülkenin gerçek sahibi millet, bunu yapacağını en açık şekilde göstermiştir. Bunlar asla ve asla bir daha bu peygamber ocağı kuruma, bu güzide teşkilata asla giremeyecekler. Kalıntıları da kanun içinden temizlenmeye devam edecek."
NOTLAR
Başbakan Yıldırım, Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri Karargah Subaylığı 1'inci Dönem Eğitimi Mezuniyet Töreni'nin ardından, Yenilevent yerleşkesinde cuma namazını kıldı.
Buradan Üsküdar'daki 1. Ordu Komutanlığı Selimiye Kışlası'na gelen Yıldırım, er ve erbaşlarla öğle yemeği yedi. Yıldırım, burada beraber oturduğu askerlerle de bir süre sohbet etti.
Başbakan Yıldırım'a burada Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Bayraktar eşlik etti.