22.11.2010 - 18:18 | Son Güncellenme:
ANKA
Devlet Bakanı Egemen Bağış, Türkiye’nin er ya da geç Avrupa Birliği’ne üye olacağını belirterek, "AB’nin yolu herhangi bir ilimizden değil, TBMM Genel Kurulu’ndan geçer" ifadesini kullandı. Bağış, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin el ele vermesi halinde, Türkiye’nin AB yolculuğunun kolaylaşacağını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nin 2011 Yılı bütçesi ve 2009 Yılı Kesinhesabı görüşüldü. Devlet Bakanı Egemen Bağış, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda AB Genel Sekreterliği’nin 2011 yılı bütçesinin sundu. "Artık 10 yıl önceki bir dünyada yaşamıyoruz, çok şey değişti, değişiyor" diyen Bağış, Türkiye ile AB ilişkilerinde de dengelerin değiştiğini ifade etti. Artık AB ülkelerinin, Türkiyesiz bir AB olamayacağının farkına vardığını belirten Bağış, bunu sadece biz söylemiyoruz, Avrupa’nın akil adamlarının, vizyon sahibi politikacıların söylediğini dile getirdi. Dolayısıyla bazı üye ülkelerinin önüne getirdiği siyasi blokajların, Türkiye’yi yolundan geri çevirmemesi gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin AB’ye er ya da geç AB’ye üye olacağını ifade eden Bağış, buna yürekten inandığını belirtti. AB sürecine verilen destek nedeniyle teşekkür eden Bağış, "AB’nin yolu herhangi bir ilimizden değil, TBMM Genel Kurulundan geçer. İktidar, muhalefet milletvekillerimiz el ele verdikçe Türkiye’nin AB yolculuğu hızlanacaktır" dedi.
-"AB SÜRECİNDEKİ ÇALIŞMALARA ÖNEM VERİYORUZ"-
Hükümet’in 2010 yılında da Avrupa Birliği(AB) sürecindeki çalışmalara önem verdiğini belirten Egemen Bağış, kararlı, ısrarlı ve planlı hamlelerle kayda değer ilerlemeler sağlandığını vurguladı. Reformları salt AB üyeliği için değil, vatandaşların hak ettiği yüksek yaşam seviyesine kavuşmaları için yaptıklarının altını çizen Bağış, AB üyeliğine yönelik kararlılıklarının devam edeceğini aktardı. AB’ye katılım sürecini hızlandırma ve süreçten en üst düzeyde faydalanmak amacıyla Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nin (ABGS) "Türkiye’nin Katılım Süreci İçin AB Stratejisi hazırladığını ve 4 Ocak 2010 tarihinde bu stratejinin Bakanlar Kurulu’nda kabul edildiğini anımsattı. 4 platform üzerine kurulu bu yeni AB stratejisi kapsamında son 1 yılda gerçekleştirdikleri faaliyetleri aktaran Bağış, müzakerelerin açılmasından bu yana geçen süre zarfından 13 faslın açıldığını, 1 faslın geçici olarak kapatıldığını dile getirdi. Şu an itibariyle teknik olarak açılış kriterlerinin yerine getirilmesi halinde açılabilecek 3 faslın bulunduğunu açıklayan Bağış, bunların, rekabet politikası, kamu alımları, sosyal politika ve istihdam fasılları olduğunu belirtti. Belçika Dönem Başkanlığında rekabet politikası faslının müzakerelere açılması için çalışmaların son aşamaya geldiğini aktaran Bağış, "Trans Avrupa Ağları" ile "İşletme ve Sanayi Politikası" fasıllarının teknik kapanış kriterlerini, yılsonu itibariyle yerine getirilmiş olacağını kaydetti.
-"17 FASLIN AÇILMASI SİYASİ GEREKÇELERLE ENGELLENDİ"-
Toplamda 33 fasıldan 17’sinin açılmasının siyasi gerekçelerle engellendiğini aktaran Egemen Bağış, 8 faslın ek protokolün tam olarak uygulanması şartı nedeniyle Konsey tarafından askıya alındığını bildirerek, diğerleri hakkında AB kurumları tarafından bu yönde alınmış resmi bir karar olmamakla beraber, ağırlıklı olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve malum bazı ülkelerin siyasi blokajları nedeniyle sürecin arzu edilen şekilde ilerleyemediğinin altını çizdi. Siyasi blokajları ortadan kaldırmak için Hükümetin yoğun çaba gösterdiğini belirten Bağış, Komisyon ve üye ülkelere, söz konusu fasılların açılması yönünde haklı gerekçeleri anlattıklarını söyledi.
-"AB SÜRECİ SADECE FASIL AÇIP KAPATMAK DEĞİL"-
AB sürecinin sadece fasıl açıp kapatmak olmadığının bilincinde olduklarını ve reform sürecinde Türkiye’nin kendi kaderinin belirleyicisi olması gerektiğini inandığını kaydeden Bağış, AB stratejisinin 2. platformu kapsamındaki çalışmaların sürdüğünü aktardı. Bağış, yılda 1-2 fasıl yerine 33 faslı dikkate alarak çalıştıklarını, askıya alınmış veya bloke edilmiş diye, Türkiye için çok büyük öneme sahip tarım, balıkçılık, ulaştırma, hizmetlerin ve malların serbest dolaşımı gibi fasıllarda çalışmalarını durdurmak gibi bir düşüncelerinin olamayacağını bildirdi.
-"TÜRKİYE AB’NİN 2014-2020 BÜTÇESİNE DAHİL OLMALI"-
Bağış, ikinci platformdaki amaçlarını 2013 yılı sonuna kadar AB müktesebatına en üst seviyede uyum sağlamak olarak ifade etti. Bağış, AB’nin 7 yıllık dönemler halinde hazırladığı 2014-2020 bütçesine dahil olmayı hedeflediklerinin altını çizdi. Stratejilerinin üçüncü platformu olan Kopenhang Siyasi Kriterleri ve siyasi kriterlerle yakından ilişkili "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" ile "Yargı ve Temel Haklar" fasıllarında da önemli çalışmalara imza attıklarını aktardı.
-"SİYASİ BLOKAJLARIN KALDIRILMASI İÇİN AZAMİ GAYRETİ GÖSTERMEKTEYİZ"-
Türkiye’nin siyasi kriterlerle iç içe olan Yargı ve Temel Haklar ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı fasıllar kapsamındaki çalışmalarını, müzakere sürecindeki tıkanmaya karşın hızını azaltmadan sürdürdüğünü aktaran Bağış, "Türkiye bu iki önemli fasılda müzakereleri başlatmak için gerekli kriterleri yerine getirecek düzeye erişmiştir. Bu fasılların en kısa zamanda müzakerelere açılması için, siyasi blokajların kaldırılmasına yönelik azami gayreti göstermekteyiz" diye konuştu.
-166 PROJE İÇİN 1.3 MİLYAR EUROLUK HİBE DESTEĞİ-
Genel sekreterliğin koordinasyonunda 2002-2006 döneminde 166 proje için AB’den 1.3 milyar euroluk Katılım Öncesi Yardım hibesi desteğinin sağlandığını belirten Bağış, anılan projelerin ulusal katkıyla birlikte toplam büyüklüğünün 1.8 milyar euroya ulaştığını belirtti. Bugünkü kurlar dikkate alındığında proje büyüklüğünün 3.5 milyar TL’yi aştığını kaydeden Bağış, 2007-2013 döneminde ise Türkiye’ye kullanımı için 4.9 milyar euro hibenin tahsis edildiğini aktardı.
-"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ MÜZAKERELERE ÇOK ÖNEMLİ KATKI SAĞLADI"-
Egemen Bağış, AB Komisyonunca yayımlanan İlerleme Raporu’nu da değerlendirdi.
Raporun oldukça kapsamlı ve teknik değerlendirmeleri içermesinin tam üyelik yolunda sistematik bir şekilde ilerleyerek doğru adımlar atıldığının ve sürecin olgunlaştığının bir göstergesi olduğuna değinen Bağış, raporda Türkiye’nin farklı alanlarda genel bir resminin çekildiği için eleştirilerin yapılmasının da olağan olduğuna değindi. Reformda en çok üzerinde durulan hususlardan birinin Anayasa Değişikliği Paketi olduğuna dikkat çeken Bağış, bu paketin kapsadığı alanlar itibariyle AB’ye üyelik müzakerelerine çok önemli katkılar yaptığının belirtildiğini vurguladı.