Siyaset'Alacağım kardeşim alacağım işte!'

'Alacağım kardeşim alacağım işte!'

02.12.2008 - 14:56 | Son Güncellenme:

Baykal'dan 'çarşaf' cevabı...

Alacağım kardeşim alacağım işte



CHP lideri Deniz Baykal bugün Meclis'te yaptığı grup konuşmasında, 'çarşaflı katılımlar' konusundaki eleştirilere ve parti içinden gelen tepkilere sert yanıt verdi... Baykal'ın konuşması sırasında alkışlar koparken, çarşaf konusunda katı bir tutum izleyen Canan Arıtman'ın tepkisiz kalması ise dikkat çekti. İşte Baykal'ın çarşaf ile ilgili çarpıcı sözleri:

"Bu tartışmaları hepimiz dikkatle izledik. Örtünen kadınların CHP ile ilişkisi geride bıraktığımız günlerin temel tartışma konusuydu. Bu tartışmalarda iki temel nokta görülüyor.

Bunlardan ilki CHP'nin örtülü kadınları üye olarak alması konusunda toplumumuzda iki tür değerlendirilmesi gereken tepki çıktı.

Bazı insanlar iyi niyetle, samimiyetle, CHP'nin kadınlar arasında ayrım yapmayan tutumunu laikliğe aykırı davranış biçimi olduğunu anlatmak istediler. Birinci tablo bu.

İkinci ise, laikliğe bilinçli olarak karşı olan çevreler, CHP'nin bu tavrını gerçekten laikliğe aykırı bir çizgiye çekebilir miyiz diye bir çabanın içine girdiler.

Önce bir defa herkes çok iyi bilmelidir ki, kadınlarımızın kendi toplumsal şartları içinde tercih ettikleri örtünme biçimi, herhangi bir şekilde siyasetin ve laikliğin bir değerlendirilmesi için bir ipucu olarak alınamaz. Herkes istediği gibi giyinir. Onun için kıyafet ayrıdır siyaseti ayrıdır.

Kıyafeti örtülü insanın devletin laiklik ilkesine karşı çıktığını savunmak doğru bir iş değildir. Her kesimden her mezhepten insanlar belli bir şekilde örtülüdür. Madem ki örtülüsün, sen laikliğe karşısın, böyle bir şey olabilir mi? Her insana saygı göstereceksin.

Madem ki senin başın örtülü sen bizden değilsin! Yok böyle bir şey! Türkiye'yi zaten yeterince bölmüşler. Kıyafetle siyaset arasında birebir ilişkiyi kabul etmek kesinlikle doğru değildir. Kimseyi kıyafetiyle mahkum edemezsiniz.

Bizim sadece kıyafetin laikliğe meydan okuma kabul edilmeyeceği iddiamız pek çok kişinin ezberini bozdu. Çünkü insanlar rahatlıyorlardı. Peki doğru mu bu yaptığımız? Tarihimiz ortadadır; bugün Ertuğrul Özkök çok güzel bir aile fotoğrafı yayınlamış. O fotoğrafın içindeki, o kucaktaki çocuk Ertuğrul Özkük olmuş bugün. O aile onu gerçekleştirmiş.

Biz ona karşı değiliz? E neye karşısın? Niye onları aldınız? E niye almayalım... Muhafazakar kesimlerden bazı insanlar partiye girmek istedi. Biz de buna engel olmadık. E neden aldın? Sana ne kardeşim alacağım, alacağım kardeşim, alacağım! Samimiyetle CHP'ye girmek istiyorlarsa, laikliğe ve Atatürk ilkelerine samimiyetle inanıyorlarsa başımızın üstünde yerleri var. Bunu herkese göstereceğiz. Türbanı siyasi simge olarak kullanmayalar özgür bir şekilde CHP'ye girebilirler.

Bunun arkasında oy hesabı var diyorlar ama hiç böyle bir şey yok. Tam bir samimiyetle söylüyorum, yok böyle bir şey... Bir sene önce gelseydi yine aynı şeyi yapardık. 1 Sene önce gelmedi, neden mi? AK Parti'nin iç yüzünü görmemişlerdi. Şimdi görmüşler geldiler, "Bunlar bize din iman dediler kandırdılar" diyorlar. O nedenle CHP'ye geliyorlar. Siyasi hesapmış, tezgahmış, yok açılımmış... Açılım maçılım değil... Açılım sizin kafanızda. Siz olayı açılım olarak görüyorsunuz.

Ne biz laiklikten bir ödün vermiş durumdayız, ne de bizi bu vesileyle laiklikten ödün verme çabasına çekmelerine fırsat vereceğiz. Herkes özgür bir şekilde yaşar, özgür bir şekilde siyaseti yapar."