21.01.2021 - 14:48 | Son Güncellenme:
AA
Akbaşoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, muhalefet partisi gruplarının önerdiği "güçlendirilmiş veya iyileştirilmiş parlamenter sistem" konusunda kamuoyunu bilgilendirmelerini talep ettiğini hatırlatarak, bu konuda ne CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu'ndan ne de CHP, HDP, İYİ Parti grup başkanvekillerinden kamuoyunu tatmin edici bir açıklama gelmediğini söyledi.
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan tartışmalar nedeniyle siyasi, ekonomik, sosyal krizler yaşandığını belirten Akbaşoğlu, "CHP'nin başını çektiği bir yapının, 367 krizi oluşturarak Meclis tarafından cumhurbaşkanlığı seçimini engellediğini" ifade etti.
Yaşanan bu krizin ardından yapılan anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesinin kabul edildiğini anımsatan Akbaşoğlu, "Başımıza ne geldiyse bu parlamenter sistem içinde geldi. Bütün darbeler, ekonomik krizler, sosyal krizler, siyasi krizler, koalisyon hükümetleriyle istikrarsızlıklar, IMF'ye muhtaç olmalar, borca muhtaç bir Türkiye." diye konuştu.
"ESKİ SİSTEM GERİDE KALMIŞTIR"
Akbaşoğlu, 15 Temmuz darbe girişimi neticesinde halkın demokrasiye, cumhuriyete, "Güçlü ve Büyük Türkiye" idealine sahip çıkmasıyla yeni bir siyasi atmosfer oluştuğunu dile getirerek, doğrudan halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanının Recep Tayyip Erdoğan olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin püskürtüldüğünü belirten Akbaşoğlu, yönetim sisteminin zafiyetlerine bu milletin muhatap olmaması için anayasa değişikliği yapılması zaruretinin ortaya çıktığını anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin büyük müzakereler, tartışmalar neticesinde TBMM Genel Kurulunda, ardından 2017 yılında yapılan halk oylamasında kabul edildiğini hatırlatan Akbaşoğlu, şunları söyledi:
"Eski sistem geride kalmıştır. Yeni, doğrudan milletin karar verdiği, yasama organını da yürütme organını da doğrudan milletin seçtiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlüktedir. Parlamenter sistem yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geçerli olacağından cumhurbaşkanının partili olabileceği, bir partinin genel başkanı da olabileceği hususunu Anayasa'da hüküm altına aldık. Bu, milletimiz tarafından onaylandı. Partili, partisiz cumhurbaşkanı gibi yaklaşımları ya yeni sistemi hiç anlamayarak eski sistemin kodlarıyla bugünü değerlendirmeye çalışmak ya da kasıtlı ve bilinçli olarak toplumun nezdinde kafaları karıştırmak olarak yorumlamak mümkündür. Ancak hakikat muhalefetin söylediği gibi değildir."
Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yürürlükte bulunduğunun ve herkesin Anayasa'ya uygun davranmak zorunda olduğunun altını çizdi.
"SİZİN ÖNERDİĞİNİZ SİSTEMDE, CUMHURBAŞKANI NASIL SEÇİLECEK?"
CHP, HDP ve İYİ Partinin "güçlendirilmiş parlamenter sistem" olarak önerdiği yaklaşımda, cumhurbaşkanının nasıl seçileceğini soran Akbaşoğlu, şöyle devam etti:
"Siz, cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesi yetkisini geri mi almayı düşünüyorsunuz? Cumhurbaşkanını kim seçecek? Kamuoyu içi boş, sesi fazla çıkan tekliflerinizle ilgili somut gerçeklikleri öğrenmek istiyor. Ben de kamuoyu adına soruyorum; teklif ettiğiniz sistemde, cumhurbaşkanını nasıl seçeceksiniz, kim seçecek? Başbakan, bir parti genel başkanı olabilecek mi? Çift başlılığa, cumhurbaşkanı ve başbakan ayrımına, tekrar kavgaya, ayrışmalara, siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarsızlıklara geri mi dönelim, diyorsunuz. Vesayet odakları tekrar kendilerine rol mü biçsinler istiyorsunuz. Bunlarla ilgili kamuoyunu mutlaka bilgilendirmek durumundasınız. 'Eski sisteme geri dönelim' şeklinde, aslında vesayet odaklarını tekrar canlandırmaya dönük bu yaklaşımınızla, milletin kendi uhdesinde olan cumhurbaşkanlığı seçme hak ve yetkisini milletimizden almayı mı düşünüyorsunuz?"
Akbaşoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında bununla ilgili bir çağrıda bulunduğunu ancak muhalefetten bir cevap alamadığını belirterek, kamuoyu adına bu cevabın peşinde olacaklarını söyledi.