17.11.2024 - 06:40 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - 1949 yılında Çin hükümetinin başına geçen Mao Zedung, büyük bir tarım toplumu yaratmak istiyordu. Bu doğrultuda biyolog Zhou Jian, ülkede bulunan dört hayvanın soyunun kurutulmasıyla tarımın şahlanacağı fikrine Mao Zedung'u ikna etti. Böylece 1958 yılında Çin'de "İleriye Doğru Büyük Sıçrama" programı başlamış oldu. Tarımı geliştirmek adına, belirlenen dört türün, tarıma zarar verdikleri gerekçesiyle soyunun kurutulmasına hükümet tarafından karar verildi. Bu hayvanlar karasinek, sivrisinek, fare ve serçeydi. Böylece ülkede bu dört türün soyunu tüketme harekâtı başladı.
Tüm bu hayvanlarla mücadele etmek için halk harekete geçirildi ve ülkede 'Büyük Sıçrama' adı altında ‘Dört Haşere Kampanyası’ başlatıldı. Bahsedilen bu dört hayvan için yemleme ve tuzağa düşürme yöntemleri işe yaramayınca, aç bırakma ve yorma yöntemleri uygulanmaya başlandı. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği sabahtan akşama kadar çanak ve tencereler çalarak, öncelikli düşman serçelerin havada kalmaları ve yorulmalarını sağlamaya çalıştı. Ayrıca bir yandan da serçelerin yuvalarına ve yumurtalarına zarar verildi. Serçeleri kaçırmak için büyük bir seferberlik başlatıldı. Korkuluklar yapıldı, büyük kırmızı bayraklar üretildi. Ülkedeki işçilerin yarısı bu seferberliğe katıldı.
VURUP GETİRENLER ÖDÜLLENDİRİLDİ
Çocuklar dâhil herkes, bu dört hayvana düşman oldu ve bir festivalmişçesine hayvanları öldürdü. Okullarda, geziye gider gibi serçe avı etkinlikleri düzenlendi. Ölü hayvan getirenlere ödül bile veriliyordu. Yapılan hayvan katliamları sonrasında ülkede neredeyse hiç serçe, karasinek, sivrisinek ve fare kalmadı. Sonrasında ülke, "İleriye Doğru Büyük Sıçrama" hareketinin zaferini kutladı. Ancak yaşam zincirleme olarak birbirine bağlı bir döngüydü. 1960 baharında tarlaları böcekler basmaya başladı. Bu durum Çinli liderlerin serçelerin zararlı böcekleri yiyerek nasıl bir fayda sağladığını geç de olsa görmelerini sağladı. Fakat bir kere ok yaydan çıkmıştı. Ülkede zararlı böceklerin sayısı inanılmaz derecede arttı.
30 MİLYONA İNSAN AÇLIKTAN ÖLDÜ
Bu durum ülkedeki 1.5 milyar fare, 1 milyar serçe, milyarlarca karasinek ve sivrisineğin ölmesine dolayısıyla Çin genelinde yaklaşık üç yıl sürecek bir kıtlığa neden oldu. Çünkü öldürdükleri hayvanlar yalnızca tarladaki mahsulleri değil, mahsullerle beslenen haşereleri de yiyordu. Ülkenin tarımı, daha da kötü bir hâl aldı. Ekolojik denge mahvoldu, çekirge popülasyonu kontrolsüz bir şekilde arttı. Sonucunda benzersiz bir kriz ortaya çıktı. Açlıktan ölen insan sayısı 20-30 milyona ulaştı. Yani yaptıkları sözde çok bilimsel yöntemleri daha büyük yıkıma yol açtı.
Çin, Sovyetler Birliği ve Kanada'dan yardım talep etse de bu duruma çare bulunamadı. Vagonlar dolusu serçe getirilip, doğaya salınarak çözüm üretilmeye çalışıldı. Ancak insanlık tarihinin en büyük akıl tutulmalarından birinin bedeli çok ağır oldu.
Bu kampanyanın sonucunda ortaya çıkan sonuç bize, insanlar olarak kendi çıkarlarımızı gözetip dünya bize aitmiş gibi davrandığımızda doğanın bize nasıl bir tokat savuracağını en iyi şekilde göstermesi açısından büyük önem taşıyor.