Yazar İlhan Güngören, gerilim değil gerilimsizliği yaşamayı öneriyor ve sevişmeyi çağımızın sanal ilgi alanıyla karşılaştırıyor.
Taocu Sevişme Ve Seks, Yumuşak Sevişme ve Qigong kitaplarının çevirmeni ve yazarı İlhan Güngören'le mutlu sevişmeleri ve önerilerini konuştuk:
- Kadının kolay orgazm olması için bir reçete var mı?Kadınlar ve erkekler birarada tamamen doğaçlama bir
oyun oynamalılar. Bunun içinde cinsel birleşme de var, olmayabilir de, tek amaç birbirlerine haz vermek ve haz almak. Haz vermenin ve haz almanın binbir çeşidi var. Bunların içinde gayet tabii cinsel birleşme de var. Bunun içinde orgazm da var. Ama tek amaç bu değil. Amaç en yüksek hazza çıkmak ve orada mümkün olduğu kadar uzun kalmak. Stresli bir insanın, acelesi olan bir insanın sevişmeden sonuç alması mümkün değil.
- Burada da doğallık dışı bir şey yok mu? Yani kendini bu kadar tutmaya çabalamak doğal mı?Klasik sevişmede her zaman bir zorlama var. Zaten sevişme başladıktan sonra adrenalin bezi salgı yapmaya başlıyor ve kalp atışı hızlanıyor. Nefes nefese kalıyorsunuz tam bir gerilim ortamı. Oysa bir gerilimsizlik ortamı yaratıyorsunuz, tamamen kendinizi bırakıyorsunuz, baktınız ki geriliyorsunuz yine kendinizi bırakıyorsunuz. Bunda bir zorlama yok, bilakis tam tersine bir kendini bırakmışlık var. Ama başlayınca iki dakikada boşalanlar var. Bunu anlamıyorum. Bütün gün hazırlık yapıyor, aylarca hayalini kuruyor, 10, 15 dakika sonra bitiyor.
- Bu evli insanlar için biraz fazla fantezi değil mi? Her gün işten gelip günde 3 - 4 saat nasıl sevişsin bu insan?İnsanlar her şeyden bıkarlar da haz almaktan, haz vermekten bıkmazlar. Çok yüzeysel, kasıklarda bir aksırık gibi orgazm olsa da olur olmasa da olur. Ama doyumsuz tatlar, doyumsuz doruklarda yaşayan insanların böyle bir şeyden bıkmaları mümkün mü? Hayır bilakis daha sağlıkları yerine gelecek, huzur içinde olacaklar, birbirlerini her zaman sevecekler.
- Klitoris orgazmı, vajinal orgazm diye ikiye ayıranlar var. Siz ne diyorsunuz?Önce Freud yazdı bunu. Freud, klitoris orgazmını çocuksu buluyordu. Olgun insanların vajinal orgazm olduğunu ve olması gerektiğini söyledi. Sonra Masters ve Johnson dediler ki, bütün orgazmlar klitoraldir. Klitoris orgazmı başlatan bir tetik. 90'larda ikinci bir tetik bulundu, G noktası. Kadının cinsel organının tavanında, pubik kemiğinin altındaki nokta. Bir saat gibi düşünürseniz saat 11.00'le 13.00 arasında. Bilenler bulur. G noktası ancak uyarıldığınız zaman büyümeye başlar, G noktası diye birşeyi arayarak bulamazsınız.
- Konuştuğumuz hiçbir kadın G noktasını bilmiyor. Erkekler de bu noktayı bulamıyor elbette...Penis bunu doğrudan doğruya parmak gibi yapamaz tabii, dille de bu yapılamaz. Ama bir erkek parmağıyla pekala uyarabilir. Bulunamamasının sebebi, uyarılmadan aranılması. Ben bugüne kadar ilişki kurduğum bütün kadınların hepsinde G noktasını buldum.
- İlhan bey, biz bir çok kadınla konuştuğumuzda klitoral orgazmdan vazgeçmeyi hiç düşünmediklerini söylediler. "Biz klitorisle orgazm oluyoruz" dediler.Freud'un söylediklerinin doğru olmadığı anlaşıldı, bazısında vajinal orgazm ağırlıklı, bazısında klitoral orgazm ağırlıklı. Bazı kadınlar hem klitoral orgazmın özelliklerini hem de vajinal orgazmın özelliklerini aynı anda yaşıyorlar.
- Erkeğin penis boyunun orgazmla ilişkisi nedir? Hiçbir ilişkisi yok. Şu bakımdan yok, vajina esnektir her boyuta uyabilir. Küçük penis dezavantaj yaratmaz belki bazı pozisyonlar için güçlük çıkarabilir.
- Sevişme iki - üç saat uzatılsa da erkek kadının istediği ritmi tutturamazsa kadın orgazm olmaz. Bu önemli mi, olmazsa olmasın mı?Hayır bu kesinlikle yanlış. Yani kadına zevk vermeyen bir sevişmede erkek derhal sevişmeyi kesmeli. İnsanın, haz duyarlılığını iki saat sürdürmesi mümkün değil. Bu bir yoga eğitimidir. Bu eğitimi kazandıktan sonra, dikkatini uyanıklığını uzun süre sürdürebilirse, dikkat dağıldığı zaman pozisyon değiştirerek, aralıklar vererek, tam boşalma noktasına gelince erkek sevişmeyi kesebilirse, bir müddet birbirlerini okşamayı, şarap içmeyi ve sonra tekrar boşalma aşamasına gelmeyi başarırlarsa zevkli olabilir. Vallahi televizyon seyretmekten, internet kullanmaktan çok daha eğlenceli gibi geliyor bu iş.
- Zor orgazm olan kadınlar için en son ne söyleyebilirsiniz, bizim bütün erkeklerimiz birden bire taocu sevişmeye geçemeyeceğine göre...Orgazm olmayan kadınların kendilerini zorlamalarında hiç ama hiç yarar yok. Orgazm olmak için bir çaba içine girmemeli. Kadın kendini bırakamadığı için orgazm olamıyor zaten. Kadının orgazm olabilmesi için kendini son derece rahat bırakması, haz duyumlarına kendini açması ve erkekle orgazm olamıyorsa evvela mastürbasyon yoluyla kendini tanıması lazımdır. Kadın kendini keşfetmeli.
- Bazı kadınlar diyor ki; sevişme sırasında mastürbasyon kadar zevk alamıyorum. Çünkü kadın kendini hangi ritimde, hangi yumuşaklıkta uyaracağını biliyor, belki de erkek bunu bilmiyor.Sırf erkeğe bırakmakla olmaz. Kadın da bu konuda erkek gibi yönetimi ele alabilir. Tabii mastürbasyon bir yöntem, oral seks de bir yöntem, bütün bunlar kadını orgazmik yapar. Kendini sıkması orgazm için bir engeldir. Erkek çabuk boşalıyorsa, boşalmış bir erkekle de sevişilebilir, niye sevişilmesin.
Yapay bir sorun"
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel'in konuyla ilgili görüşleri şöyle:
Bana orgazm sorunu diye bir sorun yapay bir sorun olarak geliyor. Biz cinselliği sanki sindirim sisteminin çalışması gibi bir başlangıç ve sonu olan birşeymiş gibi tanımlamış oluyoruz. Cinsellik bir bütündür, içinde çeşitli keyifler vardır, bunlardan bir tanesi de orgazmdır. Ama her cinselliğin orgazmla sonlanması bir zorunluluk değildir.
Erkekler genellikle orgazma yönelik bir cinsellik istiyor ve yaşıyorlar. Partnerleri olan kadınlarla da kendileri için de orgazmı hedef alıyorlar. Erkeğin orgazm olması daha çabuk olan bir süreç, erkek orgazm olduktan sonra kadının cinsel keyfi yarıda kalıyor. Bu kadının cinsel ilişkiye karşı tepki almasına bu iş nasıl olsa olmayacak demesine sebebiyet veriyor.
* Ben bir feminist bakış açısından cinselliğin orgazmik olarak yaşanmasını ve ruh sağlığı açısından bir üstünlük olduğunu düşünmüyorum. Düzenli orgazm olan kadınların çok keyifli olmaları lazım eğer orgazm herşeyi halleden sihirli bir değnekse ama hayır değil. Biz cinselliği en çok zihnimizde yaşarız. Bazen bu mastürbasyonla gidebilir bazen cinsel ilişkiyle bazen de sadece zihnimizde fantezi olarak kalır. Bunların hepsi cinsel doyum alanlarıdır. Birçok kadın var ki kendini uyarmakla cinsel doyuma ulaşabilmekte ama partneriyle bu olmamaktadır. Başka türlü bakarsak aşkın olmadığı kişiler arasındaki cinsel ilişkide de orgazm olabilir. Yani cinselliği tek başına orgazma yönelik düşünmek cinsel ilişkinin tadını kaçıracak birşeydir. Cinsel ilişki keyifli birşeydir. Kadının cinselliğini kendi istediği kişiyle kendi istediği biçimde yaşaması esastır, bunun içinde orgazm olabilir ya da olamaz. Onun dışında partnerini memnun edecek diye orgazm olmasını beklemek orgazmı kaçırıcı birşeydir.
* Kadın orgazmı hakkında çok az şey biliniyor bugün. Oysa ki erkek orgazmıyla ilgili bilmediğimiz, karanlıkta kalan tek bir nokta bile yok. Erkek şeker hastalarıyla ilgili bir sürü araştırma yapılırken kadınlarla ilgili çok az yapılıyor. Bir ilaç ereksiyon sorunu yaratıyorsa reçetede bu yazılıdır ama kadında istek azaltıyorsa hiçbirşey yazmaz prospektüste.
* Erkeklerin cinsel bakımından en iyi oldukları dönem 20 ile 30 yaş arasındaki dönem. 30'dan itibaren erkekte genel bir düşüş başlıyor, bozukluk değil ama. Kadında ise tam tersi kadınların cinsel bakımdan zirvede oldukları yaşlar 30'lar ve 40'lar... Menopozun da orgazm ile ilgisi yok. Kadın 20'lerinde, kendine güvenmiyor, cinselliği bilmiyor, tecrübesiz. Bu da 50 yaşındaki erkeklerin neden küçük kızları tercih ettiklerini çok güzel açıklıyor doğrusu.
Yaşamdan bir örnek
Nesligün, yıllarca bir türlü orgazm olamayışını ve sonra birdenbire nasıl orgazm olduğunu anlatıyor.
"İlk birlikte olduğum kişiydi kocam ve onunla ne yaşıyorsam bana en normali bu gibi geliyordu. Birkaç yıl sonra kendi kendime mastürbasyonu keşfettim. Tabii ki çok farklı bir şeydi. Ondan sonra da kocamla sevişmelerimizde aynısını beraberken yapmaya başladık. Herşey yolundaydı aslında. Kocamdan ayrıldıktan sonra genellikle kısa süreli ilişkiler yaşadığım için kocamla birlikte yaptığımız türden organizasyonlara giremiyordum. Üstelik birlikte olduğum erkekler sen neden gelmiyorsun diye soruyorlardı. Böylelikle kafamda bu orgazm konusu problem haline geldi. "Tamam ben de doktora giderim"" dedim. Fakat danıştığım uzman ancak çift olarak gidildiğinde tedavi söz konusu olabileceğini söyledi. Ve ben de iki gün yattığım hiç kimseyi elinden tutup doktora götüremezdim. Derken birkaç yıl önce uzun süreli bir erkek arkadaşım oldu. Çok baskın karakterli birisiydi. Ve bu konudaki tavrı "Ne demek efendim sen kendini şartlamışsın olmuyor olmuyor diye. Olacaksın!" şeklindeydi. Yani mıymıntılık yapıyormuşum gibi dürttü beni. Ve tuhaf gelebilir ama bu işe yaradı. Azarı işiten ben oturup dersimi çalışmışım gibi orgazm oldum. Çünkü o ne istediğimi anlamıştı ve kendini bana bırakıyordu. Bu kadar kafaya takmakla hata etmiştim aslında. Söylemek istediğim önceleri acaba zevk almadığımı mı düşünecek diye kendimi tam kaptıramadan yaşadığım ilişkiler vardı. Artık böyle bir pürüz kalmadı. Tamamen keyfime bakabiliyorum."