Kusurun güzelliği olarak tanımlanabilen wabi sabi'yi bir yazısında 'Aşkın gözü wabi sabi' diyerek ne güzel anlatmış Berna Laçin.

Beni Wabi Sabi felsefesi ile tanıştıran dostum Yasemin Ertükel bu yazım sana ve senin aracılığın ile tüm okurlara hediye olsun...

Wabi sabi; münzevi hayatta gönüllü yoksunluğu tercih edip, manevi zenginliği hissetmeye fırsat tanıyan bir yol.

Popüler kültürün getirdiği öğrenilmiş kalıplardan uzak, şekilciliği reddeden, geleni ham hali ile alma ve hayatına uyumlama hali.

Şehir yaşantısında hayat savaşı veren bizler için ne kadar uzak, ne kadar ütopik, ne kadar zorlayıcı bir fikir gibi görünse de, sadeleştiğinde zenginleşen bir hayatı idam ettirmenin keyfini almış her bireyin bıyık altından güldüğünü biliyor musunuz?

Haberin Devamı

Sözde mükemmelliğe ulaşmak için maruz kaldığımız onca şeyi bir düşünün. Yaşam standartlarımız, dış görünüşümüz ve sahip olmak istediğimiz sıfatlar sözde normu yakalamak adına savaş vermemizi gerektirecek kadar yüksek bir çıtada değil mi bazen?

Sürekli ulaşmak istediğimiz bir hedef var ancak belki de o hedefi biz koymadık bile. Toplum tarafından 'Doğru', 'Güzel', 'İdeal' olarak ifade edilen olgulara ya ulaşmak için çabalıyor, ya da ulaşamadığımızda yaşadığımız çöküntüyü tedavi etmek için çabalıyoruz. Ancak her durumda çabalıyoruz.

Peki ama neden?

Ya bir tarafımızın 'kusurlu' olmasında bir sorun yoksa? Her konuda iyi olmak, tüm normlara uymak, başkaları tarafından 'ölçüt' olarak belirlenmiş olanlar ile yaşamak ve o ölçütleri yakalamak için çaba harcamak neden?

Kusurlarımızın, eksiklerimizin ve ham hallerimizin bizim en güzel gerçeklerimiz olduğunu fark edebildiğimiz günlerimiz olsun şekerler...

Günün Sorusu;

Bozuk, kırık, hatalı olmasına rağmen hayatınızdan çıkartmak istemediğiniz neyiniz var?

Papatya Somer

instagram.com/papsmood