Başarı kelimesi sizin için ne ifade ediyor?
"İstediği işe sahip olmak? Mutlu bir evlilik?"
"Çocuklarını iyi yetiştirmek?"
"İstediği parayı kazanmak? Şan? Şöhret?"
"Sağlıklı bir yaşam sürmek?"
Altını ne ile doldurursak dolduralım ancak bütünsel bir doyuma ulaştığımızda başarılı hissedebiliyoruz.
Yaşantımızı başarılarla doldurabildiğimizi söylemek için öncelikle ne istediğimizi bulmamız, bilmemiz gerekiyor.
İçimizdeki sesi, özümüzdeki niyeti ve ihtiyacımız olanı bulmanın ilk yolu zihni sakinleştirmekten geçiyor. Çünkü susmamış bir zihin asla duyamaz ve dinleyemez.
Bütünsel başarının ne olduğunu kavramamı, bu yolda hangi adımları atmam gerektiğini ve varacağım noktanın bana vereceklerine değil yolda tadacaklarıma odaklanabilmeyi öğrenmeme yol gösterici olan bir kitap ile karşılaştım. Deepak Chopra tarafından oldukça yalın bir dil ile kaleme alınan kitap Ezgi Sorman tarafından dilimize çevrilmiş.
Kitapta anlatılanları, kendi algım ve kendi yaşam amacım dahilinde yazıya dökme isteğimi durduramadığımı fark ettim ve Başarının 7 spiritüel yasasını sizlerle tanıştırmak istedim.
Bu yazıyı yazarken anlatmak istediklerim size zor ve engebeli görünüyorsa kendinize zaman tanıyın ve kitabı okumak için bir şans verin derim.
Eğer okuduklarınızı hayatınıza doğal bir şekilde dahil edebiliyorsanız… içinizdeki güç dışarı çıkmak için çoktan hazır bekliyor demektir.
Bütünsel başarıya götüren 7 yasa
1- Varoluş Yasası
2- Alma Verme Yasası
3- Karma Yasası
4- Az Çaba Yasası
5- Niyet ve Arzu Yasası
6- Bağımsızlık Yasası
7- Hayatın Amacı (Dharma) Yasası
Varoluş Yasası
Bir çiçeğin kokusu, suyun ıslaklığı, güneşin sıcaklığı, rüzgarın gücü, kuşun sesi ve şimşeğin ışığı ne kadar gerçek, ne kadar durdurulamaz ve kendiliğinden gelişmekte ise varoluşta o kadar sahidir.
Doğayı ve varoluşu bir bütün olarak görmek, kendimizi doğanın varoluş ahenginin içindeki bir parça olarak fark etmek bizi saf bilince yani gerçek halimize getiren şeydir.
Saf bilincimizi, özümüzü fark etmek kim olduğumuzu fark etmemizi sağlar.
Saf bilince ulaşmanın, içimizdeki sesi duymanın en iyi yollarından biri de meditasyon yapmaktır.
Öneri: Her sabah ve her akşam 30 dakika sessiz kalmak bizi saf bilince götürmek için harika bir adım.
Alma Verme Yasası
Sokakta yürürken bize gülümseyerek gelen birini gördüğümüzde, istemsizce gülümseriz. Bize “Günaydın” diyen birine asla kafamızı çevirmez, mutlaka karşılık veririz.
Daha önce bizden yardımını esirgememiş bir arkadaşımızın ihtiyacı olduğunda koşarak gideriz.
Yani aslında alma verme yasasının bize her şeyden önce huzur verdiğini bilmeden deneyimleriz.
İstediklerimizin bize gelmesinin en önemli yollarından biri, vermektir. Evren bir alışveriş ahenginde ilerler. Alma Verme Yasası’nı benimsemek maddi değerlerin ötesinde, içinde iyi niyeti barındıran bir alışverişi benimsemektir.
Hayatımızda olmasını istediğimiz şeylerin bize gelmesi için iletişim ve enerji kanallarımızı açmamız gerekiyor.
Öneri: Dua, gülümseme, iltifat, çiçek, takdir, övgü, öpücük gibi armağanlar iletişim ve enerji kanallarımızı açmanın en basit yollarıdır.
Karma Yasası
Hiçbir şeyin basit bir tesadüften ibaret olmadığının farkında olmak, evrende her şeyin başka bir şeyin sebebi ve sonucu olarak meydana geldiğini fark etmek Karma Yasasını anlamamızı sağlar.
Her şeyin başka bir şey ile ilişkisi vardır.
Başımıza gelen her olay -iyi veya kötü fark etmez- bizde bir farkındalığa sebep olmaktadır.
Bu farkındalık bizi bambaşka bir şeye doğru götürür ve başkalaştırır.
Yaşadığımız her şey; yaptığımız seçimlerin, izlediğimiz yolların, tercihlerimizin sonuçlarıdır.
Kararsız kaldığımızda yapacağımız en doğru şey vicdanımıza danışmaktır.
Suçlamak, iç sesimizden ve gerçekliğimizden kaçmaktan başka bir işe yaramaz.
Hemen, şimdi, bugün, şu an başlayarak ektiğimiz tohumları vicdanımıza danışarak ekmek, önümüze çıkacak çiçeklerin renklerini belirleyecektir.
Öneri: Her sabah ve akşam aynada 3 dakika gözlerimizin içine bakmak, gün içinde olacaklar ve olanlar hakkında vicdanımız ile konuşmak bizi doğru tohumları ekmek konusunda dinç tutacaktır.
Az Çaba Yasası
Parçası olduğumuz doğanın işleyişindeki çabasızlığı, güneşin her sabah kendiliğinden doğuşu, yağmurun kendiliğinden yağışı gibi yaşam dengesini kuran en önemli faktörlerde bile görmek mümkün.
Canlı yaşamının en önemli ihtiyacı olan oksijeni üretmek için bir ağaç nasıl çaba harcamıyorsa, biz de özümüze ait ihtiyaçları çaba harcamadan elde edebiliriz. Yeter ki gerçekten neye ihtiyacımızın olduğunu fark edelim.
Az çaba yasası bir kabul ediş halidir.
Bize geleni, bizden gideni, bizi bulanı ve bulmayanı kabul etmek, bize sunulan imkanları ve armağanları fark etmemizi sağlar.
Hiç yeteneği olmamasına rağmen müzik aleti çalmaya çalışan bir adamın aslında şair olmak konusunda yetenekli olduğunu fark etmesi de bir tür kabul halidir.
Her canlı, birçok şeyi iyi yapar, ancak bir veya iki şeyi çok iyi yapar.
Özümüze, saf bilincimize ulaşarak, yeteneklerimiz ve gerçekliğimizi görebilir, az çaba ile elde edebileceklerimizi fark edebiliriz.
Öneri: Çok fazla çaba sarf ederek, bir türlü elde edemediğimiz özellikleri, maddi ve manevi istekleri listeleyelim.
Bunlar gerçekten, gerçek benliğimizin istediği şeyler mi, yoksa ego dediğimiz dış referansın (toplumdaki maskemizin) bizden bekledikleri mi?
Ne olduğumuzu, daha da önemlisi ne olmadığımızı kabul etmek bizi az çaba ile elde edilebileceklere götürmekle kalmayıp, potansiyelimizi adım adım arttırmaya götüren sağlam adımlar atmamızı sağlar.
Niyet ve Arzu Yasası
Geçmiş; hatıra
Gelecek; beklenti
Şimdi ise; farkındalıktır.
Farkındalık gerçekte ne istediğimizi görmenin tek yoludur. Dikkatimizi farkındalık ile gerçekten istediğimiz şeye vermek o şeyi doğurur, büyütür ve güçlendirir.
Hayatımızda olmasını istediklerimize niyet etmek, arzu etmek planlama yapmamız için zihnimizin bize doğru yolları göstermesini sağlayacaktır.
Dikkatimizi şu ana, şimdiye vermek, gelecekte olmasını istediğimiz şeylerin yaratılmasında atacağımız adımları belirler.
Yıl sonunda birikim yapmış olmayı hedefleyen biri, şu anda biriktirmeye başlarsa hedefine ulaşabilir. Arzu ve niyet bizi isteğe götüren yolda dinç tutan, motive eden bir ışık gibidir.
Öneri: Olmak istediklerimizi ve bizim olmasını istediklerimizi önce yazmak, öncelik sırasına göre listelemek ve sonra hakkında düşünmek onlara ulaşmamız konusunda gerçek bir yol çizerek plan yapmamızı sağlar.
Yeteneklerimiz, bilgimiz ve imkanlarımızı geliştirmek için farkındalığımızı isteklerimize çevirelim.
Bağımsızlık Yasası
Maddesel zenginliği simgeleyen her şey, sonuca olan bağımlılığı besleyen, süreçteki fırsatları görmeyi engelleyen sembollerdir.
Sonuca olan bağımlılık bizi farklı olanaklara karşı körleştirir.
Zihni bağımsız hale getirmek, düşünce yapımızı genişletmekle kalmaz, fırsatları görmemizi sağlayarak isteklerimize giden yolda işimizi de kolaylaştırır.
Zihinsel bağımsızlık yasası; olası olumsuzluklarda çözüm üretmemizi, alternatif yollar bulmamızı ve isteklerimizin sınırlarını genişletmemizi sağlar.
Bağımsızlık yasası bir tür hazır oluş halidir. Hedefe körü körüne odaklanmak, hedefe giden yolda oluşacak engellere karşı hazırlıksız olmamıza sebep olacaktır.
Öneri: Sabit fikirli ve ısrarcı olduğumuz şeylerin farkına varalım. Hayatımızda olmasını istediğimiz şeylere ulaşma yolunda attığımız adımlara göz atalım. Hedef olarak gördüklerimizin bizim gerçekliklerimiz mi yoksa egomuzun ihtiyaçları mı olduğunu kendimize itiraf edelim.
Hayatın Amacı (Dharma) Yasası
Her birimizin dünyaya gelişi ve bu bedeni seçişinde bir amaç var. Neye inanıyor olursak olalım, varoluşumuzdaki ilahi gücü görmezden gelmek ve buna hayran kalmamak olanaksız.
Hayatın Amacı Yasası bize yeteneğimizi keşfetmemizi, bu yeteneğin aslında hayata geliş amacımızın tam olarak sebebi olduğunu anlatır.
Hayat amacımız; yaparken zaman kavramını yitirdiğimiz, yaratıcı gücün kendimizde de olduğunu fark ettiğimiz, özünde faydayı barındıran, insanlığa hizmet eden ve gerçek benliğimizi bulduğumuzu hissettirecek kadar bize ait olduğunu bildiğimiz bir kavramdır.
Egomuzu değil özümüzü doyuranı bulduğumuzda Hayatın Amacı (Dharma) Yasası da doğalında işlemeye başlamış demektir.
Evrenin başarıya götüren 7 yasası sırası ile birbirini takip eden, birinin aktif olması ile bir sonrakini doğalında doğuran bir sistemde ilerler. İçinde mutlak olarak iyi niyeti barındırmalı, yalnızca kendimize değil, doğaya ve insanlığa da fayda sağlayacak şekilde olmalıdır.
Varoluş amacını bulma yolunda adım adım ilerlerken dinlememiz gereken tek referansın vicdanımız olduğunu aklımızda tutalım şekerler...
Papatya Somer