Doğu kültürünün ‘kusuru’ kutsama bakış açısına aşık olmamak elde değil. TDK doğal olarak Kintsugi’ye bir tanım yapmamış izin verirseniz ben yapmaya çalışayım.
Antik Japon Felsefesi’ne dayanan Kintsugi’ye göre hiçbir şey değerini kaybetmez. Yalnızca şekil değiştirir.
Hikayesi kırık bir porselenin altın dolgu ile tamamlanarak yeniden kullanılır hale getirilmesi gibi basit görünen ancak içinde çok önemli bir felsefeyi barındırıyor.
Kintsugi kırıkların birer kusur, bozukluk, hata olmadığını yani bir son veya yok oluş olmadığını, aksine bunların evrilme ve yepyeni bir varoluş biçimi olduğuna işaret eder.
Biliyorum, günümüz insanı için 15.000 TL verip aldığı bir telefonunun camının kırılması, pantolonunun cebinin yırtılması, arabasının kapısının çizilmesi, kalp kırıklıkları ile yaşaması kolay değil. Değil çünkü biz artık Batı kusursuzluğunun zehrini içiyoruz.
Bizler tüketim çağının doymak bilmez çocuklarıyız artık. Ancak yaşam eko sisteminin yalnızca tüketime değil üretime de dayalı olduğunu akılda tutmak, bu eko sisteme destek vermekte zorundayız.
Yaralardan şifalanabiliriz. Bunu sen de yapabilirsin
‘Wabi Sabi desene hayata!’ yazımda anlattığım felsefeye dayanan Kintsugi yalnızca bir porselenin değil, bir insanın da ustalıkla yapılan bir tamir ile yepyeni bir dönüşüm yaşayabileceğini vurguluyor. Çocukluk travmaları, geçmiş hatalar, hüsranlar, hayal kırıklıkları, haksızlıklar, pişmanlıklar. Hangimiz bunlardan bir veya birkaçından nasibini almadı, almıyor ki?
Etrafınızda hiçbir yarası, hiçbir iç burukluğu, hiçbir olumsuz tarafı olmayan biri var mı? Benim yok. Biliyorum sizin de yok. Ve biliyorum sizin de var yaralarınız, benim de.
İnsanın kendi hayatı için iyi bir altın dolgu bulması, kalbine doğru akıtması, kırıklıkları doldurması ve öylece kurumasını bekleyip yola devam etmesi kolay değil evet. Biliyorum.
Ancak yaralarla yaşamak, travmalara tutunmak, negatifliklere odaklanıp hayatı kaçırmak daha da zor ve gidilmesi çileli bir yol.
Belki de bugün, odağı kırık olan yerlerimizden sızan ışığı görmeye ve yepyeni bir varoluşa doğru gitmek için doğru bir gündür.
Kim bilir?
Günün Sorusu:
Zor zamanları atlatırken nasıl bir yöntem kullanıyorsunuz?
Papatya Somer