Fi… Adından çokça söz ettiren kitapken, adından çokça söz ettiren diziye dönüştü. Oyuncu kadrosu, tanıtım filmi, internet üzerinden izlenecek olması derken 6. bölümüne geldik.
Dün gece 2. seti yani 4.-5.-6. bölümlerini izledim. Sabah gazeteye geldiğimde yorumlara göz gezdirdim biraz. Kimileri hiç beğenmez ve ufak detaylarda hata bulup eleştirirken, bazıları da bayıldığını belirtmiş.
Dizinin ana karakteri Can Manay’a hayat veren Ozan Güven’in oyunculukta geldiği nokta üzerinde durulması gereken bir nokta gibi geldi bana. Sinema ve oyunculuk eleştirmek/yorumlamak benim işim değil ancak bir izleyici olarak Can Manay karakterine karşı aynı anda nefret, hayranlık ve ruhsal sorunları olan birine hissedilebilecek anlayışı hissetmek şaşırtıcı. Ozan Güven bu duyguların hepsini aynı anda ve şahane bir geçişle yapıyor.
İnsanların hayatlarına izinsizce giren ve belki de alt üst eden bu karakterin verdiği mesajlardan biri, geçen hafta yazdığım yazı sonrası beni çok etkiledi ve sizlerle de paylaşmak istedim.
Yazının altında paylaşacağım Fi 6. bölümde Can Manay’ın sesinden dinlediğimiz sözleri okuduktan sonra 2,5 dakikanızı ayırıp düşünmenizi ve kendinize sormanızı öneriyorum;
“Kararlarımın, pişmanlıklarımın, depresyonlarımın, hayal kırıklıklarımın sebebi kim?”
Aslında… "her seçim bir vazgeçiş, her vazgeçiş bir kabulleniş" değil mi şekerler ;)
Papatya Somer
Fi 6. bölüm… Can Manay’ın sözleri
Duru karakterinin evlenmek/ evlenmemek, kariyerinde ilerlemek konularında kararsızlığı üzerine “Sen kedicik değilsin”… çıkışı ve ardından söylediği sözler şöyle..
“Herkesin senin hakkında bir fikri var.
Tanımları, sıfatları, sözcükleri.
Nasıl birisin? Ne istiyorsun? Neleri seversin?
Hayallerin nerede başlıyor?
Nerede bitiyor?
Üzerine yapışıp kalan, onlar söyledikçe gerçeklik kazanan bu fikir…
Senin mi gerçekten, bilmiyorsun!
Sen; birinin aşkısın, annenin kızı, babanın oğlu
…başarılı, ezik, yetenekli, sünepe, güzel, çalışkan, merhametli, acımasız, kıskanç yada sinsi.
Başkalarının senin hakkında söylediğini kendi gerçeğin sanabilirsin.
Başkalarının hayallerini kendi hayallerin sandığın gibi.
Gerçekte ne olduğunu sadece tek bir şekilde anlarsın,
Seçim yapmak zorunda kaldığında
Ancak, seçimlerin sana ne olduğunu gösterir.