15.12.2014 - 13:17 | Son Güncellenme:
• Omega’nın vücut için gerekli ve yararlı yağ asitleri olduğunu, gıdalardan ya da besin desteklerinden elde edilmesi gerektiğini, artık birçok kişi biliyor. Ama farklı rakamlarla anılan Omegalar arasından hiçbiri, sağlık açısından vazgeçilmez kabul edilen Omega 3 kadar iyi tanınmıyor. Türkiye’deki beslenme alışkanlıkları açısından bakıldığında, Omega 6 ayçiçeğinden, Omega 9 ise, un ve zeytinyağından, bazen fazlasıyla karşılanabiliyor. Bu durumdavücudun,ancak derin denizlerde yaşayan bazı balıklar ve deniz kabukluları ile ceviz ve keten tohumu gibi yağlı tohumlardan sağlanabilen Omega 3 ile birlikte, yabani iğdede bulunan Omega 7 ve nar çekirdeğinden elde edilen Omega 5 eksiğinin giderilmesi gerekiyor.
Daha anne karnından başlayarak Omega 3’ün yaşam boyu sağlık için vazgeçilmezliği tıp dünyasında tartışmasız kabul görüyor. Kuşkusuz, her birinin farklı yararları olmakla birlikte, Omega 3’ün, Omega 6 ve Omega 9’la mı, yoksa Omega 5 ve Omega 7 ile mi birlikte alınması gerektiği konusunda doğru karar verebilmek için, hangi besinlerden elde edildiğini ve vücudun Omega dengesini bilmek önem kazanıyor.
Omega yağ asitlerinin gıdalar ya da besin destekleri yoluyla sağlanması kadar, vücutta birbirlerine oranlarınındikkate alınması gerekiyor. Yüksek yağ tüketimi etkisindeki yanlış beslenme nedeniyle, vücuttaki, Omega 6 miktarı, Omega 3 miktarının yaklaşık 10 katına kadar çıkıyor. Oysa, vücuttaki Omega 6 miktarının, Omega 3 miktarının 2 katını aşmaması gerekiyor. Omega 9 da, yine Türkiye’de fazlaca tüketilen un ve zeytinyağından temin edilebildiği için, vücudun Omega eksiğini tamamlayacak, ideal üçlüyü Omega 3,6,9 değil, Omega 3,5,7’nin oluşturduğu ortaya çıkıyor.Omega 3.5.7’nin birlikte alınması, özellikle unutkanlık problemi yaşayanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, yorgun hissedenler, kalp ve damar rahatsızlığı yaşayanlar, kolestrol seviyesi yüksek olanlar, diyabet hastaları, saç ve tırnak kalitesinde sorun yaşayanlar, cilt sağlığını korumak isteyenler ve kilo kontrolü hedefleyenler için destek sağlıyor.
Omega 5 kaynağı nar çekirdeği, Omega 7 kaynağı yabani iğde…
En fazla nar meyvesinin çekirdeğinden elde edilen yağda bulunan Omega 5 yağ asidi ise en güçlü antioksidanlardan biri olma özelliği taşıyor. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta’nın, “narın törapötik etkileri” üzerine yaptığı araştırmada, nar çekirdeği ekstrelerinin kırmızı üzüm ve yeşil çaydan 2-3 kat fazla antioksidan özelliğe sahip bulunduğu vurgulanıyor. Omega 5 hasarlı hücreleri onarmaya, cilt, prostat ve kolon kanserlerini önlemeye yardımcı oluyor. Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu özelliğinin yanında kötü kolestrol olarak bilinen LDL’yi azaltıcı etkisi bilimsel araştırmalara konu oluyor. Omega 5’in kilo kontrolü ve insülin direnci üzerindeki olumlu etkileri de araştırılıyor. Omega 5, E vitamini ve polifenoller ile cildi ve hücreleri serbest radikallere karşı koruyor ve cildi yenileyici özelliğe sahip bulunuyor.
Selanik Aristotle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Beslenme Laboratuarı tarafından gerçekleştirilen araştırma ise, Omega 7 kaynağı yabani iğdenin askorbik asit, tokoferol, karotenoidler, flavonoidler gibi doğal antioksidanlar yönünden zengin bir kaynak olmakla birlikte, proteinler, vitaminler (özellikle C vitamini), mineraller, yağlar (özellikle doymamış yağ asitleri), şekerler, organik asitler ve fitosteroller içeren değerli bir besin olduğunu ortaya koyuyor. Hayvan ve insanlar üzerinde yapılan çalışmalar, Omega 7’nin kalbi koruyucu, antiaterojenik, antioksidan, anti-kanser, bağışıklık sistemini düzenleyici, antiviral, antibakteriyel, yara iyileştirici ve anti-enflamatuvar etkiler gibi yararlarının olduğunu da gösteriyor.
Omega 3 ise,artık herkesin bildiği gibi, vücuttaki hücrelerin önemli yapı taşlarını oluşturuyor. Her yaşta ihtiyaç duyulan Omega 3, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kötü kolestrolü (LDL) düşürüp, iyi kolestrolü (HDL) artırıyor, vücutta yağın depo formu olan trigliserit seviyesini de düşürerek, kalp ve damar sağlığını koruyor. Omega 3 yağ asitlerinin dengeli alımı, kan dolaşımının ideal değerlerde gerçekleşmesini sağlıyor. Omega 3’ün zihinsel gelişim için yararlı etkileri özellikle bebekler ve büyüme çağındaki çocuklar için önem taşıyor. Çocukların öğrenme yeteneğini artırıyor, yaşlılarda Alzheimer riskini azaltıyor. Meme, prostat ve kolon kanserinden korunmada faydalı olan Omega 3, şeker hastalığı riskini de düşürüyor.