Hepimiz iş hayatına büyük hevesle atılıyoruz. Bir fikrimiz var ve heyecanlıyız… Bir önce işe koyulmak istiyoruz. Şirketimize unvan buluyoruz, şirketi kuruyoruz. Ekibimizle birlikte harikalar yaratmak istiyoruz.
Aradan bir zaman geçiyor ve noterden bir ihtarname geliyor. Bir şirket kendi markasını ihlal ettiğimizi söylüyor. Bakıyoruz haklı da. Kullandığımız isimle aynı markaya sahip. Üstelik marka tescili de yaptırmış… Ürettiğim yüzlerce marka logosu baskılı ürün ne olacak?
Başka bir örnek daha vereyim. Benim yazdığım kitaba çok benzer içerikte bir film çıktı. Sanki benim romanımı senaryolaştırmış. Benden telif muvafakatnamesi alması gerekmez miydi?
Bu benzeri birçok olay hayatta sıkça yaşanıyor. Bizim yaratıcılığımızla ortaya koyduğumuz ürünler üzerindeki fikri mülkiyetimiz ve sinai mülkiyetimiz saldırılara karşı korunuyor.
Sıkça yaşanan olaylardan yola çıkarak bir kitap yazdım: Benim Fikrim Benim Kararım.
Kitabımda en çok görülen olaylara ilişkin emsal kararları inceledim. Gizlilik sözleşmesi, ticari sır, marka, telif, patent gibi birçok konuda önemli hususlara yer verdim.
Açıkçası bu hafta yayına giren kitabımın heyecanını yaşıyorum. İlk kitabım… Online kitapçılarda satışta. Alır da okursanız hatta girişimlerinizde kullanırsanız çok mutlu olacağım.
Av. Oğuz Kara
(kara@oguzkara.av.tr)