Maalesef zor zamanları oldukça sık yaşamaktayız. Bu olup bitenler hepimizin ev iklimini etkilemekte.
Evdeki iklim de hepimizi. Evdeki iklimde en çok çocuklarımıza zarar vermekte, onların olan bitenden zarar görmemesine özen göstermemiz ise bizim için kaçınılmaz bir sorumluluk.
Özellikle bu gibi olağanüstü günlerde evlerimizdeki televizyonlardan gün boyu haberler geçerken bir tarafta da sosyal medyada gördüklerimizi birebirimize gösterip yorum yaparken çocuklarımızın küçük ruhlarına neler oluyor?
Bomba yüklü aracın patlama görüntüsü ya da canlı bombanın kendini patlamasını ya da parçalanmış cesetlerle ilgili görselleri kendi doğal akışımızda izler ve yorumlarken onlara ne oluyor ne kadar farkındayız?
Lütfen bunu çok farkında olalım… Çocuğumuz evde yaşananlardan bir yargıya varıyor elbette yaşına bağlı olarak. ”Dış dünya tehlike dolu” dan,” … hak etmiş… kötü şey yapanın ölümü hak etmesi” ya da “ etnik köken ya da dini bir kavramı yermek ya da övmek ya da suçlamak” çocuklarımızı zehirlemekten başka bir şey olamaz.
Bizler kendi duygularımız yaşar, tepkilerimizi oluştururken çocuklarımızı neyle yüklüyor, onlara hangi tohumları ekiyoruz?
Terörün amacı zaten hem bizi hem de gelecek nesilleri etkilemek,kontrol altına almak.Bu durumda ebeveyn olarak sakin,dikkatli,seçici ve yapılandırıcı davranmalıyız.
Başta da söylediğim gibi çocuklarımızın yaşlarına göre farklı tutumlarımız olacaktır, yaş gruplarına göre şöyle bir özetleme yapılabilir.
Okul öncesi dönemdeki çocukların yanında olabildiğince az konuşmak ve izlemek en doğrusu olacaktır. Küçük anlamaz diye düşünebilecek ebeveyn olmadığını varsaymak istiyorum. Sormaları halinde çok detaylı olmayan, açıklamalar yapmak yerinde olur.” Yok bir şey….en üzülme…aman boş ver olur böyle şeyler türünden normalleştirme cümleleri yerine basit ama kısa açıklamalar yapmak daha doğru olacaktır. “Bir patlama oldu ve bazı insanlar zarar gördü.” Gibi.
İlkokul çağındaki çocukların olan bitenden haberdar olmaları çok daha yüksek bir olasılık olduğu için onlara karşı geçiştirme yapmadan üzüldüğünüzü de gizlemeden , genellemelerden kaçınarak açıklamada bulunmak yerinde olacaktır.”bu ülkede yaşanmaz….”” Hiçbir yerde güvende değiliz…”,”….şunlar ölümü hak etti…”,”………bunlar haklı.” Şeklide yapacağınız yorumlar çocuğunuzun zihninde kalıcı kabuller yaratacağından bunun önemine dikkat etmeniz gerekir.
"Üzüntü" bir duygudur ve gerçektir eğer çocuğunuzda üzüntü ya da endişe hissediyorsanız, bunun geçici bir durum olduğunu ifade ederek, duygusuna saygılı davranan bir tutum sergilemek doğru olacaktır.
Ortaokul çağında ki çocuk olan biteni biliyor sadece rasyonel ve objektif yorum yapabilmeye ve durumla ilgili duygularını paylaşmaya ihtiyaç duyacaktır. Bu tür olaylar ya da durumlar karşısında insan olmanın en temel kriter ve en önemli kimlik olduğunu unutmadan, kimden ya da nerden gelirse gelsin yaşananların yaşanmaması gereken şeyler olduğunu, barış ve huzur için herkesin ele ele vererek çalışması gerektiği mesajları ile konuşmak ,çocuklarımızın sağ duyu geliştirmelerine de katkı sağlayacaktır.
Lise çağındaki çocuklarımız zaten olan biteni bizden çok daha iyi takip etmekte ve her türlü detaya hakim olabilmektedir. Burada yapılacak en doğru şey yine ayrıştıran, ötekileştiren söylemler yerine,barışçı,insana zarar veren zihniyetlerin hepsinin sakıncalı olduğunu vurgulamak ve bu tür durumların süreç içinde çözülebileceğini söylemek yerinde olabilir. Hepimiz için en önemli ihtiyaç ,fizyolojik ihtiyaçlardan sonra güvenlik ihtiyacıdır.Çocuğumuzun yanında yakınında olduğumuzu hissetmesi ve ona güvende olabilmesi için nelere dikkat etmesi gerektiği ile ilgili paylaşımda bulunabiliriz.
Özetle olan biteni yok saymak, normalleştirmek, duyarsız davranmak ile çocuklarımızı koruyamayız, gerçekçi, insani, objektif ve duyguları anlayan yaklaşımlar ile çocuğumuzun terör olayları karşısında ruhen daha az yara almasını sağlayabiliriz.
Hepimizin ruhen yaralandığı şu dönemde yapılacak en kötü şey ise, haklı haksız, doğru yanlış polemikleri ile onun zihnini ele geçirmek ve bu ülkenin kötüye gitmesini amaçlayan herkesin istediği türde birey olmasına katkı sunmaktır.
Unutmayalım ki gelecek an da yaratılıyor..tam da şu an çocuğumuzun geleceği için doğru davranmak ve doğru söylemlerde bulunma zamanıdır.
Huzura özlemle..