Evetttt sevgili anneler artık okullu olduk, sınıfları doldurduk…
Mutlaka sizlerde rastlamışsınızdır; “okulumuz açıldı”, “Çok ödevimiz var”, “bizim TEOG sınavımız var”, “bu yıl çok çalışmamız lazım” türünden cümleleri kuran annelere.
Sanırsınız ki anneler okula gidiyor, ödev onların, sınava onlar girecek. Bu tam olarak nasıl bir durum, bana oldukça sakıncalı geliyor. Belki iyi niyetli ama çocukla sorumluluğu paylaşıyormuş gibi yapan anne tutumuna biraz daha derinden bakmak istiyorum.
Olması gereken şu; anne çocuğunun okula gitmek, ödevlerini yapmak ve okulla ilgili tüm sorumlulukların kendisine ait olduğunu anlatmalı ancak, onun anne olarak kolaylaştırıcı bir rolü olduğunu ve istediğinde yanında olacağını da hissettirmeli ve söylemedir.
Bizim genel olarak gördüğümüz ise “üstlenmedir”
Anne üstelenir, okulun, derslerin, ödevlerin, sınavların sorumluluğunu üstlenir. Çocuk ise sadece kendi rolünü oynar, çantasını alır sınıfına gider, ama çantayı anne hazırlamıştır. Ödevini alıp öğretmenine imzalatır, notunu alır ama ödevi anne yapmıştır. Sınavlar için test falan çözülür ama tüm organizasyon anneye aittir.
Peki nasıl olmalı?
Olması gereken başlarken de söylediğim gibi anne kolaylaştırıcı, destekleyici rolü üstlenmeli, kalan kısmı senin sorumluluğun diyerek kenarda kalmalıdır. Hatta bunu 1. Sınıftan itibaren yapmalılar ki;kendi öğrenciliklerinin üzerine bir öğrencilik süreci daha gelmesin.
Duyar gibiyim; “ama o daha küçük 1. Sınıf öğrencisi benim yardım etmem lazım” öncelikle bu cümle tamamen sizinle ilgili… Çocuğunuzu yetersiz ya da bunu yapamayacak durumda görmek sizinle ve sizin onu belki de eksik yetiştirmenizle ilgili bir durum. Böyle yaparak yani …”o daha küçük” diyerek onu daha acizleştiriyorsunuz, kendinize bağımlı hale getiriyorsunuz, Bir de aslında bundan tatmin oluyorsunuz ve ilerleyen yıllarda çocuğum ödevlerini kendisi yapmıyor diye şikayet ediyorsunuz.
Lütfen unutmayın okullar çocukların zihinsel, bedensel ve duygusal gelişimlerine uygun biçimde müfredatlarını uygulamaktadır. Verilen ödevler ,yapılan uygulamalar onların gelişimleri ile uymludur.
Ancak okul çağına kadar elinden tablet düşürmemiş, eline bir boya kalemi bile almamış çocuk için elbette zor olabilir. Teknoloji yi abarttığımızdan, aslında her şeyi abarttığımızdan pek çok sorun yaratan annelerin dikkatini çekmek ve belki da bana sinir olacaklar ama bir durup düşünmelerini sağlamak istiyorum.
Okulumuz açıldı, sınavımız var, çok ödevimiz var oyalanmadan eve gidelim diyen anneler;
Sizin yaşam amacınız ne? Çocuğunuz olamaz, orada bir yanlışınız var. Çocuğunuz elbette hayatta en değer verdiğiniz şey olabilir ancak eğer kendi yaşamınızı onun üzerinden tatmin etmeye niyetleniyorsanız önce kendinize, sonrada çocuğunuza çok büyük kötülük ediyorsunuz.
Okul çocuğunuzun okulu, ders de onun, ödev de , sınavda…
Siz onun okuluna, ödevine, sınavına sahip çıkıyorsanız bilin ki kendi yaşam amacınızı henüz keşfetmemişsiniz, hayatınızdaki boşluğu çocuğunuz üzerinden dolduruyorsunuz.
İstiyorsunuz ki o size bağımlı olsun ve siz onun her şeyini yapın. Böyle olsun ki siz de kendinizi değerli hissedin.
Denklem bu…
Siz çocuğunuzun becerilerini geliştirir ve onun yaşına uygun gelişim düzeyine getirme görevini yerine getirirseniz bilin ki, onlar ödevlerini anlar, yapar belki eksik olur, belki bazen unutur ama bunlar onu geliştirir.
Whatsap grupları kuran ve çocuklar ve öğretmenleri kuşatan bu anneler (babalar pek oralı değiller genellikle) “iyi anne” olmayı böyle tanımlıyorlar. Çocuğu ve öğretmeni adım adım takip etmek, belki taciz etmek, çocuğunun en iyi, en başarılı, en yüksek notlu olsun diye hırslanan ve alınan notu kendi almış gibi sevinen anneler, okullarınız açıldı haydi okula…
https://www.instagram.com/neslihanerdogdu/
https://www.facebook.com/erdogduneslihan/?ref=bookmarks