Sen kadın dili bilir misin?
Mesela; küçük bir çınar fidanını, koca bir çınar ağacı yapabileceğini bilebilir misin?
Örneğin; bir kadına iplik versen, sana kışın üstüne örtebileceğin bir battaniye yapabileceğini bilebilir misin ?
Sen bilir misin, kadının sevgi demek olduğunu?
Sevmeyi ağır ağır, ilmek ilmek bir bedene dokuyabileceğini?
Kadınlık; kız çocuğu olmakla başlar. Zordur işi. Edep bilmekle, etek örtmekle, az gül, kahkaha atma, sakız çiğneme ile itham edilir. Ev işi öğretilir ki; bugün bana, yarın sanadır evladım denir. Akşam eve geç girme, aman haa kız çocuğusun sen erkeklerle birlikte gezme ile devam eder.
Sonra sever o tatlı, güzel kız çocuğu bir adamı. Belki aile münasip görmüştür bir erkeği. Neticede evlenir kadın. Tüm baskıları yutmuşlukla, evinin kadını, çocuğunun anası olur.
Peki erkek erkekliğini bilir mi bu ülkede? Bilene değil de bilmeyene sözüm.
Kadına el kalkmayacağını mesela. Saygı duyulması gerektiğini? Kadının da gezme, öğrenme hakkının olduğunu?
Bu ülkede kadın olmak zor zanaat. Birileri tarafından hep sesinin kısılmasıdır. Utanılacak herşeyin kadına yüklenmesi... Kadın; korkutulur, sözle, gözle, elle taciz edilir. Kadın; herşeyde mükemmel olmalıdır, olmadığında en ufak bir hata da hırpalanır, hem karşı cins, hem hemcinsi tarafından.
Oysa kadın; sevgi, mutluluk, huzurdur. Yuva yapandır. 1’i 2, 2’yi 10 yapandır. Üretir, büyütür. Yeter ki, ihtiyacı olan sevgiyi, ilgiyi, şefkatı alsın. Güçlüdür, akıllıdır, güven verir. Gelecek nesillerin, senin, onun, herkesin hayatına dokunandır. Kadın, çiçektir.
Sevmeyi, sevilmeyi ister.
Bir de kadın; hayatın renkli kısmıdır. Aynadır, aydınlıktır...