Gündüz ne kadar yaşıyorsak, gecemize o kadar etki ediyor. Gün içerisinde ne kadar hareketsiz kalıyorsak, gece uykusunda o kadar bozulmalar meydana geliyor. Gün içinde yeterince hareket edilmediği için o dinlendirici derin uyku maalesef gerçekleşmiyor.
Pandeminin beraberinde getirdiği ruhsal baskıyla beraber, gece uykuları ciddi şekilde etkileniyor. Çok ilginçtir uyku vücudun savunma sistemini dengeleyen en önemli ögedir. Bu nedenle aslında bu uykudaki bozulmalar aynı zamanda Kovid-19’a karşı savunmamızı da bozuyor.
Aynı zamanda kovid-19’un, uyku üzerindeki olumsuz etkileri de söz konusu. Kovid-19 geçirenlerde de ciddi şekilde uyku bozuklukları meydana geliyor. Sosyal olarak hem psikolojik baskı altında kaldığımız hem de genel olarak bedenimizin stres altında kaldığı bir dönem.
Bu nedenle uykuda ciddi bozulmalar var. Hayatımızın düzeni bozuldu. Dolayısıyla geç yatıyoruz, geç kalkıyoruz.
100 e yakın uyku hastalığı var. Bu hastalıkları 8 ana başlık altında inceleniyor. Büyük bir kısmı organik olmayan, saptayamadığımız nedenlere bağlı olan hastalıklar. Bir kısmı ise uykunun yapısıyla ilgili olarak ilerleyen organik bozukluklardır.
En sık görüleni ise solunumsal uyku apne sendromudur. Gece horlamanın olduğu, gün içerisinde uykusuzluğun meydana geldiği ve bazen nefes durmalarının eşlik ettiği bir hastalık grubunu oluşturur. İnsanların büyük bir kısmı bunu fark edemiyor.
Kişinin kendisinde fark edebileceği en önemli sendrom, eğer gündüz kalktığında uykusunu yeteri kadar almış olarak kalkmıyorsa, gün içerisinde uyuklamalar meydana geliyorsa gece bir problem vardır. Kişi bu problemleri yaşıyorsa, bir doktora gitmelidir.