Delta varyantı diğer mutasyonlara göre daha hızlı bulaştığı için daha tehlikeli. Araştırmalara göre gençler daha çok sosyal yaşamda yer aldığı için delta varyantı ağırlıklı olarak gençleri etkiliyor.
Klasik Kovid-19’un belirtileri ağırlıklı olarak yüksek ateş, yeni ve sürekli öksürük ile tat ve/veya koku kaybı olarak kendini gösteriyor. Delta varyantında ise klasik Kovid-19 virüsüne göre ağırlıklı olarak baş ağrısı, burun akıntısı ve boğaz ağrısı belirtilerine rastlanıyor.
Bu belirtiler gençlerde ağır bir soğuk algınlığı belirtisiyle kendini gösteriyor. Ancak tat ve koku kaybı delta varyantında da ciddi derecede görülüyor.
Aşılanmamış, kronik hastalığı olanlar ve 65 yaş üstü kişiler risk altında.
Aşı olanlar da delta varyantına yakalanıp enfekte olabilir. Hastalık aşı olanlarda daha hafif seyretse de varyant virüsü bulaştırabilirler.
Aşı olmak insanın kendini korur, hastalığı taşımasını ve bulaştırmasını engellemez. Bu nedenle aşı olunsa da maske, mesafe ve hijyen şart!
Araştırmalara göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı delta mutasyonuna karşı yüzde 79 koruma sağlıyor. Kovid-19 ve mutasyonlara karşı mutlaka aşı olunmalı.
Aşılamada yüzde 60 oranına ulaştıktan sonra toplumsal bağışıklıktan söz edilebilir. Bu süre ne kadar hızlı olursa o kadar iyi.
Bu konuyla ilgili çok net bilgi yok elimizde. Ancak salgından korunma yolu hep aynı: Maske, mesafe, hijyen...