Çocuklarda ve ergenlerde kanser nadir görülür. Dünyada her yıl 0-19 yaş arası 400 bin çocuk ve ergende kanser gelişmektedir. Çocuklarda kanser görülme sıklığı her bir milyonda 110-150 arasındadır. Her yıl ülkemizde 150 bin civarında erişkin kanser vakası beklenirken, çocuklarda 3 bin civarında kanser vakasının görülmesi beklenmektedir. Çocuklarda kanser erişkinlere kıyasla daha nadir olup, tüm kanserlerin iki yüzde biri çocuklarda görülmektedir.
Çocukluk çağında en sık görülen kanser türleri arasında yaklaşık üçte birini oluşturan lösemiler, beşte birine tekabül eden beyin tümörleri ve yaklaşık onda birine karşılık gelen lenfomalar vardır. Kanser türleri yaş gruplarına göre farklılık gösterebilir. Örneğin; lösemiler 1-4 yaş grubunda diğer yaş gruplarına göre daha yaygınken, lenfomalar 15-19 yaş grubunda diğer yaş gruplarına göre daha yaygındır.
Çocukluk çağı kanserlerinin çoğunun nedeni bilinmemektedir. Bunun nedeni, bu kanser grubunun nadir görülmesi ve çok sayıda farklı türünün olmasıdır. Çocuklardaki tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 8 ila 10'u kalıtsal bir genetik yatkınlıktan (ebeveynlerden çocuklarına geçebilen genetik bir mutasyon) kaynaklanmaktadır. Bazı genetik hastalıklar bir çocuğun belirli kanser türlerine yakalanma riskini artırabilir.
Bunun yanında çeşitli çevresel maruziyetler çocukluk ve ergenlik dönemi kanseriyle ilişkilendirilmiştir. İyonize radyasyon da çocuklarda ve ergenlerde lösemi ve diğer kanserlerin gelişmesine yol açabilir. Bazı çocukluk çağı lösemi türleri için, babanın sigara içmesi ve ebeveynin işyerinde bazı pestisitlere maruz kalması ilişkisi bilinmektedir. Genetik ve çevresel faktörlere ek olarak, bazı enfeksiyonların (özellikle virüsler) da kanser gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir. Bu enfeksiyonların bir kısmı tedavi ve/veya aşılama ile kontrol altına alınabilir.
Günümüzde çok yoğun kullanılan cep telefonu ve benzeri elektronik aletler ile çocukluk çağı kanserleri arasında bir ilişki kurulamamıştır. Bir çocuğun kansere yakalanma riskini artırabilecek bazı bilinen risk faktörleri vardır. Ancak kanserli çocukların çoğunun bunların hiçbirinden etkilenmediğini unutmamak önemlidir. Ve bu risk faktörlerinden etkilenen birçok çocuk kansere yakalanmayacaktır.
Ayrıca çocukluk çağı kanser riskinin azalmasıyla ilişkili olabilecek faktörler de bilinmektedir. Örneğin, annenin folat tüketimi çocuklarda hem lösemi hem de beyin tümörü riskinin azalmasıyla ilişkilidir. Anne sütüyle beslenmek ve rutin çocukluk enfeksiyonlarına (aşılarla önlenebilenler haricindekiler) maruz kalmak, çocukluk çağı lösemisi gelişme riskinin daha düşük olmasıyla ilişkilidir.
Çocuklarda kanser belirtileri birçok çocukluk çağı hastalığı ile aynı olabileceğinden çocuklarda kanseri tespit etmek zordur. Anne ve babalar çocuklarında kanser olabileceğinden ne zaman şüphe duymalıdır? Çocuklarda hastalık belirtileri genellikle oldukça hızlı iyileşirler, bu nedenle bir çocuk olması gerektiği kadar çabuk iyileşmiyor ise bunun araştırılması gerekir.
Bazı genel yaygın belirtiler şunlardır:
- Her zaman çok yorgun ve bitkin hissetme ve/veya ciltte belirgin solgunluk
- Geçmeyen veya sürekli geri gelen çok sayıda enfeksiyon
- Geçmeyen grip benzeri semptomlara sahip olmak
- İdrarda, kakada veya hastayken olduğu gibi açıklanamayan veya aşırı kanama
- Kolay morarma veya ciltte küçük kırmızı lekelerden oluşan döküntü
- Özellikle geceleri sürekli ve açıklanamayan terleme veya ateş
- Özellikle kemiklerde, eklemlerde, sırtta veya bacaklarda geçmeyen ve geceleri daha kötü olabilen ağrı ve sızılar
- Açıklanamayan yeni topallama veya bacak güçsüzlüğü
- Kaka yaparken kabızlık, ishal, ağrı veya bitirememe hissi gibi değişiklikler
- Vücudun herhangi bir yerinde, özellikle karın, boyun, göğüs, pelvis veya koltuk altlarında bir yumru, şişlik veya olağandışı sertlik hissetmek
- Gençlerde belirgin ve açıklanamayan miktarda kilo kaybı
- Küçük çocuklarda sürekli ağlama ve çığlık atma, çok uyuma, yemek yememe gibi davranış değişiklikleri
Hastalığın türüne ve evresine uygun tedavinin başlanması için doğru teşhis şarttır. Standart tedaviler kemoterapi, cerrahi ve/veya radyoterapiyi içerir. Çocuklar ayrıca fiziksel ve bilişsel gelişimlerinin devamı ve beslenme durumları için özel ilgiye ihtiyaç duyarlar ve bu da özel, çok disiplinli bir ekip gerektirir. Etkili tanı, temel ilaçlar, patoloji, kan ürünleri, radyasyon tedavisi, teknoloji ve psikososyal destekleyici bakıma erişim dünya çapında değişkendir.
Kapsamlı hizmetlerin genel olarak erişilebilir olduğu yüksek gelirli ülkelerde kanserli çocukların % 80'inden fazlası tedavi edilmektedir. Ancak düşük ve orta gelirli ülkelerde %30'dan azı tedavi edilmektedir. Ülkemizde çocuklar ve ergen kanserlerinin % 70’ i tedavi edilebilmektedir. Ayrıca bu orta gelirli ülkelerle karşılaştırılabilir düzeyde olan Türkiye'deki pediatrik kanser bakımının ulaştığı yeri göstermektedir.