Kuzey Anadolu fay hattının kaşifi Prof. Dr. İhsan Ketin'in eşi isyan etti: "Erzincan ve TÜPRAŞ'taki deprem tehlikesini uyardı. Tınmadılar"
Kuzey Anadolu fay hattını 1948'de ilk keşfeden, dünyanın en ünlü yer bilimcileri arasında gösterilen ve dört yıl önce yaşamını yitiren Prof. Dr. İhsan Ketin'in eşi, emekli coğrafya öğretmeni Bedia Ketin depreme isyan etti.
Ketin, "Eşim yaşamının sonuna kadar her hükümete mektup yazarak Kuzey Anadolu fay hattının batıya doğru kaydığını bildirdi. Gelecek tehlike konusunda yetkilileri uyardı, ancak kendisine bir cevap bile verilmedi. İzmit'teki rafineriyi oraya yapmayın dedi, tınmadılar bile" dedi.
İstanbul Nişantaşı'nda yalnız yaşayan Ketin ve öğrencileri Prof. Dr. Celal Şengör ile Doç. Dr. Remzi Akkök, fay hattını keşfederek
dünya jeoloji tarihine geçen Prof. Ketin'in TÜBİTAK tarafından yayına hazırlanan ibret dolu anılarını Milliyet'e anlattı.
Prof. Ketin bir anısında, Erzincan depreminden sonra yerleşimin kendi saptadıkları yerde yapılması konusunda yetkilileri uyardığını, ancak gelen mektupta bunun kabul edilmediğini, hatta aktif fay çizgisine daha yakın yerde yapılması konusunda karara varıldığını belirtiyor, "Bu satırları yazdığım sırada 1992 yılında Erzincan'da büyük bir deprem oldu ve binlerce kişi hayatın kaybetti" diyor.
Türkiye'de modern jeoloji biliminin kurucusu olan Prof. Ketin, Atatürk'ün çağdaş Türkiye'nin kurulması için yurt dışına Almanya'ya gönderdiği öğrencilerden biriydi. Yurda dönüşünden kısa zaman sonra 21 Kasım 1939'da Tercan, ardından 28 - 29 Aralık gecesi Erzincan depremi oldu. 1939'dan sonra depremlerin ardı arkası gelmedi. 1942, 43, 44 ve 1946'da Kuzey Anadolu deprem bölgesi boyunca meydana gelen kuvvetli depremleri irdeleyerek 1948'de Kuzey Anadolu fay hattının varlığını ilk kez ortaya koyduğu ünlü makalesini yazdı.
Ketin "Geological Rundschau"da yayınlanan bu makalesinde, bilim dünyasına büyük ölçekte aktif doğrultu atılımlı fay hattını tanıttı.
1984'de "Geological Society of London" tarafından şeref üyeliğine seçilen Prof. Ketin'e, 1988'de Almanya'da dünyanın en büyük jeologlarına verilen "Gustav Steinmann Madalyası" verildi. Ketin'e aynı yıl Bonn Üniveritesi onur doktorası sunuldu. 1998'de Amerikan Jeoloji Topluluğu ve 1990'da Bulgaristan Jeoloji Topluluğu onur üyeliğine getirilen Prof. Ketin, Türkiye Bilimler Akademisi'nin şeref üyeliğine seçildi.
Bütün bu büyük başarılarına rağmen Prof. Ketin, "Yazılan yazılar köşelerde kalıyor" diyerek, bilime olan ilgisizliğin ülkemizde aşılamamış olmasını biraz da buruklukla eleştiriyordu. Ketin, 55 yıllık çalışma yaşamının değerlendirmesini yaparken, "Doğanın yarattığını ortaya çıkarmaya çalıştım. Niye bu kadar çok uğraştın derseniz, bunu kendime görev olarak biliyorum" demişti.
Kadersiz Erzincan
Prof. Ketin'in henüz yayınlanmamış bir anısından:
"Benim de içinde bulunduğum İnceleme Komisyonu'nun asıl görevi, deprem sırasında tümüyle yıkılan Erzincan'ın yerine kurulması düşünülen yeni Erzincan şehri için; 'Zemini sağlam, depremden en az etkilenecek bir sahanın' tespit edilmesiydi. 1940 Nisan ayı içinde bölgeyi inceleyen komisyonumuz, sonuçlarını, bir raporla Başbakanlığa takdim etmiş ve burada: Yeni Erzincan şehrinin, Kemah Boğazı'nın (Fırat - Karasu nehrinin) Erzincan ovasına ulaştığı kesimde, Eosen yaşlı kireçtaşlarının yaygın olduğu 'sağlam zemin' üzerine kurulması öngörülmüştü.
Birkaç hafta sonra, Başbakanlıktan üniversiteye gelen cevapta; İdari - ekonomik - iskan - ulaşım ve benzeri güçlükler nedeniyle, yıkılan Erzincan şehrinin yine aynı mahalde, (hatta biraz daha kuzey de, aktif bir fay çizgisine yakın yerde) kurulmasına hükümetçe karar verilmiş olduğu bildirilmekte idi; nitekim de öyle oldu. Tanrı bu güzel şehri 7 - 8 büyüklükte yeni bir deprem felaketinden korusun!
Ne yazık ki, bu satırları yazdığım 13 Mart 1992 Perşembe günü akşamı saat 19.20'de Erzincanımız 6.3 - 6.8 Richter ölçeğinde yeni bir depremle tekrar yıkılmış, çok sayıda insanımız hayatını yitirmiştir."