9 ay boyunca evde hapis hayatı yaşayarak geçirdiğim hamileliğimin sonuçlarından mıdır bilinmez Beyza'yı her çocuk da görülen şeyler de, az da olsa görülen şeyler de es geçmedi. Sarılık sorunumuzu atlattıktan sonra hayatımıza kolik dahil oldu. Kolik kavramının ne demek olduğunu bilmeyen annelerin ya da anne adaylarının hiç tanışmamalarını dilerim. Kolik bebeklerde sorun sancı; ama o sancı bir geldi mi gitmek bilmiyor. Bebek ağlama krizine giriyor, bu atak saatlerce sürüyor ve annesi olarak sen onu sakinleştirmek için kırk takla atıyorsun. Üstelik öyle çaresiz kalıyorsun ki yapmam dediğin her şeyi birbir yapıyor; tükürdüğün her lafı teker teker yalıyorsun.
Beyza'nın ağlama krizleri her akşam tekrarlanmaya başlayınca içim rahat etmez oldu. Soluğu defalarca hastanenin acil servisinde aldık ve her seferinde doktordan tahlil istedim. "Şuncacık bebek sancıdan ötürü bu kadar uzun süre katıla katıla ağlayamaz, mutlaka bir şeyi var ve bulamıyorlar" dedim durdum. En sonunda doktor benden bıkmış olacak ki; "bebeğin kolik çekeceksin başka çaresi yok. Kimisinde 3 ay, kimisinde 9 aya kadar sürebiliyor" dedi.
Söylemesi kolay tabi, karşında sana muhtaç bir bebek var. Hormonlar zaten dengemi bozmuş eserekliyim, saatlerce hiç susmadan ağlayan bebeğe kendi bebeğim olsa da (depresyona girmeye başlamışım haberim yok) hem üzülüp hem de sakin kalabilmek oldukça zor geliyor. Her ağlama krizine girdiğinde önce sakince şekilden şekile giriyorum, kitaplarda okuduğum tüm bilgileri uyguluyorum. Sonra bakıyorum bir değişiklik yok. Aynı tiz ağlama sesi devam ediyor "nasıl anneyim ben ne istediğini anlayamıyorum" deyip bende ağlamaya başlıyorum. (Bakınız teoriyle uygulama birbirini annelikte de tutmuyor!)
Bir yeni sistem anası, bir eski sistem anası olup yine de çözüm bulamıyorum. Araştırmalarım ve deneme-yanılma yöntemlerim sonucu Beyza'yı en çok rahatlatan yöntemimiz sallanma yöntemi oldu. Bebeğimi bende asla sallayarak uyutmayı düşünmüyordum. Uyutmayı bırak sancılarından kurtulsun diye saatlerce sallar oldum. Büyük konuşmamak gerekiyormuş. Bebekli hayat sana neler getirecek bilemiyorsun. Bir gece yine acilde tahlil sonucunu beklerken hamile bir kadın Beyza'yı sallanırken gördü. Yanıma gelip Beyza'yı sevdi ve "çok yanlış yapıyorsun.Sallamak hiç doğru değil, ben asla sallayarak uyutmayacağım" dedi. Ah be güzel anne adayı ben ettim sen etme. Büyük lokma ye ama büyük söz etme! Allah seni kolikle tanıştırmasın inşaallah.
Kolik bebekleri susturmanın birincil yöntemi sallanmak dedik ya öyle kolaycacık ayakta sallanma falan değil tabiki. İki kişi elinde çarşafa koyup kolik sancısı geçene kadar süresiz bir şekilde sallayıp durduk. Buna ne bel, ne kol dayanır tabi soluğu en yakın bebek mağazasında aldık. Müzikli, elektirikli, süre ayarlı beni mis gibi rahatlatacak bir salıncak aldık. Tabiki yanlış ata oynadık. Beyza hanım salıncağı beğenmedi. Sonradan anladım ki küçük hanım ileri geri sallanarak rahat etmiyormuş. Sağa sola sallanarak rahat ettiği için tekrar gidip bu kez de hamak aldık. Kolik sancılarından kurtulmada ikincil yöntemimiz beyaz gürültü dinletmek oldu. Bunların hazırını video olarak falan güzel düşünüp yapmışlar ama benim kızım orjinal halini istedi. Fön makinesi çalışmadan sakinleşmez oldu. Baya baya yaz sıcağında fön makinesi çalıştırıp sallayınca susuyordu. Hayır hemen de ısınıyor melet. Patlar matlar korkusuyla çok da çalıştıramıyorsun; kapatınca da basıyor yaygarayı. Kimi diyor masaj yap rahatlar, kimi diyor rezene ver rahatlar, kimi de diyor deli misin 6 aydan önce su bile verilmez bozarsın bebenin ayarlarını (bu seferde verdin diye için içini kemirsin dursun tabi söyleyene de çaktırma verdiğini) arada kal dur.
Kolik sancısı geldiğinde bebek asla yatar pozisyonda kalamıyor; ya sallayacaksın ya da kucağında gezineceksin. Benim bu halimi gören her şeyi bildiğini sanan bazı kişiler (ki ben bunlara çok bilmişler ordusu diyorum) tabi ki "kolik de neymiş, eskiden kolik mi vardı, sen bu bebeği kucağa alıştırmışsın kucağa" deyip durdu. Ne diyim Allah lohusaları sizin gibi her şeyi bildiğini sanan cahillerden korusun (amin!)
Kolik sancıları daha çok mama kullanan bebeklerde görülüyormuş. Bizim biraz daha toparlamamızı sağlayan etkenlerden biri de antikolik mamaya geçmemiz oldu. Hatta bir ara Beyza'da alerjik reaksiyon oluştuğu için kendi doktorumuzda tatilde olduğundan başka bir doktora gittik. Hiçbir tahlil yapmadan(!) direk inek sütü alerjisi teşhisi koyup bizi keçi sütlü mamaya geçirdi. Beyza aç olduğu halde mamayı içmek istemiyor, kabızlıkta sorunu çekiyor, kolik krizleri çifter çifter geliyordu. Neyse ki kısa sürede kendi doktorumuz döndü ve bizi kolik mamasına döndürerek sorunumuzu çözdü üstelik Beyza'da inek sütü alerjisi falan da yokmuş. (yine bir doktor vakası daha)
İnstagram da dolanırken tanıştım kehribar kolyesi ve faydalarıyla. Bazı doktorlar kesinlikle karşı çıkıp saçma bulsa da ben o çaresizlikle tabi ki sipariş verdim. Kolyeyi aldığımda Beyza 3.ayını bitirmişti. Belki zaten zamanı geldiği için belki de kehribarın sayesinde kolik belasından kurtulduk. Kehribarın diş çıkarma dönemlerinde de ağrıyı azalttığı söyleniyor. Açıkçası bizde diş çıkarma dönemlerimizde ishal dışında hiçbir şikayet yaşamadık. Bu sebeple kehribar kolyesinin mucizesine inananlardanım fakat aldığınız ürünün orjinal olması, sertifikalı olması önemli detaylar. Almayı düşünen anneler mutlaka dikkat etsinler. İşin özeti kolik anası olmak zordur yaşadım biliyorum. Bu yazımı okuyan kolik anneleri varsa umarım deneyimlerim size de fayda sağlar.
Sevgiyle kalın.
İnstagram: @beyzosunannesi