Kızım Beyza'nın doğumunun ertesi günü taburcu oldum. 3 günlük uykusuzluk ve yaşadığım korkunç ağrılı süreçten sonra evime geldim. Tam dinlenmeye geçecektim ki misafir çanları çalmaya başladı. Sevdiklerimiz, bizi sevenler hepsinin başımızın üstünde tabi ki yerleri var ama yeni taburcu olmuş vücudu tabiri caizse göz gibi olan, sadece dinlenmeye ihtiyacı olan anne ve bebeği görmek için çok erken bir talep oldu. Uykusuzluktan ve yorgunluktan etrafı bulanık görürken, dikişlerimden rahat oturup kalkmayı bırakın, yürüyemezken bir yandan ev toplayıp, bir yandan misafire hazırlık yapmak sandığınız kadar kolay değil.
Hamileliğim boyunca kilo almayı bırakın üstüne veren ben ve bir gram bile şişi olmayan ben doğumun ertesi günü adeta bir uçan balon gibi gezmeye başladım. Ayaklarımın haline baktıkça, üstüne basamaz oldukça hüngür hüngür ağladım. Sevgili misafirlerim; hani şu beni ve bebeğimi çok seven, bizi tebrik etmek için can atan, koşa koşa evime bebek görmeye gelenler var ya beni gördükleri gibi; "bebeği içinde mi unuttular bu ne hal?" diyerek karşıladılar beni. Şimdiki aklım olsa alırdı cevabını dersiniz ya heh işte o lohusa kafasıyla olmuyor. 9 ayda Nirvana'ya ulaşmış o hormonlarınız birden bire düşüşe geçerken depar attığı için dengen şaşmış durumda meczup gibi dolanıyorsun etrafta. Kim nereye çekse oraya gidecek durumdasın ve kimseye ağzının payını veremiyorsun. Sadece kahrolmakla kalıyor, boğazındaki koca yumruğu yutkunmaya çalışıyorsun. Üstelik bunları hissetmene sebep olan kişilerde "kadın!". Kadının düşmanı yine "kadın!"
Çocuk sahibi olmak istediği halde olamayan kaç kadın var düşündünüz mü? Doğum yaparken hayatını kaybeden kaç kadın var hiç düşündünüz mü? Doğum bir mucize. Allah'ın sadece dişi varlıklara lutfettiği bir mucize. Canından can çıkarmak küçümsenebilecek, sıradanlaştırılabilecek bir olay değil. Gündemde oyuncu Fahriye Evcen'in doğum kiloları var. Vay efendim sen oyuncusun vay efendim nasıl bu halde olursun. Üstüne bir de utanmadan tatile gidersin, fotoğraflar çekilirsin. Eski ve yeni fotoğraflardan kolajlar sosyal medyada kol geziyor. Ağır eleştirilerin yorumların sahipleri tabi ki yine "kadın!" Belki çoğu doğum yapmadı. Hamilelikle, doğumla, lohusalıkla ilgili hiçbir fikirleri yok. Belki çoğu aynı şeyleri yaşadı fakat onun parasını, şanını, şöhretini, hatta kocasını kıskananlar belden aşağı vurmaya yer arayanlar yine "kadın!" Yapmayın bunları hemcinslerinize yapmayın. Bana yapıldı O'na da yapılsın zihniyeti en korkutucu olanı.
Kadının halinden kadın anlamalı. Herkesin vücudunun, psikolojisinin aynı olması mümkün değil. Kadının, rahmin, vücudun, hormonların, psikolojinin toparlanması her kadında farklılık gösterebileceğinden net bir süre konulması mümkün değil. Doğum yapalı sadece 4 ay olmuş bir kadından, şu an için sadece bebeği için çalışan bir kadından mükemmel görünmesini beklemek neden? Neden kadınlar sürekli bakımlı, zayıf, şık, mutlu, bla bla olmak zorunda. Neden kadınlar sürekli bir kalıba sokulmaya çalışılıyor? Neden anneler mükemmel olmak zorunda? Bırakın artık birbirinizin canını acıtmayı. Kimse mükemmel olmak zorunda değil olamaz da. Kilo alınır verilir ama insanın bebeğiyle geçirdiği özellikle de ilk zamanları öyle değerli ki. Bu zamanları (hele de ilk kez yaşıyorsan!) insanların olumsuz söylemleriyle başa çıkmaya çalışarak geçirmek çok acımasızca. Yapmayın; özellikle de bunu lohusalık sürecindeki, anneliğinin ilk aylarındaki annelere yapmayın. Durmanız gereken yeri bilin...
Büşra Genç
İnstagram: beyzosunannesi