Karma yasasının 10 kuralı

Çok meraklı ya da tam meraksız olsak bile karma yasasına dair fikrimiz vardır. Uzun uzun anlatmadan karma yasasının bilinen ve bilinmeyen şifrelerini verelim size bu hafta.

Bundan önce avukat kimliğimle bu yasayı farklı şekilde açıklayayım: Bir davada yargılanıyor olsanız (ki burada da hayat bir davadır) eylemlerinizin neden sonuçları kanunda geçer. Her şey bir sebep-sonuç ilişkisine bağlanır (hatta adı illiyet rabıtasıdır hukukta). Sonra mesela haksız tahrik, meşru müdafaa gibi temel durumlardan tutun da bir suçu neden işlediğinize ve psikolojinize kadar bakar kanunlar. İşte hayat da bir dava ve hem her şeyimiz bir neden-sonuç ilişkisine tabi hem de farkındalığımız ve sorumluluklarımızın dengesi bütün bu dengenin bir parçası. Bu yüzden yabana atmayınız ve şifreleri alıp hayatınıza yerleştirin.

Haberin Devamı

1- Gönderdiğin gelir (ana yasa): Temel olarak “ne ekersen onu biçersin” dediğimiz şey. Hayata neyi verirsen hayatta sana aynını ve mislini verir. Bu yüzden hayata verdiğine iyi bak, onu alacaksın.

2- Sorumluluk farkındalığı: Çoğunlukla hiçbir şey senden bağımsız gerçekleşmez. Pastada bir şekilde payın vardır, bir düşünce, bir etki ya da bir seçimde diretmek gibi. Başkalarını suçlamadan önce kendi sorumluluğuna bakmalısın.

3- Kabul kuralı: Bir evrenin küçük bir parçasısın ve önemli bir bütünsün. Bu senin için de tüm insanlık için de öyle. Bu yüzden insanları yargılamaktan vazgeçmeli ve her olanın, her insanın olduğu haliyle bu dengenin parçası olduğunu kabul edebilecek yüce gönüllülüğe erişmelisin.

4- Fazla Müdahaleden kaçın: İnsanların hata yapmasını engellemek ya da kendi doğrunu diretmek yersizdir, herkes kendi hayrına bir sonucun nedeni olarak yaşıyor olabilir yaşadığı şeyi. Bu senin için de geçerli.

5- Alçakgönüllülük esası: “İyi düşünürsek iyi olur” diyerek alçakgönüllülüğü yitirmek en büyük hatadır. “Ben herkesten ve her şeyden iyiyim” inancı üstüncül söylemdir ve evren egonu zedeleyecek şeylerle sınar seni. Hayat tevazudan sapmayı hoş karşılamaz. Kendini fazlaya kaçan pohpohlamalar alçakgönüllülük esasını kırabilir. İyi ve mutlu olmak iyidir ama tevazu şarttır. Tevazuyu içinde hissetmezsen insanları görmez, almak için vermeyi unutursun.

Haberin Devamı

6- Söylem değil çaba: “Verdiğimizi alırız” derken her söylediğimizin bize geri döneceği anlamına gelmiyor. Hayatımızda bazı şeylerin değişmesini istiyorsak önce bunun için biz değişmeliyiz. Hayat çabayı sever, çaba sözden daha önemli değerdedir. Sadece talepte bulunup çaba göstermeyen insanları görmezden gelmeye başlar evren, unutma. Buna mihmandarlık yasası örnektir.

7- Reddedişten çıkıp gerçekliğe geçme: Kendinde her hatayı ve yanlışı kabul edebilmelisin ve kendinde ya da hayatında bazı şeyleri ısrarla reddetmemelisin. Reddettiğimiz şeyler hayatımızda kalmak için direnç gösterirler. Her zaman gerçekliği seçmelisin. Kendine dürüst olmalı ve dostlarının acı da olsa doğruyu söylemesini kural saymalısın.

8- Tekerrürlerin sorusu: Neden?: Hayatında bir şeyler tekerrür ediyorsa, aynı insan ya da benzer olaylar, bu durumda “neden” sorusunun cevabını aramalısın. Bunun mutlaka sende değişmesi gereken bir şeyle ilgili olduğu açıktır. Evren sana görmediğin mesajı tekrar tekrar getiriyor demektir. Görmediğin ve okumadığın sürece tekerrürün sürecek unutma. Aynı olan ne, bu hikayede sen aynı olan ne yaptın diye bakarsan senin aynı olduğun yerde bulacaksın nedeni.

Haberin Devamı

9- Şimdiki zaman: Sürekli geçmişe ya da sürekli geleceğe bakmak ‘şimdi’yi unutturur. Zaten zaman olarak şimdi diye bir şey yoktur, beynin süzgecinden geçen zamanın az sonrasını yaşıyoruz teorik olarak. Ancak netice olarak sürekli geçmişin muhasebesini yapmak, geçmişle kıyaslamak, geçmiş örneklerini getirmek yanlıştır. Yine her beklentiyi geleceğe ekmek ve şimdiyi yaşamayı unutmak vazgeçilmesi gereken önceliktedir.

10- Anlam ve İlham: Hayatta nelerin daha önemli olduğunu bilmek, farkında olmak önemli. Hayatın anlamı nedir ve neler önemlidir senin için? Bu sorunun cevabı her konu için ilham olmalıdır. Günü, saati ve zamanı yaşarken olanlardaki önemler ve anlamları görmek, kendi önem ve anlamlarına göre olanları değerlendirebilmek büyük bir tekamülün nihayetidir ve insanı büyütür. Kim ve ne olduğunu, ne olmasını istediğini unutmamanın yoludur.

Betül Yergök

Instagram: @betulyergok

Youtube: @mentalizasyon