Şimdilerde karantinadan hızla çıkıp bir o kadar hızla da normalleşiyoruz. Bu normal olsa da yanlış elbetteki. İnsan doğası gereği her haber her dert unutulduğu gibi aylarca evimizde kaldığımızı, o günlerde yüreğimize ve aklımıza yazdıklarımızı çoğunlukla unuttuğumuzdan eminim.
Neyse konumuz bu değil, serzenişimi yapıp konuya geçelim. Karantina bitti ve eski hayatımıza döndük, virüs bile hayatın olağanı oldu hani; tam buradan tutun istiyorum ruhunuzu.
Bir salgın üzerine, dünyanın dört bir yanında türlü türlü davranan insanlar gördük, umarsızı da oldu çok korkanı da ve üstelik bu süreçte en çok da binlerce ölümü normal sayabildik, kabul edebildik. İşte bu hayatın kendisi ve bunu buradan alıp ruhunuza işleyelim gelin.
Birlikte çalıştığım insanlara en önce aşılamak istediğim şeydir bu: “normalleştir”. Önce olan biten her şeyi hayatın normali olarak görmek gerekir. Alışmak, kabul etmek ve ona göre hareket etmek gerekir. Bu her önümüze geleni de kabul etmek anlamına gelmiyor. Nasıl salgında ölümleri kabullendik ama ölmek için sokağa çıkmadıysak, bir gerçeği kabul edebilir ve bu gerçeğe göre de hayatımızı çizebiliriz diyorum.
En ufak detaydan başlayın lütfen. İnsanlar cahil olabilir mesela, umarsız olabilir, insan yanlış yapabilir, düşüncesizlik edebilir. Herkesin bizim gibi olmasını beklemekten, yargılar koymaktan vazgeçelim diyorum.
Kimse sen değil, kimse benim gibi değil, kimse beklediğimiz gibi davranmak zorunda değil ve hatta kimse kimseyi sevmek zorunda bile değil. Bunu yapmaya çalıştığın zaman, tek tek sırtındaki silahları, yükleri, taşları indirdiğini göreceksin, çok rahatladığını anlayacaksın. Daha fazla anlayışlı olacaksın, anlayışlı olamasan bile gülüp geçeceksin, eskiden aniden sinirlendiğin şeyler artık sana hayatın sınırlarını gösteriyor olacak ve bunu seveceksin.
Bu yüzden, gel sırayla hayatındaki her şeyi normalleştir ve kabul etmeye başla.
Örneğin hoşlandığın adam ya da kadının hayal ettiği şey senden bağımsız başka bir şey olabilir. Yani sebep her ne olursa olsun bu normal! Bir iş yapacaksın, karşındaki adam nasıl da iğrenç bir pazarlık ediyor ve hatta seni kandırmaya çalışıyor, öfkeyi bırak, ticaret bu, onun yaptığı da normal. İnsan bu cahil de olabilir, cehalet de normal yani. Sevgilin düşüncesiz de davranabilir, sadece kabul edemeyeceğin kadar çok yapmışsa ve söylediğin halde değişmemişse, normali senin vazgeçmendir artık mesela. Anne o, her şeye laf edecek, seni düşündüğü için seni biraz sıkacak ya da baba o sakınacak ve bazen iyi bir baba olmayabilecek, normal bunlar. Anne ve baba olarak doğmadı kimse, herkes kendi bildiği kadarını yapıyor. Sadece onların anne ve baba olduğu gerçeğini bil yeter, gerisi bundan sebep normal yani.
Sen, sana kimse demediği halde mesaiye kaldın birkaç gün ve işveren artık seni daha fazla çalışmaya sürükledi. Sen ona daha fazlasını verdin bir kere; insan bu aldığından fazlasını ister, bu normal yani. Kadın bu, alt yazı yazar, kurcalar ve beklentileri vardır; onların bu güdüleri de normal ve bu halleriyle bile nasıl güzeller değil mi? Erkeklerin diğer beyni maalesef hep atakta, ne yapsınlar, öyle yaratılmışlar, normal yani.
Hayatta her şey normal ve hayatın bir parçası. Bunu böyle görmeye ve hatta böyle görmek için izlemeye başlayınca, bir yerden sonra hayatın kendisini hissediyorsun. Ne tuhaf, bir motif gibi hayat ve yaşamak, izlemek de bu detayların içinde akıp gitmek de şahane aslında!
Önce her şeyi normal say. Ardından tüm bu normallere göre kendi seçimlerini yap. Gardın yokken, yargın kalmamışken, beklentilerini indirmişken, artık en saf ruhunla ne istediğini ve ne istemediğini söyle kendine. Kendine de bir güzellik yap, tüm gerçek arzularını duy. Unutma, o arzular da çok normal!
Salgın da risk de bitmedi, sen yine de hala maskesiz dolaşma, sosyal mesafeye dikkat et! Bir yandan da ruhunun maskesini çıkar, zihninde yarattığın yargıların üzerine bir kolonya serp, karantinaya mahkum ettiğin kalbini serbest bırak ve ona hayatın tüm normallerini bir bir anlat. Ha bir de ruhuna karşı mesafeni kapa, en yakın mesafen kendine olsun.
#hayatevesığar #evdekal
Betül Yergök
İnstagram: @betulyergok
Youtube: @mentalizasyon