Geçen gün bir yazar dostumla sohbette benim birden fazla işi aynı anda yapmam konusunu konuşurken bana Mevlana’nın metaforunu hatırlattı: "Pergelin iğneli ayağı sabittir benim dinimde, ama diğer ayağıyla yetmiş iki milleti dolaşırım" demişti Mevlana. Yani bir insanın bir ayağı bir yere sağlam basmalı yoksa serseri mayın gibi dolanır ve kendini bulamaz. Ama her iki ayağı sabit basarsa da ilerleyemez. İnsan esnemeli, genişlemeli, kim olduğunu unutmamak için sabit bir nüansı da elbet olmalı.
Hayatım boyunca tek bir iş yapmadım ama bütün birden fazlalık halimde pergelimin sabit ucu avukatlık mesleğim oldu. Bir diğer inanış olan reenkarnasyon hakkında mizahen şöyle bir yorumum vardı: “Ben ya çok kez dünyaya gelmişim ve şuan her gelişimde yaptığım şeyi yapmaya çalışıyorum ya da ilk ve son kez geliyorum, dünyanın da sonu ve bana bunu anlatmışlar diye hunharca her şeye saldırıyorum”. Yıllar sonra karma astroloji uzmanı dostlar ikinci dediğimi doğrulamıştı. Hangisi doğru olursa olsun çokça olmak güzeldi.
Fikren çok didiklemem ama reenkarnasyon ile ilgili duyup da kendime aldığım çok ilginç bir bakış açısı oldu. Paralel evrende birden fazla model ya da birden fazla yaşamda birden fazla ruh olduğumuza göre her birinin bir çok yeteneği oluyor ve istersek kendimizi esneterek tüm modellerimizin yeteneklerini kendimizde aktive edebiliyor olabiliriz. Gerçi bana ilk ve son kez dünyaya gelmişsin dediler ama olsun siz çok kez gelenler bu nüansı kaçırmayın derim :)
Neticede insan istediği şeyler için esnemeli, denemeli. Bazı insanlar bir hayal için bir işten veya var olan şeylerden vazgeçmek gerektiğini düşünüyor. Bazen bazı hayaller için evet bu mümkün desek de çoğu zaman her şey bir arada götürülebiliyor. Bir hayali için işten çıkanlar, doğal yaşamak için şehir terk edenler, bir başka iş için mevcut düzeni tamamen ortadan kaldıranlar vs. Hiçbirine çoğu zaman gerek yok.
Birkaç gün önce bana sordular “Hepsini nasıl yapıyorsun?”. “Hiç kolay değil ve hepsini yapabildiğimi kim söyledi, bence rezil yönetiyorum ama asla da vazgeçmiyorum, canım istiyor mu istiyor, sınırları zorlamaya devam”
Bir bakıyorsun zaman esniyor, hayal ettiklerini denerken zaman sana fırsat yaratıyor ya da başka fuzuli zamanları buraya kaydırıyorsun diyebilirim. Örneğin eğlenmeye düşkün olduğun halde bir hayalinle uğraşmak tüm eğlence dünyasından daha büyük haz verebiliyor ve günlerce evden çıkmamayı seçebiliyorsun.
Hayat her güzel şeyi deneyebilme imkanı veriyor ve denerken de yol bambaşka güzel şeyleri bile öne seriyor.
Şimdilerde avukatım, yazarım, hem kitap yazıyorum hem köşe, dijital platformlara video içerik üretiyorum, sosyal medya hesabı yönetiyorum, motivasyon konuşmacılığı yapıyorum, bireysel danışmanlıklar veriyorum ve geri kalan tüm hayatımın fiziksel yönetimini yürütüyorum. Belimin ağrısı ile gece yatağa uzandığımda ise aklımda tek bir soru:
“Hayatta denemek istediğim ve yapmak istediğim başka ne var?” -Çünkü hemen bunu denemeye başlamak için en yakın zaman olarak yarın sabah var…
Betül Yergök
İnstagram: @betulyergok