Her şeyi kendine özgü yapmayı seven ben, sizler için “betülce” testler hazırlamaya ve kendinizi sınayarak mesajlarınızı almanıza vesile olmaya devam ediyorum. Umarım hem eğlenirsiniz hem de kendinizi tanıyarak değişim fikirleri alırsınız.
Bu haftaki test egonu ve duygusal egonu sınayacak ve bu test sadece “evet/hayır” cevabı vermekle bitmeyecek. Haydi aşağıdaki soruları cevaplamakla başlayalım:
1. Aynı işi yaptığınız bir arkadaşın bulunduğunuz ortamda işi hakkında kendini överse ya da ortamdaki insanlar onu överse ne hissedersin/yaparsın?
a. Övgüyü hak ediyorsa överim, diğer insanlar onunla ilgili konuşurken iş konuşarak sohbete dahil olurum.
b. Övgüyü hak ediyorsa ben de mutlaka överim, diğer insanlar onunla ilgili konuşurken ya dinlerim ya arkadaşımla ilgili dahil olurum.
2. Bir ortama, topluluk içine girdiğinde:
a. Bütün ilginin bende toplanmasını tercih ederim. Kendimle ilgilenirim.
b. İlgi görmek elbetteki güzel hissettirir. Birlikte olduğum insanlarla ilgilenirim.
3. Her ne iş yaparsan yap o iş nasıldır?
a. Yapamayacağım işe zaten kalkışmam, ben yapmışsam iyidir, alkışı kesinlikle hak eder.
b. Dikkatime ve özverime güvenirim. Genelde başarılı sonuçlar alırım, almazsam da mücadeleye devam.
4. Senden yaşça çok küçük biri var karşında, tanımıyorsun. Çok zengin ve lüks hayat yaşıyor. Sence?
a. Baba parası yiyordur. Ben onlardan daha iyi olduğum halde onların benden daha iyi hayat yaşıyor olmalarına çok sinir oluyorum.
b. Aile desteği vardır büyük ihtimalle. Bazı insanlar doğuştan şanslı tabi ama şansı sürdürmek de önemli. Şans dilerim kendime.
5. Dış görünüşünle ilgili hangisini kabul edersin?
a. Beğenilmeyi hak edecek biriyim. Kendime bakıyorum bence güzelim/yakışıklıyım.
b. Beğenmediğim yönlerim var ama kötüyüm de demem yani, kendimi iyi hissediyorum.
6. Birlikte eğlendiğiniz mekanda bütün karşı cins insanlar yanındaki yakın arkadaşına baktı ve senle ilgilenen olmadı, akşamın nasıl geçmiştir?
a. Enerjim kapalıydı ve dikkat çekmek gibi bir çabam yoktu zaten.
b. Benim için etkileyici olmasa da arkadaşım için keyifli bir akşamdı.
7. Yakın arkadaşın ilişkilerinle ilgili iletişim kurmayan tarafın sen olduğunu ve bu yüzden ilişkilerinde sorun yaşadığını, egolu olduğunu söylüyor, sence?
a. İletişimsiz olduğumu düşünmüyorum, karşımdaki iletişim adımı atarsa cevap veriyorum ben. Arkadaşım yanlış düşünüyor egolu değilim ben.
b. Normalde iletişimsiz biri değilimdir ama ilişkilerde biraz geri durup karşımdan adım bekliyor olabilirim. Arkadaşım haklı olabilir, biraz ego yapıyorumdur belki.
8. İlişkilerini karşı taraf bitirdiğinde ya da onun manipülasyonuyla sen mecburen bitirdiğinde çoğunlukla halin hangisine uyar?
a. Kızgın ve kırgınımdır. Hak etmemişimdir ve beni hak etmemiştir. Genelde işin peşine düşerim, geri dönmesini, pişman olmasını beklerim. Onun hayatını merak ederim.
b. Üzgün ve kırgınımdır. Güzel bir ilişkiyse bitmesi haksızlık gibidir. Genelde yapabileceğim bir şey varsa yapar, dönmesini beklerim. İntikam duygum yoktur, herkes mutlu olsun isterim.
Sonuç- Değerlendirme:
Çoğunlukla (a) şıkkını seçtiysen bir ego sorunun var demektir. İnsanların kendini övmelerine, senden çok beğenilmelerine ya da senden daha iyi durumda olmalarına bile tahammülün olmayabilir. İnsanları kıyasa tabi tutan, kendini daha iyi gören bir yapın olabilir. Bu genelde zedelenmiş bir egonun sonucudur. Ego kötü bir şey değildir ve olmalıdır ama önemli olan zaten onun olağan ve iyi bir dengede olmasıdır. Ego benlik duygusudur ama dengesinin yukarı doğru bozulması bencillik, aşağı doğru inmesi ise kendine değer vermemek olarak sonuçlar verir. Genelde normal yaşamımızda ya da ilişkiler dünyasında zedelenmiş bir ego varsa ego dengesi bozulmuş olduğundan hayatın her yerine yansıması başlıyor. Zedelenen egoyu beden, zihin ve ruh tekrar bulmaya çabalarken de yüksek çıkışlar yapıyor ve gerçeğin dışında bir yüksek ego tavrı gelişiyor. Aslında kişi gerçekte yüksek egoya sahip bir kişi olmuyor, kendini öyle hissetmek istediği için dili ve tavrı bunu gösteriyor ancak gerçek durum da kendini çok belli ediyor. Yani egolu tavır gösteren her insanın egosunun gösterdiği gibi olmadığını ve ezilen egosuyla öyle davrandığını genelde ve hep fark ederiz. Bu yüzden egonun normalden yüksek olması yahut zedelenmiş bir ego ile normalden yüksek bir insan formatında egosal davranışlar sergilemenin insana her zaman zararı vardır ve olacaktır. Çoğunlukla (a) dediysen eğer, daha önce egonun zedelendiği veya tamamlamak, yükseltmek istediğin bir içgüdüsel durum söz konusu olabilir.
Sorulardan 5 ile 8 aralığındaki cevaplarına bir daha bakmanı isterim. Yani son 4 soruda çoğunlukla “a” dediysen egonun kökünde zaten “duygusal ego” sorunu var demektir. Egoda yükseklik sorunu genelde “ezici ve kötüleyici” bir davranış yansıması çıkarırken, duygusal ego sorunu da ilişkiler konusunda “eylemsizlik ve ezicilik” yansıması yaratır. İletişimlerinde hep “en değer verilmesi gereken, peşinde koşulması gereken kişi” olarak kendini görüyor ya da öyle görünüyor olursun. Bu da her zaman ilişkilerde ve iletişimlerde aleyhine sonuçlar verir. İnsanların görüşlerine değil sadece kendi düşündüğüne bakarsın ve bu her zaman da iyi bir tutum olmaz.
Çözüm olarak sadece farkındalık bile yeterli olacaktır. İnsanları eleştirmeyi, kendinle kıyaslamayı, küçük görmeyi ya da güç savaşına girmeyi her nüksettiği anda fark etmeli ve vazgeçmelisin. Ayrıca en iyi olmayı, en beğenilen olmayı isteyebilirsin ve bu bir olumlamadır evet ama “en,en,en,en…en” sadece “ben” demektir ve bu kadarı doğru bir denge değildir, bunu da unutmamalısın. Gerçek şu ki “herkes şanslı olabilir, herkes iyi olabilir, herkes akıllı ya da talihsiz olabilir, herkes beğenilebilir ve herkes bir diğerinden bazen iyi bazen kötü olabilir, herkes sevilebilir ya da terk edilebilir.”
Yani sen çok özel birisin, değerlisin ama aynı zaman da herkes gibisin, “birlik içinde benlik” gerek hepimize.
Betül Yergök
İnstagram: @betulyergok
Youtube: @mentalizasyon