Beyni bir şeye inandırmak aslında çok kolay. İyi bir oyuncu olmak ve rolüne gerçekten inanmakla başarı neredeyse kesin.
Beynimizde sınırlı sayıda nöronlara sahibiz ve bu nöronlar bir matris gibi belleğe anıları ve kayıtları işler, birbirleriyle bağlantı kurar, bağ oluşturur. Bu nöronlar olumsuz düşünce yaratımlarında çok hızlı hareket ediyor ve birbirlerine hızlı bağlanarak kalıcı hale geliyor. Geçmiş kayıtların ve blokajların oluşması da bu yüzden. Madem beynimiz böyle çalışıyor, bunu tersine döndürmeyi de becerebiliriz. Nasıl mı?
Eğer istersek beynimize olmamış bir anıyı yerleştirebilir ve inanabiliriz. California Üniversitesi’nde test edilmiş bu gerçekliğe göre belirli bir kısmı belirlenmiş bir anıya beyin aldanabiliyor ve aldanmakla kalmayıp bu anının detaylarını bile yaratabiliyor.
Bu yüzden istediğin bir şeye, bir konuya ya da hisse beynini inandırabilirsin. Bunun için deneme bile yapabilirsin benim gibi. Yıllar önce beyni incelemeye başladığım ilk zamanlarda, bir gün bir otobüse binmeden önce biriyle kavga ettiğim ve oldukça fazla canımın sıkkın olduğu anıyı yarattım kendime. Kafamda yarattığım bu ana o kadar inandım ki günü gergin ve kızgın geçirdim. Ardından bir gün de büyük bir davayı kazandığım bir senaryo yarattım ve günü başarı hazzıyla geçirdim. Bu denemeler üzerine emin oldum; evet, beyne ne verirsen ona inanıyor. Yeterli rolü belirleyip oynayalım, o inanır. Bu tıpkı iyi oyuncuların oyundan bir süre önce role girmek için rolündeki gibi davranmasına, yaşamasına benziyor. Yani iyi bir “role girme” ile yarattığımız bir anıya inanabilir, geliştirebilir ve var edebiliriz.
Bir de beynimizin bu yönünü öğrendiğimize göre de aslında geçmişimizle ilgili hatırladıklarımızın gerçekliğini bile sorgulayabiliriz. Belki onları kafamızda büyütmüş, hatta yaratmışızdır. Böyle bakabilirsek en azından “kötü şeylerin” doğru ve gerçek olmayabileceğini düşünerek temizliğe de başlayabiliriz.
Bu yüzden olumsuz düşüncelerimizi tespit edip onu hangi an, hangi duygu ve düşünce içinde yaratmış olabileceğimize bakabilmek, inanılmaz bir farkındalık verir insana. Aynı şekilde dilediğiniz güzel duygu ve düşünceler için rolünüzü belirleyebilir ve bunu oynayabilir, bir süre sonra da beyninizin artık bu yaratıma inandığını görebilirsiniz.
Tek gereken şey ne olmak istiyorsanız ya da ne olsun istiyorsanız rolünüzü belirlemek! Yani bir sözü kendinize defalarca söylemek değil, o kişi olursanız ne hissedecekseniz şimdiden tüm duygu, düşünce ve durumlarına girmeniz gerekiyor.
Rolünüzü yazın ve beyninize karşı oynayın haydi!
Betül Yergök
Instagram: @betulyergok
Youtube: @mentalizasyon