Aşka dair yanlış bildiklerimiz

Geçtiğimiz hafta boyunca birçok kişiyle aşka dair soru-cevap oyunları oynadık. Gerçekten aşka dair her türlü olumsuz sonuçları aslında aşka dair yanlış bildiklerimizden yaşadığımız kanaatine vardım.

Oynadığımız oyunlarda “Aşkta kalple mi mantıkla mı hareket edersin?” sorusuna “evet” diyen de oldu “hayır” diyen de. Bu iki cevap dışında aşkın mantık dinlemediği, bu sorunun zaten yanlış olduğunu savunanlar da oldu. Yine teyit sorusu olarak sorduğumuz “bekler misin, cesur mu hareket edersin?” sorusuna da bir önceki soruya kalp diyenler “cesaret”, mantık diyenler “beklemek” yönünde seçim dile getirdiler.

Haberin Devamı

Aslında aşkın mantık dinlemediği yönünde aldığımız tepki haklıydı, aşk mantık dinlemezdi. Hepimiz için tanımlar farklılaşabilir, bu farklılıklar eylemsel seçeneklerimizle ilgilidir. Bekleme eylemini seçenler mantığını ön planda tutar, cesur hamleleri sevenler de kalbini duymayı seviyor demektir. Evet, en doğru şey aşkın mantıkla aynı yerde olamadığıdır. Kişilerin mantık veya kalp demesinde beis yoktur ama bu seçimler onların aşk denen duyguyla karşılaştıklarında yaşadıkları handikapları farklılaştırır. Aşkta mantığı seçenler, bu seçimle aşktan kurtulamamış mantığıyla da o aşkın içinde uzun aylar boğulmuştur kesin. Ne değişti ki! Kalbini dinleseydin de aynı sürede çıkacaktın bu işin içinden ve en azından duygularını dizginlemediğin çılgın bir dönem yaşayacaktın muhtemelen?

Aşkı sorduğumuz insanların sürekli “sevgi” ve “ilişki” tarifi yaptığını gördüm. Aslında tam olarak “aşk” duygusunu bilen kişi sayısı az. Aşk dediğiniz duygu karşımızdaki insanı tanıyarak oluşan bir duygu değildir, en azından çoğunlukla diyelim. Aşk anidir, kişiyi tanımaktan uzak, beynin ve bedenin bir başka beyin ve bedene ansızın çekilip onun yörüngesine saplanması halidir. Aşık olacağınız kişiyi tarif edemez, kriter belirleyemezsiniz.

“Ten uyumu” tabiri ile “çekim” tabirinin de çoğunlukla aynı sayıldığını da gözlemledim. Aşk, sevgi ve ilişkide “ten uyumu” iki bedenin tensel temasında hissettiği “uyum hissidir”, sanki iki beden de vanilya ya da her iki beden de kesme şeker gibidir:) Çekim dediğimiz şey “çekilmek” eyleminin karşılığıdır. Yani karşı cinsin gülüşüne, ses tonuna, zekasına, fiziğine ya da samimiyetine çekilebilirsin. Ten uyumu varsa onu tattıktan sonra daha da çekilirsin. Duygusal çekim dediğimiz şey “tensel, tinsel, bedensel ve zihinsel” olmak üzere bütün olarak çekilmek demektir.

Haberin Devamı

“Affetmek” eyleminin aşktaki yerini de belirlemek insanlar için oldukça zor oldu. Aşık olduğumuz kişinin bize yaptığı hata için “affetmem” diyen de oldu, “aşk bu, her şeyi affeder” diyen de. Affetmemek denilen şey aslında hem duyguyu hem eylemi barındırır ve bu yüzden bunun cevabı zordur esasen. Aşk her olanı affetmemizi söyler ve duygusuyla bizi zorlar ancak duyguyu besleyen kalp ve zihin daha kırılgan olduğundan eylemsel olarak da affetmemek gerektiğini baskılar. İşte tam bu noktalarda eylemsel seçimlerimiz farklılaşır, hikayesine ve kişisine göre de değişir. Bu yüzden bu soruda asla şimdiden net ve tek bir cevap belirleyemezsiniz. Yani yargılı düşünceler oluşturup bunlara kendimizi bu düşüncelere bağladığımızı söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Aşkın “kavuşamayınca” olduğunu savunanlar da çok oldu. Platonik aşk, imkansız aşk, saplantılı aşk gibi bir sürü tür belirleyebilirsiniz ama bu aşık olan kişinin aşık olduğu kişiyle olan sürecinin tanımlanışıdır. Aşk her türlü kavuşma ve kavuşmama sorucundan uzak korkunç ama masum bir duygudur:)

Aşkı konuşurken hep karşı taraf odaklı oluyor her bir ruh ve beyin. Ancak az kişiden duyduğum şey doğruydu: “aşk tek kişiliktir”. Çünkü aşk bir duygudur! Bir sevgiliniz varsa “biz aşığız” dersiniz “aşkız” demezsiniz, işte buradaki farktır aşkın duygu oluşu ve tek kişilik oluşu.

İnsanların aşık olduğu kişiyle evlenmesi gerektiği beklentisiyle karşılaştım. Hatta eşine aşık olmadığını söyleyenlerin garipsendiği bile bir gerçek. Aşk öyle her zaman, herkese ve çok kere düşebilecek bir hak değildir. Aşk “sonsuzdur” diyenler de olduğu için birleştirerek doğruyu bulalım derim. Aşk sonsuz değildir, ani ve kısa bir duygudur. Başlar, içinizi coşturur ve aşık olduğunuz kişiyle paylaşıma geçtiğinizden sonra şekil değiştirmeye başlar. Aşık olduğunuz kişiyle ihtimaliniz yoksa, o duygu imkansız ve platonik olarak büyüyebilir, saplantı olabilir. Aşık olduğunuz kişiyle ilişkiniz başlarsa aşk sönmeye mahkumdur ve onun söndüğü yerde ya sevgi duyguyu devralır ya da aşkın söndüğü yerde her şey söner ve ilişki biter. Aşk sonsuz değildir ama aşkın güzelliğine dair duygumuz sonsuzdur.

Aşk geliyorum demeden gelir, içine işler ve deler, asla bitmeyecekmiş gibi gelir ama biter.

Betül Yergök

İnstagram: @betulyergok

Youtube: @mentalizasyon