Mor ve Ötesi ile "Güneşi Beklerken"

Mor ve Ötesi'nin yeni albümü; tüm gün boyunca iTunes'umda dönüp duruyor. Adı; "Güneşi Beklerken". Çalan müziğe ve albümün adına odaklandığım anlarda, bir yandan da göz ucuyla penceremden dışarı bakıyorum ve tüm kuzey yarımküre olarak güneşi beklediğimizi daha iyi anlıyorum.

Kimi günlerde, etrafını saran bulutları estetik çalımlarla ekarte edip kendisini gösterse de biliyoruz ki; güneş ile aramızda aylarca sürecek bir yol var.

İşte Mor ve Ötesi; bu yol ile yeni albümünü çok iyi senkronlamış. Hem ciddi şarkıları sonbahar-kış halet-i ruhiyesindeki insanlara sunup; hem de salt duygusallık sağmaya çalışmamak kolay iş değil.

Albüm; dinleyeninden dikkat ve özen bekliyor; siz de onun bu isteğine ayak uyduruyorsunuz. Kulaklığımdan son sesle üzerime gelen ezgilere olağanca gücümle dikkat kesiliyorum, parça aralarında ve giriş-nakarat geçişlerinde notlar alıyorum ve ritim takiplerine kulak kabartıyorum.

Eğer bir albümü dinlerken not alıyor ve dikkat çekici noktaları bir köşeye iliştiriyorsanız; o albümden keyif alıyorsunuz demektir.

Rakun Müzik etiketiyle yayımlanan albümde,12 şarkı bulunuyor ve tüm şarkıların söz-müzikleri Mor ve Ötesi'ne ait. Albüme ismini veren "Güneşi Beklerken", ilk video-klip için seçilen "Oyunbozan", akustik bir başlangıcı olsa da ortalarından itibaren Soft Rock'ın üst sınırlarına dayanan "Son Sabah", The Stone Roses gibi Indie Rock'tan yol alıp, Kasabian gibi sayısal dokunuşlarıyla sona doğru yükselen ritmiyle "Boş Bir Dünya" ve Londralı gruplara has akustik bir albüm sonuna işaret eden "Denize Doğru"; söz konusu yeni albümün, en dikkate değer parçaları olarak göze çarpıyor.

Baştan söylemeliyim ki, "Güneşi Beklerken"; üzerine kafa yorulmuş, derin detaylardan geçirilmiş ve enstrüman seçimlerinin ince ince işlendiği bir albüm izlenimi veriyor. Herşeyin öncesinde, bu yeni albümün; grubun külliyatında bulunan stüdyo albümlerin tümünden farklı bir sound'a sahip olduğunu özellikle belirtmeliyim. Alt vokallerin; birer tamamlayıcılıktan öte, parçaların yörüngesini belirleyen bir nesne durumunu alması, Kerem Kabadayı'nın kontrolündeki baterinin; merkezi bir enstrüman olmakla birlikte, bu merkeziyetçiliği Burak Güven'in bas gitarıyla ve Kerem Özyeğen'in himayesindeki elektro gitarla paylaşması, vokalist Harun Tekin'in o bilindik umursamaz ama ciddi vokalinin devam etmesinin yanında, 40'ına doğru yol alan bir bireyin içsel sesini yansıtmayı üstlenmesi; "Güneşi Beklerken"i, grubun önceki 6 stüdyo albümünden de farklı bir alana taşıyor.

Bu yeni albümde; şarkı yapılarından, sözlerin omurgasını oluşturan kelimelere; yaylıların kullanımında cimriliğe kaçılmamasından, grup adına daha önce pek de alışkın olmadığımız enstrümanlara yer verilmesine kadar açı bulan kimi değişiklikler var. Bununla birlikte; politik iletiye sahip noktaların üstünü kalınca çizmenin ötesinde; toplumu oluşturan bireyin yaşamına dair kimi anekdotları -önceki albümlerine oranla daha da merkezine alarak- bünyesine katması; Mor ve Ötesi'nin, "Güneşi Beklerken" ile yeni bir müzikal yapıya -Rock'n Roll'a bağlılığından taviz vermeden- evrileceğinin en temel göstergesi. Bunca farklılıktan bahsetmişken; grubun -EP ve derleme çalışmaları da sayıldığında- 5 albümünde yapımcı olarak yer alan Tarkan Gözübüyük'ün bu albümde yer almadığını, Serdar Ateşer'in o boşluğu doldurduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Şundan hiç şüphem yok ki; bundan yıllar sonra Mor ve Ötesi'nin diskografisine göz atan bir dinleyici, bu albümü farklı bir yere koyacaktır. Böyle bir değişim sürecine girdiklerinden dolayı şahsım adına oldukça mutlu olduğumu da belirtmeliyim. Nihayetinde, şöyle bir düşününce, belirli bir damarı yakalayıp "Ha tamam, buradan devam edelim ve var olan kitlemizi, aktif olduğumuz süre zarfında kaybetmemeye özen gösterelim." diyen ve değişimi bir öcü gibi algılayan birçok Rock'n Roll topluluğu da yok değil. Söz konusu bu gruplar ya da solo müzisyenler; değişimin aynı zamanda bir risk olduğunu biliyorlar ve yeni akımların peşinden gitmektense, yerlerinde saymayı kabulleniyorlar.

Mor ve Ötesi; 2001 çıkışlı Gül Kendine'de ve 2006 çıkışlı Büyük Düşler'de, yukarıda bahsettiğim çekingen topluluklardan biri olmadığını ve yeni bir akımın peşinden gittiğini fısıldasa da Güneşi Beklerken ile artık bu durumu fısıldamıyor; gücü yettiğince haykırıyor.

Bu sokaklar biraz sahipsiz
Biraz da renksiz bugün
Yarın yok, yarın neymiş
Bu sokaklar biraz sahipsiz
Biraz da renksiz bugün
Yarın yok, yarın neymiş Bu sokaklar biraz sahipsiz
Biraz da renksiz bugün
Yarın yok, yarın neymiş
Bu sokaklar biraz sahipsiz
Biraz da renksiz bugün
Yarın yok, yarın neymiş Albümün şarkı listesi şöyle:

1. Güneşi Beklerken
2. Eski Şarkısı
3. Oyunbozan
4. Sana Değmez
5. Son Sabah
6. Yağmur, Teşekkürler
7. Bahar
8. Gel Söndür Beni
9. Tamiri Mümkün Kalbinin
10. Boş Bir Dünya
11. Mermiler
12. Denize Doğru

Twitter /@BekirzgrAybar