05.11.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Deniz-Çoğu zaman önemsemediğimiz ancak ileri aşamaya gelindiğinde ‘Neler oluyor?’ dediğimiz kozmetik rahatsızlıklar bizi doktora götürüyor. Bunlardan daha ön planda olanı ise varis hastalığı.
Varis hastalıkları çok geniş bir yelpazede kendini gösterir. Çok ince kılcal damarlar, görünen mavi-yeşil damarlar ya da kocaman ciltten kabarık büyük damarlar... Hepsine varis diyoruz.
Nedenine baktığımız zaman birçok sebep sayabiliriz; bazen meslek hastalığı, bazen genetik yatkınlıkla görülebilen bir hastalık. Aslında varis; önlenebilir, dikkat edildiğinde ciddi gerileme görülebilir veya hastalığın ilerlemesi engellenebilir.
Akşama doğru bacak ağrısı artmaya başlar
Bacaklarda görülen varis hastalığında; normalde kalp ve akciğerler yönüne olan toplardamar kan akımı damar genişlemesi veya kapakçık yetmezliğine bağlı ters yöne hareket eder ve toplardamar içinde geri kaçağa bağlı bir basınç artışı olur. Bu basınç artışı; bacaklarda kılcal damarlanma artışı, bacaklarda yüzeyden kabaran damar oluşumu, özellikle akşama doğru artan bacak ağrısı ve gece krampları ile seyreden huzursuz bacak sendromuna neden olur.
Kişiye özel tedavi yöntemi uygulanıyor
Varis için tedavi zamanlaması ise oldukça önemli. Tabii ki tedavi, her hasta için özel ve farklı planlanmalı. Tedavi seçiminde hastanın yaşı, şikayetleri, eşlik eden diğer hastalıkları en az varis kadar etkili.
Varis yaraları, bacakta renk değişikliği mevcut ise girişimsel yöntem veya ameliyat gerekli olabilir. Yalnızca ağrı-şişlik gibi şikayetleri olanlar ile orta veya ileri evre toplardamar yetmezliği olan, damar çapları 5 mm’nin üzerine çıkmış hastalarda tedavi seçimine doğru karar verilmeli. Sonuçta varisleriniz varsa ve bileklerinizden başlayarak alt bacakta renk değişiklikleri, egzama, ciltte kuruma, sertleşme gibi bulgularınız varsa tedavinizi daha fazla geciktirmeyin.
Nihayetinde varis hastalığının tedavisinde hangi hastada hangi tedavi yöntemini kullanmak gerekiyor? Öncelikle ilaç kullanımı ve varis çorabı tüm hasta gruplarında önemle belirtilirken, özellikle kasık düzeyi ve diz arkası bileşkede yetmezlik önemli. 2 saniye üzeri geri akım veya orta düzey yetersizlik, daha alt düzeyde toplardamar içi basınç artışı ve buna bağlı damar çap artışı mutlaka ameliyat veya girişimsel endovenöz yöntemler ile düzeltilmeli. Uyluk düzeyi ve diz arkası toplardamar çapları 5 mm’ye ulaşmışsa tek başına ilaç ve çorap tedavisi pek de yeterli olamayacağı için de yine endovenöz yöntemler tercih edilmeli.
Endovenöz yöntemler nasıl uygulanmaktadır?
Endovenöz yöntemler, kapalı varis işlemi olarak da bilinir. Genelde hafif bir anestezi ile uygulanabilen günübirlik, yatış gerektirmeden yapılabilen işlemlerdir. Bu yöntemler radyofrekanslazer veya yapıştırıcı (glue) ablasyon yöntemleridir. Bunlar arasında lazer ve glue ablasyon yöntemleri kombine edilerek kullanılır ki; bu tekrarlama riskini daha da azaltır.
Ayaklarınızın altına yastık koyun!
Varis hastalığının tek bir doğru tedavisi yoktur. Her hasta tek başına detaylı biçimde değerlendirilmeli ve kişiye özel bir tedavi planlanmalıdır. Varis sorunu yaşamak isteyenlere 7 öneri vermek istiyorum:
1. Bol lifli, posalı gıdalar ile beslenmeyi öne çıkartın.
2. Düzenli egzersiz yapın (ağırlık kaldırma hariç).
3. Dinlenirken özellikle uyurken ayaklarınızı düz pozisyona getirin ve ayaklarınızı bir yastık kadar yükseltin.
4. Fazla kilolarınızdan kurtulun.
5. Belli aralıklar ile ayaklarınıza soğuk su uygulayın.
6. Gün içinde uzun süre ayakta kalmanız gerektiğinde mutlaka varis çorabı kullanın.
7. Aşırı sıcaklardan kaçının.
Hepinize sağlıklı ve mutlu bir hafta dilerim.