16.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Çağdaş ERTUNA cagdas.ertuna@milliyet.com.tr
Nişantaşı’nda Delicatessen’de oturuyoruz. Bir kadın hışımla içeri giriyor, “Niye vale yok, nasıl olmaz?” diye söyleniyor çalışanlara. Çalışanlar ne diyeceklerini bilemiyor, biz başlıyoruz gülmeye. Belli ki, kadın etrafından bihaber. Maçka-Nişantaşı’ndaki tüm yollar Enerji Zirvesi nedeniyle kapatılmış. Delicatessen’in de içinde bulunduğu Mim Kemal Öke Caddesi trafiğe komple kapalı, tek araba geçmiyor, insanlar oluk oluk yürüyor. Her şeye rağmen vale servisi bekleyen bir müşteri türü de var işte İstanbul’da. İstanbul mekanlarının işi kolay değil.
işletmeciler.Önemli bir adım
Hazine bu kışın en heyecanla beklenen mekanlarındandı. İstanbul’un sosyal hayatı bir süredir Cihangir’den uzaklaşmıştı, semt eski popülaritesini kaybetmişti. Hazine bunu değiştirebilecek bir öncü olabilir. Nasıl Arnavutköy’deki değişim Any ile başladıysa, Cihangir’de de Hazine ile birlikte bir canlanma yaşanabilir.
Peki ama Hazine nasıl olmuş? Cihangir için biraz fazla gösterişli diye konuşuyoruz önce. Sonra Londra’daki havalı restoran Sexy Fish’e benzetiyoruz. Barın renkleri, ışıklandırması ve duvarlardaki mavi seramiklerle Sexy Fish’in renklerinde gerçekten. Bir tek Damien Hirst sanat eserleri ve Frank Gehry lambaları eksik. Henüz dekorda bazı eksikler var, son hızla tamamlanıyor. Hatta gecenin ilerleyen saatlerinde ustalar başlıyor çalışmaya, yine de müşteriler hiç oralı olmadan oturmaya devam ediyor.
Daha yeni açılmasına, hatta resmi açılışını yapmamasına rağmen masaların çoğu dolu. Hepsinde tanıdık yüzler var. Yeni mekanlar her zaman heyecanlandırıyor, İstanbul’un gezmeyi seven kitlesini.
Yemekler ve kokteyller masadaki herkesten tam puan alıyor. Cihangirliler semte suşi, saşimi seçenekleri geldiği için mutlu. Menüde Pekin ördeğinden kuzu inciğe, moules mariniere’den bonfile lokuma seçenekler var. Tatlılarda Hatay kabağı, kazandibi de var, milföy, tiramisu da. Fiyatlar, şehrin benzer mekanlarına göre makul sayılabilir. Tabii daha sonra yükseltmezlerse.
Haftanın her akşamı canlı müzik olması planlanıyor. Perşembe akşamı Gizli Kalsın’dan tanıdığımız Boygar sahneye çıktı.
Hazine’nin açılışı hem Cihangir’i hem de İstanbul eğlence hayatını canlandırmak için önemli bir adım. Umarım, başladıkları gibi devam ederler.
La Boom’culardan yeni bir konsept
İstanbul eğlence hayatında son dönemin en büyük yenilikleri ve yükselişi Umut Evirgen’in Emirgan Group’undan geliyor. La Boom ile İstanbul eğlence hayatının güzergahında olmayan Emirgan’ı rotaya aldılar, Gizli Kalsın ile müthiş bir müdavim kitlesi yarattılar, her gece dolup taşmayı başardılar, La Boom’un en çok sevilen yemeklerinden La Boucherie’yi bir mekan haline getirdiler. Fransız şef Arthur von der Heyden’ın elmalı rokfor salatası, et, patates kızartması ve profiterolden oluşan fiks menüsüyle Levent’te Set Kebap’ın yanında geçen kış açtıkları mekanı bu kış için yenilediler ve “dinner theatre” dedikleri kabare konseptiyle sezonu açtılar. Bu değişiklik ile her an yenilik peşinde olan İstanbulluları hemen tavladılar.
Şov, yemeğin sonuna doğru başlıyor. İlk gece önce Özer Atik sahneye çıktı, sonra daha önce garson şovuyla tanıdığımız Two Tenors. Deniz Alnıtemiz stand up gösterisiyle devam etti, sonra yine müzik başladı. Müdavimlerden sahneye çıkan tanıdık isimler de oldu. Haftaya bir de ‘Fake Late Show’a başlayacaklar.
La Boucherie Dinner Theatre, İstanbul eğlence hayatına yeni bir soluk getirir, o kesin. Tek kötü yanı, burada program ister istemez uzayacağı için, Gizli Kalsın’a daha geç geçilecek olması!