22.10.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:
Ege Doğaç Erdoğan - Son günlerde hatırlamamız gereken en önemli olgu kuşkusuz ki hepimizin insan olduğudur. Ne yazık ki her fırsatta ifade özgürlüğüne vurgu yapan Batı dünyası, vicdanlarının sesini dinleyerek tepkisini dile getirenleri linç etmeye başladı. Şampiyonlar Ligi’inde Galatasaray’ın rakibi Bayern Münih’in Faslı oyuncusu Noussair Mazraoui, Filistin’e destek veren paylaşım yaptığı için kadro dışı bırakıldı hatta sınır dışı edilmesi dahi istendi. Filistin asıllı Gigi ve Bella Hadid kardeşler ölüm tehditleri almaya başladılar.
Yahudi Soykırımı (Holokost) insanlık tarihinin en kara lekelerinden biridir, bu tartışmasız bir konudur. Ancak on yıllardan beri İsrail’in kural tanımazlığı karşısında tepki göstermenin Yahudi karşıtlığı (antisemitizm) ile eşdeğer kılınması da abesle iştigaldir. Dünyadaki en kutsal şeyin insan hayatı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Hangi ulusa, dine, ırka mensup olursa olsun her insanın canı bir diğeri kadar kutsaldır. Kaldı ki paylaşım yapan ünlüler sadece Filistinliler hakkında değil, canını kaybeden ve rehine tutulan İsrailli siviller için de üzüntülerini belirtiyorlar.
Gigi Hadid “Filistinliler için umutlarım ve hayallerim var ama bunların hiçbiri, tek bir Yahudi’nin bile zarar görmesini içermiyor” şeklindeki paylaşımının ardından İsrail devletinin resmi Instagram hesabından direkt hedef alındı: “Geçen hafta rahat uyudun mu Gigi? Yoksa Yahudi bebeklerin evlerinde katledilmesine göz yumuyor musun? Sessizliğin nerede durduğunu çok net ortaya koydu. Seni görüyoruz”.
Madonna masum çocuklara vurgu yaptı
Celebration turnesinin üçüncü konseri için Londra’da sahneye çıkan Madonna da İsrail-Filistin krizi hakkında sessiz kalmadı: “Kimse ne olduğunu görmek istemiyor. Sosyal medyayı açıyorum ve kusmak istiyorum. Dünyada neler oluyor. Nasıl olur da insanlar birbirilerine karşı bu kadar zalimce davranabilirler.” Şikago’da 6 yaşındaki Filistin asıllı çocuk Wadea Al-Fayoume’nin öldürülmesine de değinen Madonna, savaşta hayatını kaybeden çocuklar için kahrolduğunu ifade etti. 2019’da İsrail’de düzenlenen Eurovision’da sahneye Filistin ve İsrail bayraklarıyla çıkan Madonna o zaman da İsrailliler tarafından tepki görmüştü.
Sanatçılardan açık mektup
Aralarında Tilda Swinton, Steve Coogan ve Miriam Margolyes’in de bulunduğu iki bin sanatçı İsrail hükümetini savaş suçu işlemek ve bunların üstüne örtmekle suçlayan bir açık mektup yayımladı. Charles Dance, Maxine Peake ve Peter Mullan’ın da imzalarının yer aldığı mektup Gazze’de acilen ateşkes ilan edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
ABD’nin en prestijli üniversitelerinin başında gelen Harvard Üniversitesi’nde ise bir grup öğrenci Filistin’e destek veren bir bildiri yayımladıktan sonra başlarına gelmeyen kalmadı. Finans sektörünün önde gelen CEO’ları öğrencilerin isimlerinin açıklanması için üniversite yönetimine baskı yaptılar. Restoran zinciri Sweetgreen’in CEO’su Jonathan Neman X’de yaptığı açıklamada, “İsimlerini bilmek istiyorum çünkü hiçbir zaman kimleri işe almayacağımı bilmem gerekiyor” dedi. Benzer şekilde New York Üniversitesi öğrencileri İsrail’i sorumlu tutan sözler sarfettikleri için onlara yapılan iş teklifleri geri çekildi.
İsrail’e dokunan yanar anlayışıyla tüm dünya susturulmaya çalışılıyor. Aslında bu dayatmalar ve baskı, İsrail hükümeti ve Yahudi diasporasının yıllardır Filistin halkı üzerinde uyguladıklarının yansımaları olarak görülebilir. Sonuç olarak Hamas’ın masum sivilleri öldürdüğü ve rehin aldığı görüntüler ne kadar dehşet vericiyse, İsrail’in masum Gazze halkını haritadan silme girişimi de o kadar kabul edilemez. Mevzubahis insan canı olduğunda kimse kimseden daha eşit değildir.