PazarSayın Aşk Doktoru, yedi yıldır bakışıyoruz derdime çare bul

Sayın Aşk Doktoru, yedi yıldır bakışıyoruz derdime çare bul

09.02.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sayın Aşk Doktoru, yedi yıldır bakışıyoruz derdime çare bul

Sayın Aşk Doktoru, yedi yıldır bakışıyoruz derdime çare bul



Sayın Aşk Doktoru, yedi yıldır bakışıyoruz derdime çare bul


Acaba beni aldatıyor mu? Ona nasıl yaklaşmalıyım! Birlikte olduk ama ailem öğrenirse mahvolurum... İşte tüm bu ve benzeri soruların cevabını veriyor 36 yaşındaki Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz. Coşkundeniz sekiz yıldır Posta gazetesinde. Şimdi haber müdürü olarak çalışıyor. Aynı zamanda dört yıldır cumartesi günleri aşk üzerine devrik cümleli yazılar yazıyor. İki yıldır da pazartesi günleri hepimizin aşk doktoru. Koca bir sayfada dertleri yanıtlıyor, aşk üzerine bir konu işliyor. Okuyuculardan gelen sevgi yazılarını, sitemleri, ilan-ı aşkları yayımlıyor. Mehmet Coşkundeniz bize aşk doktorluğunun nasıl bir şey olduğunu anlattı. Bakalım hayallerimizdeki Aşk Doktoru nasıl bir adam?

Nasıl başladı bu iş?
Zaten haftada bir aşk yazıları yazıyordum. Bir gün yayın yönetmenimiz, bir doktor dostunun "Keşke aşk doktoru olsaydım, en iyi para bunda var çünkü insanlar aşk sorunlarını anlatacak kimse bulamıyorlar" dediğini anlattı. Sonra da bana gelip "Niye böyle bir şey yapmıyoruz?" dedi, başladık.

Ne zaman onca mektubu cevaplıyorsunuz?
Geceleri. Daha önce tek başımaydım, şimdi artık bir "Aşk Hemşirem" var. O cevaplamaz ama tasnif eder, seçer.

Peki Aşk Doktoru lafı biraz garip gelmedi mi?
Önce evet ama bir süre sonra insan ister istemez ısınıyor.

Bu işin sorumluluğu çok. Bir tavsiye verirsiniz ilişkileri, hayatları etkilersiniz.
Adım Aşk Doktoru ama ben doktor değilim. Dertlilere olumlu davranmaya çalışıyor, bazı konularda mutlaka bir uzman öneriyorum.

Ne kadar mektup geliyor?
Haftada 350-400 mektup, faks, e-posta geliyor. Bunların dörtte üçü dert, soru.

Kimlerden geliyor?
Türkiye’nin her yerinden. Kız, erkek eşit. Erkekler e-posta atıyor, kızlar daha çok mektup yazıyor. Ortalama 15-25 yaş arasında, çoğunluk 18-19 yaşındakiler.

En büyük sorunlar ne?
Genç erkeklerin sorunu utangaçlık ve sevgili bulamama, kadınların sorunu da ya çok büyük birine aşık olması ya da aldatılma kuşkusu.

Bölgeye, kişinin yaşam tarzına göre değişiyor mu diliniz, tavrınız?
Mektup zaten kendini belli ediyor. Yazan sıkılgan mı, kendine güvenen biri mi? Artvin’deki genç kız için öpüldükten sonra aranmamak "Acaba kullanıldım mı?" diye bir soru getirirken İstanbul’daki altı aydır birisiyle yaşadığı cinsel ilişkiyi anlatıyor. Benim cevabım da etkileniyor mektuptan, mektuptaki durumdan.

Gelen en ilginç dert neydi?
"Yedi senedir bakışıyoruz" diye bir mektup gelmişti. Yedi sene bir insan bir insanla bakışır ve tek kelime edemez mi?

Birebir cevapladıklarınız oluyor mu?
Hayır ama bazen "Sorunuma çözüm bulamazsam canıma kıyacağım" diyenler oluyor. Onlara ulaşmaya çalışıyorum. "Son çarem Aşk Doktoru’ydu, o da beni dinlemedi" demelerini istemiyorum. Ama kimisi bunu kullanmaya başladı.

Kimi zaman benim de bir aşk doktoruna ihtiyacım oluyor
Sevgililerine tavsiyelerde bulunduğunuz erkekler dövmesin sizi...
Aksine genelde kız arkadaşlarına bir şeyler önerdiğim erkekler bana teşekkür ettiler.

Dadananlar var mı?
Telefon veriyorlar tanışalım diye, yapmıyorum. Ama dışarıda yemek yerken falan tanıyan kadınlar geliyor. Çoğunlukla yanımda insanlar olduğu için gelip kağıda derdini yazıyor, telefonunu bırakıyor.

Siz de bir erkeksiniz, geliyorlar ama "o gözle" bakmıyorsunuz... Doktor-hasta ilişkisi gibi mi yani?
Bir iş ilişkisi olarak düşünüyorum. İletişime girsem belki çok seveceğiz ama kafalarında yarattıkları o imaja uyacak mıyım bakalım. Ben hayatımı Aşk Doktoru olarak yaşamıyorum ki... Ben de sinirlenirim, bağırıp çağırırım falan...

"Aşk doktoru dedik, adam sandık ama bana davranışına bak" diyen sevgilileriniz oluyor mu?
Bu sorunu yaşadım tabii ki... Kıskanıyorum, telefon etmeyi unutuyorum, sorun çıkıyor. Ben ideali yazıyorum. Ben de ilişkilerimde sorunlar yaşıyorum. Belki benim de bunu bir aşk doktoruna danışmam gerekiyor ama başka aşk doktoru yok.

Kendi sevgiliniz size aşk sorunlarını anlatamaz ama eski sevgililer anlatıyor mu?
Evet. Benim geçmişimle ilgili şeyler de olsa rahatlıkla dinleyip konuşabiliyor, yol önerebiliyorum.

Bu işin size katkıları ne?
Bazı şeylerin aslında çok da sorun olmadığını görüyorum artık.

Kadınların her şeyini anlayabilmeye başladınız mı mesela?
Açıkçası kadınları tamamen tanıyorum diyemem. Ama iyi tanırım. İşte bu bir olumsuz etki. İlişkilerde sürprizler vardır. Birinin ne yapacağını önceden tahmin edememek iyi bir şeydir, ben tahmin edebiliyorum. Olumlu bir katkısı da şu; daha yapıcı oldum. Öyle mektuplar aldım ki insanı ağlatabilir. Sevdiğini söyleyememiş ve adam ölmüş. Her şeyi kafaya takmanın çok abes bir şey olduğunu gördüm. Artık hiçbir duyguyu ertelemiyorum.

Siz nasıl aşk yaşarsınız?
Çok tutkulu yaşarım. Eğer gerçekten aşıksam gözüm hiçbir şeyi görmez.

Ne demek?
Seviyorsam onu sonuna kadar yaşarım. Ben bugün sevgilimle bir yere gideceksem beni hiçbir şey engelleyemez.

Başka nasıl bir aşıksınız?
Hediyeler almayı, çiçekler göndermeyi severim. Vakitli vakitsiz telefon açıp sadece "Seni seviyorum" deyip kapatırım. Sabaha karşı pat diye kapısına dayanırım.

Türkiye’deki ilişkilerdeki en önemli şey nedir?
Kadınlar için geleceği kurtarmak. Erkek için de evde hanım hanımcık olsun, iş gece yatmaya gelince de filmlerde gördüğü gibi olsun düşüncesi. O konsepte uymadığı zaman da erkek cinselliğini dışarıda yaşamaya başlıyor. Bir şey daha var, sadakat. Ama ben artık her an aldatılabilirim diye yaşıyorum ilişkilerimi. Bunu herkes bilmeli. Sadakat nereye kadar? Ama bu kuşkuyla, korkuyla yaşanmaz. Aldatırsa gider.

Yani aldatırsa terk ediyorsunuz...
Aldatan kadını affeden erkek aynı kadının gözünde küçülüyor. Doğanın getirdiği bir şey bu.
faks: (0212) 505 65 20 dr.ask@simge.com.tr

Diğer dertçiler...
Güzin Abla: Üzerine tez yazılan, "Sevgili Güzin Abla" diye başlayan mektuplara "Canım kızım-evladım" diye devam eden cevaplarıyla bu konuda markalaşan 40 yılın dert ablası. Arada sırada verdiği cevaplarla tepkilere maruz kalsa da çizgisini devam ettiriyor. Şimdi 83 yaşında ve hâlâ Hürriyet gazetesinde. Ama 5 yıldır dertlileri kızı Feyza Algan cevaplıyor.
Faks: (0212) 677 04 35
Ozanser Uğurlu: Her gün Sabah gazetesinin eki olarak verilen Günaydın’da yazıyor. Kendisi genç bir psikolog.
Faks: (0212) 354 34 84
e-posta: ozanser@ozanser.com
İlhan Uçkan: Her hafta Milliyet Cuma’da esprili bir şekilde bir dertliyi cevaplıyor. Dertliyi de okuru da eğlendiriyor.
e-posta: ilhan@ilhanuckan.com
Seren Abla: İnternetin ilk dert ablalarından. Biraz daha uçuk kaçık. Cevaplamaktan çok paylaşıyor ve eğleniyor. Kim olduğu bilinmiyor, bir süredir güncellenmiyor. (www.serenabla.com)
Sanal Abla: Netbul’un ablası. İki seneyi aşkın bir süredir internet üzerinden gelen dertlere derman olmaya çalışıyor. Kim olduğunu söylemiyor. (www.netbul.com)






























KEŞFETYENİ
Derin Talu'nun yataktaki bornozlu pozları Instagram'ı salladı
Derin Talu'nun yataktaki bornozlu pozları Instagram'ı salladı

Cadde | 19.04.2025 - 14:40

Derin Talu'nun Instagram'daki bornozlu fotoğraflarına kısa sürede yorum yağdı.