13.03.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:
BİR YATIRIM ARACI OLARAK LÜKS SAAT
Hayatın normale dönmeye başlaması elbette birçok lüks tüketim ürününün de eski popülaritesini yakalamasına hatta daha da ileri taşımasına zemin hazırladı. İkinci el lüks saat özelinde baktığımızda ise, bu durumun daha net bir değişim grafiği çizdiğini görüyoruz. Çok uzun zamandır değerini koruyan hatta düzenli olarak piyasa fiyatını yukarı taşıyan modeller var bu sektörün içerisinde. Ancak hiçbir zaman son 5 yıldaki kadar bariz ve astronomik kârlar söz konusu olmamıştı.
Saatlerin bir yatırım aracı olarak anılır hale gelmesinde elbette en önemli faktör, bazı marka ve modellerin kısa zaman içinde çok ciddi pirim yapmış olması. Peki, gerçekten iyi bir yatırım aracı mı? Evet. Tabii oyunu kurallarına göre oynayabilirseniz.
Dünya her geçen gün daha dijital hale dönüyor. Ancak bu durum, bir yandan da dokunabildiğiniz, hissedebildiğiniz ürünlerin sunduğu deneyimin ve hazzın etkisini artırıyor. Yağlıboya bir resim, klasik bir otomobil belki eski bir longplay. Ve tabii ki lüks saatler. Bunların hepsi modern dünyada gelişmeye devam ediyor, sahiplerini birden fazla alanda gururlandırıyor ve çoğu zaman değerlerini artırıyor. Dijital emsallerinden farklı olarak, bu zaten kaliteli yapılmış ürünlerin en iyileri, onları hem zamansız hem de benzersiz kılan farklı bir algıyı da beraberinde getiriyor. Bu çerçeveden baktığınızda, her geçen yıl daha nadir hale gelen bazı lüks saatlerin astronomik fiyatlara ulaşması insana çok da şaşırtıcı gelmiyor. Kaldı ki günümüzde sosyal medya denen bir kavram var. Bu lüks saatlerin son yıllarda perakende fiyatlarına nazaran müthiş kârlarla el değiştiriyor olmasının yanında, sosyal medyada yer alan milyonlarca fotoğraf ve video da bu dünyaya olan ilgiyi körüklüyor.
Yalnız bu işin zor ve riskli yanları da var. Bir dolandırıcılığa kurban gidebilir, kusurlu veya orijinalliğini kaybetmiş bir saat alabilir ya da yanlış fiyattan alışveriş yapabilirsiniz. Bu işin dinamiklerini kavramaya çalışmak ve güvenilir kaynaklarla alışveriş yapmak en doğrusudur.
Özetle, evet, lüks saatler birer yatırım aracı olarak başarılı olabilirler. Ancak öncesinde kesinlikle kapsamlı bir araştırma yapmak ve deneyim edinmek kaydı ile. Yapılacak en iyi şey, bir saat meraklısı olarak başlamak, saatçiliği ve saatlerin dünyasını anlamaya çalışmak, yatırım değeri konusunda endişelenmeden hobinizi geliştirmek ve aynı zamanda bilgi dağarcığınızı genişletmek olmalıdır.
İKİNCİ EL SAAT PAZARINDA ROLEX ETKİSİ
Rolex’in saat dünyasında çok farklı bir yeri var. Adı lüks kavramı ile anılan bir marka. Gerçekten kendine özgü bir üretim ve tasarım anlayışı var. Bir de markanın tasarımsal anlamında özüne bağlı kalmaya gösterdiği özen var. 1953 yılında tanıtılan Rolex Submariner ile 2020 senesinde güncellenen son versiyon arasındaki benzerlik şaşılacak seviyede. Bu da tasarımın ne denli zamansız olduğunu ispatlıyor. Son olarak saatlerin versatil yani çok yönlü kullanım özelliği de var. Çok az marka bu konuda Rolex ile yarışabilir. Hem bir batığa dalarken hem de takım elbise şartı koşan bir davete giderken kullanabileceğiniz tek bir saat yaratabilmek her markanın harcı değil.
Ayrıca Rolex’in çok sadık ve konusuna hakim bir hayran kitlesi var. Vintage tabir edilen modelleri birbirinden ayıran minör farklar, markaya gönül vermiş meraklılar için çok şey ifade ediyor. Bu farkların fiyatlara yansıması ve bir noktada koleksiyon modellerini belirleyen faktörleri özetliyor olması da cabası.
Bütün bunlara bir de özellikle bazı modellerin arz/talep konusunda yetersiz kalan üretim adetlerini ve durmaksızın artan popülaritelerini de eklersek, evet, Rolex modelleri birçok köklü ve yaygın yatırım aracını artık geride bırakıyor.
BİR SAATİN DEĞERİNİ BELİRLEYEN EN ÖNEMLİ UNSURLAR
Bir saatin değerli olmasını belirleyen birçok neden var. Marka prestiji, saatin özellikleri, üretim adedi, piyasada gördüğü talep, kıymetli metal ve/veya taşlar kullanılarak üretilmesi ve elbette son zamanların yaygın tabiriyle Hype yani popüler hale gelmeleri başlıca nedenler arasında yer alıyor.
Saatin özellikleri kısmı da tabii yine çok önemli bir kıstas. Minute Repeater (dakika tekrarlayıcı) veya Perpetual Calendar (sürekli takvim) özellikleri ile donatılan modeller, çoğu zaman daha sade modellere göre oldukça yüksek rakamlara el değiştirebiliyor.
Limitli Üretim modeller ise saat dünyasında görece yeni bir kavram. Bugün sadece 10 adet ile limitli modeller olduğu gibi, 10000 adet ile limitli üretilen modellere de rastlanabiliyor. Burada en önemli unsur ise yine marka prestiji ve bilinirliği olarak karşımıza çıkıyor.
Altın ve platin gibi kıymetli metaller, teknolojinin gelişmesiyle saat sektöründe kullanılmaya başlanan ve yüksek dayanım özellikleri sunan alternatif materyaller ve kıymetli taşlar da elbette saatlerin değerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor.
Hype olma durumu ise, açıkçası diğer etmenlere nazaran oldukça yeni ancak bir o kadar da önemli bir unsur. Bundan yaklaşık 10 sene önce hemen her bayide bulunan ve çoğu zaman liste fiyatı üzerinden indirimle satılan Patek Philippe Nautilus 5711/1A, bugün ikinci el piyasasında neredeyse liste fiyatının 10 katına el değiştiriyor. Burada bahsettiğimiz model gayet sade, zaman ve tarih dışında başka bir fonksiyonu bulunmayan, paslanmaz çelikten üretilmiş bir model. Dolayısıyla Hype yani popüler olma durumu, tek başına öncesinde bahsedilen diğer unsurların önüne geçebiliyor.
TÜRKİYE’DE SAAT KOLEKSİYONERLİĞİ
Öncelikle Türkiye’de dünya standartlarını yakalamış birçok koleksiyoner olduğunu belirtmeliyiz. Bu değerli insanlardan bazılarını aynı hobiyi paylaşan hatta yaptığı çeşitli girişimlerle bu hobiyi geliştirmeye çalışan bir saat tutkunu olarak tanıma fırsatı da yakaladım. Seviye açısından bakarsak, evet, belki sayı olarak çok fazla koleksiyoner yok. Ancak saat koleksiyonerliği niş bir hobi. Ben zaman içerisinde Türkiye’nin de saat koleksiyonerliği konusunda çok daha iyi konumlara geleceğine kesin gözüyle bakıyorum.
KOLEKSİYONER NASIL OLUNUR?
İşe gerçekten severek başlamanız lazım. Yani saatlerin sizi etkilemesi gerekiyor. Sadece birer obje veya bir yatırım aracı olarak bakarsanız, zaten işin esas felsefesinden uzaklaşmış olursunuz. Öncelikle saat hobisiyle ilgili yayınları takip etmek, marka ve modellerin tarihi hakkında bilgi toplamak, belirli saat tiplerine aşina hale gelebilmek, temel seviyede bile olsa saatlerin çalışma şekilleri hakkında fikir sahibi olabilmek, iyi bir koleksiyoner adayı için önemli özelliklerdir. Zaman içerisinde saatlere duyulan ilgi, bahsettiğim bu unsurların da etkisiyle, marka, model, çalışma şekli, üretim yılı vb. alt gruplara göre şekillenerek olgunlaşacaktır. İşte bu olgunlaşma neticesinde sahip olunan saatler iyi bir koleksiyona, o koleksiyonu bir araya getiren, geliştiren ve rafineleştiren saat meraklısı ise bir koleksiyonere dönüşecektir.
İkinci el hızlı büyüyor
Uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey&Company raporuna göre sektörün en hızlı büyüyen segmenti ikinci el lüks saat pazarı. İkinci el lüks saat pazarının 2019’da toplam değeri 18 milyar dolar iken bu rakamın 2025 sonuna kadar 29-32 milyar dolar düzeyine ulaşması öngörülüyor. İsviçreli lüks saat markası Rolex ikinci el lüks saat pazarında öne çıkıyor. Bob’s Watches’ın 10 yıllık verilerine göre 2011 yılında 5 bin dolardan daha az olan ortalama ikinci el fiyatı 2021’de 13 bin dolara çıktı. Daytona, Day-Date, and Sky-Dweller modelleri en çok ilgi görenler. Morgan Stanley raporuna göre Rolex geçen yıl 810 bin saat satmış. Öte yandan Patek 53 bin alıcı bulmuş. İkinci elde alım satım ve değiş tokuşta daha çok start up’ların hazırladığı uygulamalar kullanılıyor.
Saatte yüksek hassasiyet
Konyalı Saat Satış ve Pazarlama Direktörü Ömer Faruk Tanatar, Zenith’den yola çıkarak lüks saat sektörüyle ilgili bilgiler verdi.
Saat dünyasında 150 yıllık geçmişi olan Zenith, yüksek hassasiyetli tasarımlarıyla özgünlük ve ileri teknoloji arayanlara hitap ediyor.
En eski İsviçre saat markalarından biri olan Zenith, İsviçre’nin Jura dağlarında Le Locle’de, Georges Favre-Jacot adında vizyoner bir saat ustası tarafından kuruldu ve ününü 150 yıllık tarihi boyunca 2.333 kronometre ödülü kazanarak elde etti.
Yüksek hassasiyetli saatleri ile ünlü olan marka kuruluşundan beri hassasiyet alanında 2300’den fazla ödül kazandı. 300’ün üzerinde patentli teknolojisi ile sektörde büyük yer tutan Zenith, tüm mekanizmalarını kendi üretiyor olması ile de sektörde önemli bir yere sahip.
Türkiye’de Zenith hangi noktaya taşımak istiyorsunuz?
Zenith, geçmişten ilham alarak yenilikler ortaya koyma konusuna dikkat çeken bir marka. Zenith hiçbir zaman bir kitle markası olmayacak; ancak, en iyi yaptığı işi yapmaya devam edecek ve Zenith’in felsefesi olan sağlamlık, özgünlük ve ileri teknolojiyi arayan daha geniş kitlelerce erişilebilir olmaya çalışacağız. Türkiye’de hem yerli müşterilerimiz ile hem de yüksek turizm potansiyelinin avantajını kullanarak büyümeye devam edeceğiz.
Lüks saat segmentinde bu yıl beklentiler neyi işaret ediyor?
Morgan Stanley’nin raporuna göre İsviçre saatçiliğinin cirosu 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 31,2 büyüdü. Büyük oyuncuların bu pazarda aldığı paylarda da önemli değişiklikler oldu. Kimi ağırlığını artırırken kimi kaybetti, sıralamalar değişiyor. Ciro artışında ürün fiyatlarının artışı önemli rol oynadı, zira İsviçre’nin saat satışı 2021 yılında 2019 yılına göre 5 milyon adet daha az oldu.
Bu yıl saat severleri için iyi haber hem kozmetik olarak hem de mekanizma olarak birçok yenilikle tanışacaklarını düşünüyorum. Pandemi etkilerinin devamı olarak saat sektörünü de hammadde sıkıntısı bekliyor. Bu da fiyatların artacağına ve ürün bulmakta sıkıntı olacağına işaret ediyor.
Saat koleksiyonerleri yalnızca daha gelenekçi tarihi olan markaları mı tercih ediyor yoksa teknolojik, dijital saatler de aynı oranda ilgi görüyor mu?
Yüksek saatçilik ürünlerine ilgi duyan koleksiyonerlerin kendi aralarında ve koleksiyonerlerle markalar arasında sürekli bir iletişim var. Dolayısıyla saat dünyası gelenekçi marka saatlerini toplayan koleksiyonerlerin farkında. Belki de yeni nesil teknolojik saatlere ilgi duyan koleksiyonerler de vardır ama saat dünyasında görünürlükleri çok yok.
Lüks segmentteki saatleri saklarken dikkat edilmesi gereken unsurlar neler?
Sıklıkla kullanılacak ya da kullanmadan saklanacak olsun, her şeyden önce düzenli bakım gelir, küçücük kasaların içinde yer alan mikro mekanizmaların belli periyodlarda temizlenmesi, yağlanması ve dış etkenlerden korunması için contalarının yenilenmesi saatin uzun yıllar sağlıklı işlemesi için çok önemli.
Saatin dış etkenlerden zarar görmemesi için mümkünse kendi kutusunda bu mümkün değilse korunaklı bir ambalaj içerisinde saklanması iyi olacaktır. Saat uzun süre kullanılmayacak ise ayda bir kez kurulmalı çalıştırılmalı. Tabii ki saatin saklanacağı yerin aşırı rutubetli olmamasına, direkt güneş ışığı almamasına ve manyetik alanlardan uzak olmasına dikkat edilmelidir.
Kimi modele, kimi markaya odaklanır
Saat koleksiyonlerinin önem verdikleri detaylar neler? Aradıkları, dikkat ettikleri unsurlar neler?
Koleksiyon oluşturmak her şeyden önce bir hobi. Her koleksiyoncunun motivasyonu farklı olabilir. Kimi koleksiyoncu saatlerinin maddi değerleri ile ilgilenir, kimi manevi değerleri ile. Hayatının önemli bir döneminde özel birinin hediye ettiği bir saat maddi değerinden bağımsız olarak koleksiyonun en önemli parçası olabilir, bir markanın limitli ürettiği bir saate sahip olmak onun maddi değerinden daha önemli olabilir.
Yani saat koleksiyonu yapanların her biri farklı şeylere odaklanabilir. Kimi nostaljik model, kimi belirli bir markaya odaklanır kimi limitli üretim modellere, bazıları kullanılan materyali, markanın misyonunu, markanın geçmişini önemser. Tabii çok genel olarak koleksiyonlarına katacakları saatin ikinci el değerini de dikkate alınan önemli bir husustur.