İçeriği de değişti temposu da

Türkiye haber dergiciliğinde yeni bir döneme gelindi. En köklü haber dergilerinden Tempo bambaşka bir formatla yoluna devam ediyor. 22 yıl önce kurulduğunda 70 bin civarında satan, fiyatı
1 YTL’ye düşünce 2005 yıl sonu sayısı 253 binlik satışa ulaşan Tempo artık haftalık haber dergisi değil. Yayın hayatını aylık bir life style dergisi olarak sürdürecek.
Yaklaşık iki yıldır Tempo Yayın Yönetmeni olan Çınar Oskay kulvar değiştiren Tempo’nun 40-50 bin civarında satacağını tahmin ediyor.

Tempo’yu aylık bir dergiye dönüştüren ve haber dergisi formatından çıkaran etkenler neydi?
Okuyucular haftalık haber dergilerine ilgisini kaybetmişti. Haftalık dergiler internetle, gazeteyle, eklerle, televizyonla baş edemiyor. Bu yüzden haftalık haber yayınının ayakta kalma şansı çok azaldı. Tüm dünyada durum bu. Aslında uzun süredir Tempo’yu aylık hale getirmek istiyorduk. Kriz bunu hızlandırdı.

Tempo yeni haliyle nasıl bir okuyucu kitlesini hedefliyor?
Tempo biraz yorulmuştu. Şimdi onu life style hale getireceğiz. İçeriğini tamamen yeniledik. Biri hem siyasetle ilgilenebilir, hem dünyada ne konuşuluyor bilmek isteyebilir, hem de iyi bir restoran arayabilir. Yeni Tempo gündemi takip etmeye devam edecek. Önemli olayların “aktörlerinden” yazı alacağız. Yaşam tarzına ağırlık vereceğiz. Trendleri izleyen ve yaratanların dergisi olacağız. Ayrıca içinde ciddi bir yaşam rehberi içeriği de var. Kentte neler oluyor, yeni açılan dükkanlar, yeni tiyatro oyunları... Cream sayfalarımızda jet-set davetlerin fotoğrafları yer alacak.

“Umberto Eco ve Alain De Botton Tempo’da yazacak”

Derginin yeni yazarları kimler olacak?
Umberto Eco, Alain De Botton, Murat Belge ve şef Carlo Bernardini. Belge hayatla ilgili konulara değinecek. İlk yazısı rakı üzerine.

Okuyucuyu başka neler bekliyor ilk sayıda?
Tuncay Şanlı röportajı var. Ergun Babahan söyleşisinde Babahan’ın ev halini yansıttık. Onu arkadaşlarından da dinledik. Şu sıralar en çok Gazze konuşuluyor. Filistinli başmüzakereci Saeb Erekat vermek istediği mesajları bize gönderdiği yazı ile verdi. Bu konuda Cengiz Çandar da çok güzel bir yazı yazdı. Sezen Aksu, Uzay Heparı ile ilgili bir röportaj verdi. Nişantaşı dosyası için semtte yaşayanlarla görüştük.

Tempo’nun ilk sayısı 22 yıl önce çıkmıştı
Çınar Oskay derginin tarihini anlatıyor: “Tempo 6 Aralık 1987’de dünyaya geldi. Tam Özal yılları... Soğuk savaş bitmek üzere. 12 Eylül darbesinin şoku atlatılmış. Hafif bir liberalleşme, serbest pazar söz konusu. Ciddi reklam pazarları doğunca dergicilik için uygun ortam da doğmuş. Mehmet Y. Yılmaz Tempo’yu kuruyor.
O dönemdeki diğer haber dergisi Nokta daha çok metin üzerine kurulu. Tempo fotoğraf ağırlıklı, dikkat çekici başlıklar, çarpıcı kapaklar... Siyasete de ağırlık veriyor. Çok cesur bir dergi. Eski sayıları karıştırırken hayret ettim. Şimdikinden daha rahatlarmış. Tempo’dan bir yıl sonra kadar Aktüel kuruluyor. Bu iki dergi Türk dergicilik tarihinin ikonlarıdır. Fakat kendini yenileme konusunda daha iyi olabilirlermiş. Biz şimdi bu görevi üstleniyoruz. Türkiye’de bugüne kadar yapılmamış bir dergi yapıyoruz.”