19.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ercan Aslan
Ara Güler’in 70 yıllık mirası, Beyoğlu’nda galeri ve ofis olarak kullandığı Güler Apartmanı’nda Türkiye’nin ilk fotoğraf müzesine dönüşmeyi beklerken, projenin ilk ayağı olan Ara Güler Müzesi, bomontiada’da kapılarını açtı. Güler ile Doğuş Grubu arasında iki yıl öncesine uzanan işbirliğiyle hayata geçirilen proje, Güler Apartmanı’nda sayısız belge ve fotoğraf arasında yapılan titiz bir arşiv çalışmasına dayanıyor. Açılışı Güler’in 90. yaş gününde yapılan müzenin başlangıç sergisi de Güler’in fotoğraf yolculuğunun hikayesini anlatan “Islık Çalan Adam”. Sergiye, Ara Güler’i daha yakından tanıma fırsatı tanıyan aynı isimli bir kitap da eşlik ediyor.
Alfred Hitchcock’tan Salvador Dali’ye dünyaca ünlü birçok ismin portresini çekmiş, Aydın’daki Aphrodisias antik kentinin keşfedilmesini sağlamış, yaşadığı dönemin görsel tanıklığını yapmış, deklanşör sesi ile yaşayan, tarih yazan usta bir foto muhabiri Ara Güler. Onun çektiği fotoğraflar, özellikle İstanbul fotoğrafları, bu ülkenin görsel belleğini oluşturan ölümsüz ve benzersiz kareler. Bu fotoğraf kareleri ve görsel hikâyeleri, aynı zamanda geçmişle bağımızı kuran bize ait belgeler. Usta fotoğrafçı Güler’le bir araya geldik, Türkiye’nin ilk fotoğraf sanatçısı müzesi olma özelliği taşıyan Ara Güler Müzesi’ne dair düşüncelerini konuştuk.
- Çalışma ofisinizi, evinizi görenler bilir, kullandığınız hiçbir fotoğraf malzemesini, boş film kutularını bile atmamışsınız. Müze kurma hayaliniz hep mi vardı?
Hep vardı, çünkü bir arşiv ancak müze kurulduğu zaman var olur, gerisi palavradır. Ben arşivi topladım, arşiv insanlara nasıl ulaşacak, onun yolunu bulmak lazım. Evvela Beyoğlu’ndaki müze binasının bitmesi lazım.
- Müzeniz nasıl olacak?
Müze konuşan müze olacak, mesela sen benim çektiğim Picasso fotoğrafının önüne geldiğin zaman duracaksın konuşacaksın, ben seni duyacağım.
- Fotoğraflarınız sizin çocuklarınız gibi, “Artık gözüm açık gitmem” diyor musunuz? Mutlu musunuz?
Mutluyum ama mutlu olmakla beraber endişelerim var! Bu işi yapanlar teknik olarak iyiler ama fotoğraflarımla ilgilenenlerin bilgileri nedir o önemli, evvela beni tanımaları lazım.
- Doğuş Grubu sizi “Milli Miras” olarak gördüğünü açıklamıştı, bu sizi mutlu etti mi?
Öyle düşünmeleri iyidir.
Her seferinde foto muhabiri olduğunun altını çizen Ara Güler’in müzede sergilenen basın kartları.
- Müzede fotoğrafların dışında kişisel eşyalarınız da olacak mı?
Bilmiyorum, müze bitince olur herhalde, fotoğraf çekmeye gittiğim arabam da olmalı, oyuncak arabalarım da.
- Ara Güler Müzesi bomontiada’da bu hafta açıldı. Sizi seven çok sayıda kişi açılışta hazır bulundu. Özellikle yanınızda olmasını istediğiniz biri var mıydı?
Annemle babam olsun isterdim tabii... Babam olsaydı “Bak baba, dedin dedin en sonunda müze kuruldu” lafları olurdu aramızda.
“Master of Leica” unvanlı Ara Güler’in uzun yıllardır kullandığı, çalışır durumdaki makinesi de müzede.
- Müze açılışına anneniz ve babanızla gelirdiniz yani...
Müsaadenle evet.
- Müzede ağırlıklı olarak İstanbul fotoğrafları olacak sanırım?
İstanbul’da yaşadığım içindir.
- Sizce Türkiye’de fotoğrafa ve fotoğrafçıya yeterince değer veriliyor mu?
Verilmiyor… Hak edecek birileri yok galiba, evvela bizim vazifemiz kendi memleketimizi, medeniyetimizi bilip tanımamız fotoğraflayıp belgelememiz, arşivlememiz lazım.
- Hiç fotoğraf düşünmediğiniz bir gün oldu mu?
Fotoğraf omurgayı oluşturuyor. Tiyatro, sinema, estetik olan her şey.
- Gelecek kuşaklar sizi nasıl hatırlasınlar, nasıl bilsinler?
Sevsinler…
Üreten ve kaydeden bir hikaye anlatıcısı
Ara Güler Müzesi’nin ilk sergisi “Islık Çalan Adam”, tarihsel bağlamı ışığında biyografik öğeleri takip etmesiyle birlikte, Ara Güler’in görsel hikayeciliğini farklı alanlardaki üretimleri üzerinden yeniden okumaya davet ediyor. Sergi aynı zamanda, 20. yüzyılın ikinci yarısında özellikle İstanbul ve Türkiye coğrafyasından fotoğraflarıyla uluslararası medyada görünürlük kazanan sanatçının İstanbul kent tarihine, bu coğrafyaya ait bireysel ve toplumsal hafızayı şekillendiren dönemlere ait kayıtların nasıl anlamlandırıldığına yoğunlaşarak; üreten, yazan, kaydeden ve aktaran bir hikaye anlatıcısı olarak Ara Güler’in dünyasını bir arada okumak gerektiğinin önemini vurguluyor.
Arşivden seçkiler müzede sergilenecek
Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan, Ara Güler’in arşiviyle ilgili tasnif ve envanter çalışmalarının sürdüğünü, tasniflenen eserlerden seçkilerin Ara Güler Müzesi’nde sergileneceğini, ileride de online olarak herkese açık hale getirileceğini anlatıyor: “Ayrıca müze dışında da sergilemeler yapacağız. Diğer kültür kurumları ve müzeler ile işbirliği yapmayı, sergilerimizi yurt içi ve yurt dışı dolaşıma almayı planlıyoruz. Müzeye giriş ise ücretsiz. Söyleşiler, film gösterimleri, paneller gibi etkinliklerimiz de olacak.”
“Islık Çalan Adam” sergisi 15 Kasım’a dek bomontiada’daki Ara Güler Müzesi’nde.