Pazar“Çocuk damat problemi değil, insanlık problemi”

“Çocuk damat problemi değil, insanlık problemi”

04.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Çocuk gelinleri konu alan “Zarok”tan sonra çocuk damatlarla ilgili “Çirok”u çeken Muhammet Beyazdağ: “Olaya çocuk gelin, çocuk damat problemi olarak değil, insanlık problemi olarak bakmak gerekiyor”

“Çocuk damat problemi değil, insanlık problemi”

İleride çok başarılı olacak isimleri önceden keşfetmeyi sevenlerdenseniz Muhammet Beyazdağ ismini yazın bir kenara. Genç sinemacının Akdeniz Üniversitesi’nde Radyo, Sinema, Televizyon okurken çektiği, çocuk gelinler meselesini işleyen “Zarok” isimli belgeseli çeşitli yarışma ve festivallerden onlarca ödül almıştı. Mezuniyet projesi olarak çektiği, çocuk damatlar konusunu işleyen “Çirok”da ilk filmin izinden gidiyor. Beyazdağ sorularımızı yanıtladı.

Haberin Devamı

Belgeseldeki çocuk damatlara nasıl ulaştınız? Hangi şehirde yaşıyorlar? Şimdi kaç yaşındalar?

Bana yardım eden bir dernek vardı (Derneğin adını vermek istemiyor).
Bu dernek ve bazı akrabalarım vasıtasıyla ulaştım. Yaşları 25-40 arasında değişiyor. Edirne, Tekirdağ, Konya, Muş ve Van’da yaşıyorlar.

Hikayelerini anlatmaya nasıl ikna ettiniz?

Önce şaşırdılar. “Nasıl anlatacağız, yapamayız” gibi durumlarla karşılaştım. Konuşmaya başlayınca gerisi geldi.

Çok çarpıcı şeyler anlatıyorlar; ilk tıraşını damat olurken olmuş biri, düğün gecesi “eşi”yle birlikte ağlamış bir diğeri...

Evlendikten sonra okula devam eden biri var mesela. Arkadaşları öğrendikten sonra abi konumuna geçiyor. Bir başkasının askere gittiğinde üç çocuğu var. Orada kimse buna inanmıyor. O da daha büyük görünebilmek için sürekli tıraş oluyor. Böyle çok hikaye var filmde.

Haberin Devamı

Belgeselde yüzleri değil, elleri görüyoruz...

Hem daha önce yapılmamış bir şey yapmak istedim hemde bu insanları deşifre etmemem gerekiyordu. Zaten ellerin yüzlerden daha çok şey anlatacağını düşünüyorum.

“Kimlik arayışı içindeler”

Çocuk gelin konusuyla çocuk damat konusunu karşılaştıracak olsanız?

Karşılaştırmamak gerekiyor bence. Olaya çocuk gelin ve çocuk damat problemi olarak değil, insanlık problemi olarak bakmak gerekiyor. Bu süreçte bunu anladım.

Çocuk gelin toplumun iyi bildiği, medyanın ilgi gösterdiği, üzerine diziler, filmler çekilen bir konu. Oysa çocuk damat konusu hiç işlenmiyor...

Çocuk gelin meselesi hem daha yaygın hem de kadın problemleri Türkiye’de daha hassas bir durum.

Hem çocuk gelinlerle hem çocuk damatlarla konuştunuz. Kadınlarla mı daha iyi çalıştınız erkeklerle mi?

Sanırım kadınlarla daha rahat çalıştım çünkü kendilerini daha net ifade ediyorlardı. Erkekler travmayı daha kolay atlatabilmişler çünkü evlendikten sonra eve tıkılıp kalmamışlar. Erkekler daha katı olduklarından duygularını kontrol edebiliyorlardı. Kadınların her şeyi anlatmaları daha kolay olmuştu. Bir de kadınlar hakikaten sohbet edecek, içini dökecek birilerini arıyorlardı, bunun da büyük bir katkısı oldu.

Haberin Devamı

Çocukluklarını yaşamadan evlendirilmek bu insanların ileriki yaşlarında ne gibi sorunlara yol açıyor?

“Baba mı, eş mi, yoksa çocuk mu?” Bu sorulara cevap bulamıyorlar. Kimlik arayışı içindeler ve hayatta başarılı olamıyorlar çünkü temel atmak yerine kendilerini o temelin altında ezilmiş olarak görüyorlar. Tabii istisnalar da var.


“Ödüller çok önemli değil”

Belgeseliniz Aydın Doğan Vakfı’nın düzenlediği 26. Genç İletişimciler Yarışması’nda belgesel dalında üçüncülük aldı. Ne hissettirdi bu ödül?

İstanbul Kısa Film Festivali’ndede ödül aldı. “Zarok”un da 11 ödülü var. Ödüller çok önemli değil bence. Önemli olan insanların bu durumla yüzleşmeleri, bir şeyler yapmaya çalışmaları.

Mezun oldunuz sanıyorum. Şimdi ne yapıyorsunuz?

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Radyo TV Sinema’da yüksek lisans yapıyorum.

“Çirok” bundan sonra nerelerde gösterilecek?

Birçok festivalde gösterildi şimdiye kadar. Daha da gösterilecek ama şu an kesinleşen bir yer yok.

Haberin Devamı

Üçüncü belgesel ne üzerine olacak? Ne zaman çekeceksiniz?

Düşündüğüm birkaç konu var fakat tam tarih veremiyorum.