Pazar“Bu simgesel bir hareket”

“Bu simgesel bir hareket”

13.12.2020 - 03:04 | Son Güncellenme:

Pandemi Orkestrası’nın yaratıcılarından Şef Rengim Gökmen, “İstanbul’da mağduriyet yaşayanlar 23 kişiyle sınırlı değil. Bu simgesel bir hareket” diyor

“Bu simgesel bir hareket”

Süreyya Operası’nın büyüleyici atmosferinde yüzlerinde maskeleriyle akşamki konser için provada olan müzisyenleri dinliyoruz. Tomaso Albinoni’nin Adagio eseri yankılanıyor oturulması yasak işaretli koltukların üzerinde. Bir araya gelen 23 müzisyen Şef Rengim Gökmen’in girişimiyle oluşturulan Pandemi Orkestrası’nın üyeleri. Hiçbir geliri olmayan müzisyenler ilkini 7 Aralık’ta gerçekleştirdikleri bir dizi konser verecekler Süreyya’da. 60’ı aşkın müzisyenin olduğu orkestrada her konserde üyeler değişecek. Destek için ünlü müzisyenler de sahnede olacak. Süreyya Operası geleneğini sürdürmek için 188 koltukla sınırlı bilet satışı yapıyor ve sosyal mesafeli ve maskeli konserlere müzikseverleri müzisyenlerle dayanışmak için çağırıyor. İlk prova öncesi Süreyya Operası’nda bir araya geldiğimiz Şef Rengim Gökmen ve orkestra üyeleriyle Pandemi Orkestrası’nı konuştuk.

Haberin Devamı
“Bu simgesel bir hareket”



Uzun süredir pandemi koşulları nedeniyle büyük zorluklar yaşayan müzisyenlere yine müzisyenler el uzattı. Pandemi Orkestrası fikri nasıl ortaya çıktı?

Ülkemizde özellikle İstanbul’da hiçbir kuruluşa bağlı olmayan, sabit geliri olmadan çalışan klasik müzik, popüler müzik ve geleneksel Türk müziği sanatçıları var ve son derece büyük bir mağduriyet yaşıyorlar. Biz de bu durumla ilgili ne yapabiliriz arayışındaydık. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile Kadıköy Belediyesi Sanat Danışmanı ve Süreyya Operası Genel Koordinatörü Dr. Murat Katoğlu’nun bu konudaki hassasiyeti, fikrimize sahip çıkması çok değerli. İdil Biret, Gürer Aykal, Gülsin Onay, Cihat Aşkın gibi isimleri aradım. Onlarla bir araya geldik. Bu isimler ve programda gördüğünüz diğer müzisyenler ücret almadan böyle bir harekete destek vereceklerini ifade ettiler. Bu simgesel bir hareket. Bugün sahnede 23 kişilik bir sanatçı grubu göreceksiniz ama 23 kişiden ibaret değil İstanbul’da mağduriyet yaşayan sanatçılar. Kadıköy Belediyesi öncülük yaparak bu konuya dikkat çekmeyi başardı. Kültür Bakanlığı da harekete geçti. Pandemi Orkestrası’nın ve oluşturulan bu hareketin alınan kararda etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan şimdiden amacımıza önemli ölçüde ulaştığımız kanaatindeyim.

Haberin Devamı

Simgesel bir hareket olarak yorumladınız bu girişimi. Şu ana kadar kaç müzisyene ulaşabildiniz?

Bu orkestra evrensel bir klasik müzik yapısında. Ama dediğim gibi popüler müzik sanatçıları var, geleneksel Türk müziği sanatçıları var, onlar için de bir şeyler yapılması lazım. Burada konservatuvar mezunu olup, hiçbir sabit geliri olmayanlar şeklinde bir çerçeve çizdik. 60’ın üzerinde müzisyen var orkestrada. Bu orkestranın özelliği şu; bu sanatçılar tespit edilmiş ve değişmez değil. Her konserde başka sanatçılara ulaşabilmeyi, ilgiyi artırmayı, hem kaynağı dağıtabilmeyi hem de eşit fırsat yaratabilmeyi amaçlıyoruz. Orkestranın sanatsal amaçlar önceliğinden ziyade bir konuya dikkat çekme hedefi var.

“Bu simgesel bir hareket”


Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın da bir projesi var, atılan bu adımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Haberin Devamı

Pandemi dönemi gibi büyük kriz dönemlerinde toplumsal mağduriyetlerin giderilmesine yönelik atılan her adımı son derece olumlu karşılıyorum. Devletin böyle günler için varolduğunu düşünüyorum. Yalnız müzisyenler değil birçok sektör var zarar gören. Toplumun dengeleri değişti. Bu dengelerin oturması zaman alacak. Bu bakımdan atılan her adımı son derece olumlu karşılıyorum.

“Bu simgesel bir hareket”


Pandemi Orkestrası periyodik olarak sahne alacak ve açıklandığı üzere 5 konser verecek...

Şu anda 5 konser ama bunun artarak devam edeceğini düşünüyorum. Bunun İstanbul’daki bütün belediyelerce yaygınlaşması lazım. Özellikle İstanbul’u vurguluyorum çünkü sabit bir geliri olmayan müzisyenlerin yüzde 90’ı İstanbullu. Şu anda İzmir’de, Ankara’da ve diğer şehirlerde bu çapta bir yoksulluk olduğunu düşünmüyorum. Bu bakımdan İstanbul çok önemli.

Pandemi Orkestrası’nın üyeleri anlatıyor

Çağlayan Çetin - Çellist

“Elimizde kalan tek şey sanat olacak”

“Bu simgesel bir hareket”


Birçok ülkede ekonomik krizler ya da benzer sebeplerle çalışmaları ilk sekteye uğrayan grubun içinde yer alıyoruz. Fakat bu dönemler geçtiğinde hatırlanan şeyler aslında ürettiklerimiz olacak. Her şey geçtiğinde o ülkenin bestecileri, yazarları, ressamları kalıcı olarak tarihin vizyonunu belirleyecek. Tıpkı Beethoven ve Mozart’ın döneminde yaşanan salgın ve benzeri olumsuzlukları hatırlamayıp sadece onları sanatıyla andığımız gibi. Bu sebeple ne şekilde olursa olsun sanatın her dönemde desteklenmesinin bir ülkenin kazancı olduğunu düşünüyorum çünkü bu günler geçince elimizde kalan tek şey yine sanat olacak.

Haberin Devamı

Begüm Çalımlı - Keman sanatçısı

“İdil Biret’le çalmak bir ayrıcalık”

“Bu simgesel bir hareket”


Üniversitede saat ücretli öğretim görevlisi olarak görev yapıyorum. Çaldığımız orkestralarda da konser başına ödeme yapıldığından, sabit gelirim yok. Çünkü kadro yok. Ailemle birlikte yaşamasaydım çok daha zor durumda olabilirdim. 10 aydır çalışmıyorum, psikolojik olarak da içinde bulunduğumuz belirsizlik hali çok yorucu. İçlerinde hocalarımın da olduğu bu projede yer aldığım için çok mutluyum. İdil Biret’le birçok kez konser vermiştim, kendisiyle çalma şansına sahip olmak çok büyük bir onur ve ayrıcalık.

Haberin Devamı

Kahraman Şeref - Viyola sanatçısı

“Herkes gibi sürecin geçmesini bekliyoruz”

“Bu simgesel bir hareket”


2015’ten beri Katar Filarmoni Orkestrası üyesiydim ve orada yaşıyordum. Pandemi nedeniyle çıkarımlar yapıldı. Ben de ayrılmak durumunda kaldım. İki aydır İstanbul’dayım. Martta prova yaparken herkese evlerine gitmeleri ve projenin iptal edildiği söylendi. Ardından her şey iptal oldu. Ekime kadar hiçbir şey yapmadan evde oturduk. Bu bir müzisyen için çok kötü bir şey. Dünyada pek çok orkestra kapandı. Ben de dahil pek çok müzisyen işini kaybetti. Moral olarak çok büyük kayıplar yaşandı. Hayatını kaybedenleri düşününce kıyaslanamaz bile. Biz de herkes gibi bu sürecin geçmesini istiyoruz.

“Orkestra şefliğine merak salan gençler için bir kitap yazıyorum”

Sizin için pandemi nasıl geçiyor? Bir sanatçı olarak sizi nasıl etkiledi?

Kişisel anlamda yaşam düzeni olarak bir şikayetim yok. Bir şeyler yazdım. Hayatım okumak ve yazmakla geçtiği için kendime zaman ayırdım. Çok düzenli ve güzel bir hayatım olmaya başladı. 40 senedir kendime ayıramadığım zamanı ayırdım. Yazdım... İki aya tamamen bitecek. Orkestra şefliğine merak salan gençlere bir takım deneyimleri ve teknik bilgileri aktaran bir kitap.

Fotoğraflar: CAN EROK