22.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Fırat Karadeniz - firat.karadeniz@milliyet.com.tr
Radikal gazetesinin “kağıda basılı gazete”den vazgeçip yoluna dijital ortamda devam edeceği uzun zamandır konuşuluyordu. Beklenen açıklama geldi ve Radikal’in 21 Haziran’da son kez basılacağı açıklandı. Bugünden itibaren Radikal’i gazete bayilerinde bulamayacaksınız. Fakat radikal.com.tr ve mobil uygulamalardan haberlerine ulaşmaya devam edeceğiz.
Peki bu dönüşüm ne anlama geliyor?
Bazıları için “yeni medya araçlarına yönelmek” yeni bir tartışma konusu olsa da aslında bu tartışma yıllardır devam ediyor. Hatta altı yıl önce yani 2008’de -sosyal medya yeni yeni patlarken; ilk iPhone’un tanıtılmasından bir, Twitter’ın yayına başlamasından iki yıl sonra- bu tartışma Amerika’da hararetli bir hal almıştı. Prestijli The New York Times’ın da dahil olduğu medya grubunun yöneticilerinden Mary Jacobus o günlerde “Gazetelerimize yatırım yapmayı sürdürüyoruz, zira daha çok uzun bir süre bizimle birlikte olacaklar” demişti. 2011’de ise The New York Times Company’nin başkanı Arthur Sulzberger Jr. “Elbette gelecekte bir gün New York Times’ı kağıda basmaktan vazgeçeceğiz” açıklamasını yaptı. Kafaların karışık olduğu açıktı.
Online reklamlar rekor kırıyor
2009’da bir ilk yaşanmış ve 100 yıllık geçmişe sahip Amerika’nın günlük, ulusal gazetelerinden Christian Science Monitor basılı yayınını durdurup dijital ortama geçmişti. Bu etkinin Türkiye’ye ulaşması
beş yıl sürdü. İlk önce şartların olgunlaşması gerekiyordu. Yeni iletişim araçları ortaya çıktı, sosyal medya hayatımızın tam da ortasında kendine yer etti... Bu etkiyle reklamverenler de dijital ortamlara daha çok yatırım yapmaya başladı. Interactive Advertising Bureau’nun (IAB) verilerine göre 2013’te Avrupa’da online reklam yatırımları 27.3 milyar avroya ulaşmıştı. Türkiye’de ise miktar 1 milyar 169 milyon liraydı. 2014’ün ilk çeyreğinde ise online reklam yatırımı Amerika’da 11.6 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı.
Tüm bu verilerin ışığında Kadir Has ve İstanbul Bilgi üniversitelerinden, yeni medya üzerine çalışan öğretim görevlisi İsmail Hakkı Polat ve Yrd. Doç, Dr. Erkan Saka’yla gazeteciliğin geleceğini konuştuk. Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık’a da sorularımızı ilettik fakat “yoğun
ve duygusal bir gün geçirdiği için” kendisinden cevap alamadık.
Neyse ki sorularımızı Radikal Web Koordinatörü Ezgi Başaran cevapladı.
“Dijitalin tüm nimetlerinden faydalanacağız”
Ezgi Başaran (Radikal Web Koordinatörü)
Radikal’in dijital yayına geçmesi için ne kadar süredir hazırlık yapılıyor? Bu süreçten bahsedebilir misiniz?
Radikal’in dijital ortamdaki atılımları ve dolayısıyla sadece dijital olma süreci iki yıl önce başladı. Bu süreçte web sitemizin tasarımını iki kez değiştirdik. Okuyucuları haber üretim sürecine dahil edecek “Senden Haber”, “Canlı Yazı İşleri” gibi araçları siteye ekledik. Bugün
10 bini aşkın yazarın bulunduğu, günde 100’den fazla taze makalenin girildiği
bir tartışma ve fikir platformu olan Radikal Blog’u kurduk. Kağıtta çalışmaya alışkın deneyimli haber editörlerini internet dünyasının çok iyi birer yöneticisi yaptık.
22 Haziran itibariyle Radikal’in içeriğinde ve bu içeriği kullanma tekniğinde bir değişiklik olacak mı?
İçeriği, bu içeriği üreten muhabir ve editör kadrosu ve habere bakışıyla bildiğiniz Radikal olacak. Bugüne kadar hayata ve habere nasıl bakıyorsak öyle bakmaya, gazeteciliği hakkıyla yapmaya devam edeceğiz. Yalnız bu kez “haberi bekletmek”, “baskı saatine uymak”, “iki sütuna sığışmak”, elimizdeki 15 mükemmel fotoğraftan sadece ikisini kullanmak gibi limitlerimiz de olmayacak. Dijital dünyanın tüm nimetlerinden faydalanacağız.
“Hüzünlenmemeniz mümkün değil”
“Vatandaş gazeteciliği”nin örneklerinin Radikal’de daha çok yer alacağını düşünebilir miyiz?
Elbette... Elimizde “vatandaş gazeteciliği”ni okuyucular açısından çok daha kolaylaştıracak araçlar mevcut.
Günümüzde gazetelerin internet sitelerinde “tık kaygısı”ndan kaynaklanan ve gazetenin kendisiyle farklılık gösteren bazı içeriklere / galerilere yer veriyor. Radikal bu kaygıya kapılır mı?
Bir gazetenin nasıl tiraj kaygısı varsa bizim de ziyaretçi ve sayfa görüntülenme sayılarını artırma dileğimiz ve hedefimiz var. Bu
her şeyden önce yaşamak, haber üretmek ve okuyucuya ulaşabilmek için gerekli. Ben
bu sitenin başına geçtiğimde günlük ziyaretçi sayısı 90 bin civarındaydı, bugün 1 milyon tekil ziyaretçimiz var, sosyal medya hesaplarımızı da 1 milyon 200 bin kişi takip ediyor. Yani günde
2 milyon kişiye ulaşıyoruz.
Bu süreç sizin için zor oldu mu? Basılı yayına veda etmek üzücü bir süreç miydi?
Kağıdı sonlandırmaya kesin olarak karar verdiğimizden beri günlerin çok zor geçtiğini itiraf etmeliyim. Hem bazı editör ve sayfa sekreterlerinden ayrılmak hem de yıllardır çizdiğimiz, yazdığımız kağıttan kopmak duygusal olarak hırpalayıcı oldu. Bunun gerekli olduğunu bilseniz de hüzünlememeniz mümkün değil. Radikal bugüne kadar kağıdın hakkını vererek tertemiz bir gazete yaptı. Bunu diyebilmek de ne güzel!
“Daha dinamik bir medyaya ihtiyaç vardı”
İsmail Hakkı Polat (Kadir Has Üniversitesi)
Radikal’in dijitale geçmesinin iki bileşeni var: Birincisi, kağıttan siber ortama taşınmak. Zaten
artık kağıdın eskisi kadar gazeteleri taşıyamadığını görüyoruz. Reklamverenin ilgisi siber alanlara kaydı. Böylece yeni medya ortamına taşınmak da trend oldu. Türkiye de genç nüfusunun yüksek olması nedeniyle bu ekonomik olguyu daha şiddetlendiren bir potansiyele sahip. İkinci bileşen ise medyanın mevcut iş modelleriyle varlığını sürdüremediği gerçeği.
Bu iki bileşen çerçevesinde Radikal’in yeni medyaya geçişini değerlendirmek gerekir. Radikal’in bu değişimi bir “son” gibi algılanıyor. Bence bu bir son değil. Hatta yepyeni bir başlangıç. Fakat gazetelerin yeni medya ortamlarına taşınırken en büyük handikapları geleneksel kodları oluyor.
“Basılı gazete yaşadığımız ortamla bağdaşmıyor”
Basılı gazetelerin şu an yaşadığımız ortamla bağdaşmaması da bu değişimin nedenlerinden biri. Mesela herhangi bir sabah kar yağdığında ve trafik olduğunda, özellikle de büyük şehirlerde, bizim ihtiyacımız olan içerik aslında “trafik bilgisi” oluyor. Çözüm sürecinden, Ortadoğu sorunlarından çok daha fazla bu tür bilgiye ihtiyaç duyuyoruz. Kullanıcının kendisinin şekillendirdiği, daha dinamik bir medya anlayışına ihtiyaç vardı.
“Araştırmacı gazeteciliğe daha çok zaman kalacak”
YRD. DOÇ. DR. Erkan Saka (Bilgi Üniversitesi)
Radikal’in yeni medya ortamına taşınması çalışanları azaltarak ve dijitalleşme sayesinde diğer masrafları düşürme kaygısıyla yapılmış bir hamle ise verimli sonuçlar alınamayabilir. Ancak artan dijital haber okuma pratiğinde önemli bir yer edinmek, dijital yerlileri birincil hedef alan bir strateji izlemek asıl amaç ise
o zaman güzel sonuçlar ortaya çıkabilir... Bu değişimin “gazeteciliğin sonu” olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. Bence gazeteciliğe her zaman ihtiyaç olacak. Sıradan vatandaşların da haber yapımına katkısı artıyor ama editoryal müdahaleye her zaman ihtiyaç var. Belki sıradan vatandaşın ürettiği enformasyon sayesinde gazeteciler daha ileri seviyede haber üretimine kanalize olabilirler, araştırmacı gazeteciliğe daha çok zaman kalabilir.
“Dijital okuryazarlık geliştikçe güven sorunu azalacak”
Güven konusuna gelirsek... Türkiye’de gazeteler hiçbir
zaman pek güvenilir kabul edilmediğinden internet kullanımına yönelik büyük bir sorun olacağına inanmıyorum. Ayrıca kullanıcılar “güvenmem” dese bile internetten haber takibi yapıyor. Özellikle akıllı telefonların da artışıyla... Son olarak dijital mecra kullanıcıları da güven meselesini önemsiyor.
Bu arada en hayati olan konu, dijitale özgü iş modellerinin ortaya çıkması gerektiği. Ne yazık ki hâlâ eski modellerle dijitalden kâr bekleniyor. Daha özgün, dijital yerlilere hitap edecek reklamlar, kullanım pratikleri ve içerik sunulduğunda reklam vb. gelirler de artacak. Bence medya sahiplerinin açık fikirle en çok yatırım yapmaları gereken alanlardan biri yeni iş / gelir modellerinin inşa edilmesi.
Gazeteciler ne dedi?
Mehmet Tez (Milliyet, 17.06.2014)
“Bugün ne manşet atmışlar”ın dijitaldeki karşılığı nedir?
Dijitale karşı mıyız? Teknolojiye düşman mıyız? Haşa.
Elimizde akıllı telefonlar, tabletlerimiz kalkan, 11 inch laptop’lar süngümüz, koşuyoruz teknoloji
teknoloji diye....
Ama işte kâğıttan okumak diye bir şey de var ve bunun adı sadece nostalji değil.
Kağıt gazete bir adet anlatıdır. Haberciler dünyayı o anlatının kurallarına, formlarına uyarak şekillendirir ve aktarır, bir tablo çizer. Okuyucu da o tabloya bakar ve yorumlar.
Mehveş Evin (Milliyet, 18.06.2014)
Başka bir medya...
Dünyada internet yayıncılığı geleneksel medyadan çok daha hızlı gelişse de Türkiye’de henüz epey geride... Batı’da dijital medyanın avantajlarını daha iyi değerlendirebilmek için yurttaş haberciliğinden kolektif haberciliğe
farklı yollar deneniyor.
Oysa Türkiye’de internet gazeteciliğinin “başarısı” hâlâ “tık adedi”ne yani çoklukla pornografik içeriğe göre belirleniyor.
M. Serdar Kuzuloğlu (Radikal, 18.06.2014)
Kağıda bir veda da benden Bugün gazeteler 40 yaş ve üstü (yani gazete alınan evlerde büyümüş), apartmanında servis yapan görevliye sahip bir kitleyle özdeş. Yıllardır yeni gazete okuru yaratılamıyor. Her gün
yüz binleri içine çeken sosyal medyaya baktığımızdaysa dinmek bilmek bir
haber açlığı görüyoruz. Hiçbiri de gidip gazete almıyor. Dijital ile tetiklenen, dijital ile sonlanıyor.