31.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Ulaşılabilir sanat alternatifi olarak yola çıkan ve Akkök Holding sponsorluğunda gerçekleşen Mamut Art Project, 3-7 Nisan 2019 tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park’ta düzenleniyor. Bu yıl yedinci yaşına giren Mamut Art Project, genç ve bağımsız sanatçılara görünürlük sağlarken, galeriler, küratörler ve koleksiyonerler için de yepyeni keşif alanları sunmaya devam ediyor. Mamut Art Project’te bu yıl bin 350 başvuru arasından seçilen 50 genç sanatçının yaklaşık 600 eseri yer alacak. Sergilenecek işler arasında fotoğraf, kolaj, enstalasyon, heykel, video, resim, illüstrasyon, dijital, doku ve yeryüzü sanatı dahil olmak üzere birçok farklı disiplinde üretim yer alıyor. Geçmiş yıllara göre resim alanındaki üretimlerde artış yaşanan Mamut Art 2019’da; mekân içinde mekân yaratan, küresel sorunlara değinen, alışılmış kalıplar üzerinden form araştırmaları ve tekstil malzemeleri ile beden incelemeleri yapan ve bunun gibi birçok konuyu çok çeşitli malzemeyle çalışan sanatçılar, çalışmalarını kendilerine sunulan kişisel alanlarda sergileyecek.
“Rüyalar imkansızlıkları mümkün kılıyor”
Mamut Art 2019’da resim alanındaki eserleriyle dikkat çeken sanatçılardan biri de Börte İpek. “Rüyalarımı mahvedemezsin hayallerim senin değil ki” adını verdiği sergisinde rüyalarından esinleniyor. İpek, “Rüyalar birbirinden kopuk parçalardan oluşuyor, en çelişkili şeyleri bir araya getiriyor, imkansızlıkları mümkün kılıyor, etik ve ahlak kurallarını bir kenara atıyor ve kişinin iç dünyasını yansıtıyor. Kişi kendine davrandığından daha dürüst bir şekilde hayallerini ortaya dökebiliyor. Herkesin özgün hayallerinden ve korkularından oluşan bu yansımalar kendini sorgulama ve tanıma olanağı da sağlıyor. Freud’un, hayali görsel olgular diye tanımladığı rüyalar, eleştiri ve katı kurallarla yaşadığımız dünyada bize özgürce hareket imkânı sunuyor. Gerçekten içinde, en derinde özgürce ne isterse onu canlandırıyor. Sadece ait olduğu o tek kişiye görünüyor. Tamamen özgür olan bu alana kimse müdahale edemiyor” diyor.
Çizimlerinin temasını, ‘yanlış inşa edilmiş’ toplum düzeni nedeniyle insanımsı canlılara dönüşen ‘gerçek’ insanların oluşturduğunu ifade eden Bora Aşık ise “İnsan, yozlaşmaya tarih boyunca hiç bu kadar yakın olmamıştı. Başkalarına bakarak yaşamaktan kendimizi göremez hâle geldik. İnsanlığımızı hızla kaybediyoruz. Çalışmalarıma koyduğum isimler de en az çizimler kadar işlerimin parçası. Görsel ve yazınsal dili birbirine bağlayarak yeni bir dil elde etmeye çalışıyorum” diyor.
Özgürcan Taşçı, yaşamsal pratikleri sonucu kendine ve insanlara sorduğu sorulardan oluşan işlerini, aslında hayatının bir parçası olarak görüyor. Onları kendinden ve gündelik pratiklerinden ayrı düşünemediğini dile getiriyor. Taşçı işlerini şu sözlerle anlatıyor: “İşlerim, hafızamda kalan, beni heyecanlandıran veya heyecanlandırmayan birçok şeyin izi. İşlerimi yaparken, dış dünyaya bir duvar örmek yahut bir kabuğun içine girmek bu kadar kolay mıydı? Kabuğumun rengi neydi? Üstüne isteyen istediğini çizebilir miydi? Kabuğun içindeki ben, kabuğunun dışına çizilenden rahatsız olur muydum, gibi sorular sormayı kendime bir disiplin olarak belirledim.”
Platonik bir aşka veda
Rei ise “Gerçekten Çok Eğlendim. Güle güle ve Teşekkürler” adını verdiği eserinde platonik bir aşka veda ediyor. Rei eserler serisini, “Karşılıksız aşk başta naif bir duygu gibi gözükebilir fakat ilerleyen evrelerde kişiyi saplantılar, takıntılar ve izolasyonla dolu bir köşeye de çekebilir. Ardından da dissosiyasyon gerçeğin kurgu ve hayalin altında kaybolmasına bile neden olabilir” diyerek açıklıyor.
İlham veren bir söyleşi programı da var
Mamut Art’ın 2015 yılından beri ana sponsoru olan Akkök Holding Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi Alize Dinçkök Eyüboğlu, bu yılki programı şu sözlerle anlatıyor: “Mamut’ta yer alacak yan etkinlikler arasında ilk defa geçen yıl programa eklenen Mamut Çocuk Atölyeleri, Mamut Performansları ve KRÜW ekibi ile yapılan işbirliği; bu yıl da farklı deneyimler sunmaya devam edecek. Ayrıca alanında yetkin isimler tarafından gerçekleştirilecek söyleşi programımızda, sanatçı adayları ve konuklarımız için ilham verici konular işlenecek. Bu programı eklememizin amacı, gençlerin farklı deneyimleri dinleyerek motive olmalarını, kendi yollarında emin adımlarla ilerlemelerini ve bunun getirebileceği sonuçları bu evrelerden geçmiş ve başarılı olmuş kişilerden duymalarını sağlamak. Son olarak bu yıl ziyaretçilerimizi yeni bir sergi tasarımı ile karşılıyoruz. Bu tasarımı gerçekleştiren Ceren Özşahin (MAP’17) ve Zeynep Tümerteki’in (MAP’19) Mamut sanatçıları olmaları daha da heyecan verici.”