12.02.2022 - 08:06 | Son Güncellenme:
Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Elektrikli otomobillere olan ilgi her geçen gün artarken, araçların şarj dolum süreleri ve menzil problemleri, tüketicilerin kafasında soru işaretlerine sebep oluyor. Otomobil üreticileri elektrikli araçlarda menzil kaygısını gidermek için çıtayı daha da yükseltmeye kararlı. Mevcut araçlarda menzil 400-500 km iken şirketler, bunu 1000 km'ye çıkarmaya çalışıyor. Peki 1000 km menzilli elektrikli bir otomobil, otomotiv piyasasını nasıl etkileyecek? Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği Başkanı Berkan Bayram ve Milliyet Gazetesi Dış Haberler Müdürü ve Otomotiv Editörü Levent Köprülü önemli açıklamalarda bulundu.
Elektrikli otomobiller 2010'da satışa sunulduğunda tek şarjla 120 km mesafe yol giderken, günümüzde bu rakam 837 km'ye varmış durumda. Elektrikli otomobillerin en büyük sıkıntısı olarak gösterilen ve tüketicileri endişelendiren menzil problemine şirketler 1000 km'ye kadar ulaşan kapasitelerle çözüm getirmeyi düşünüyor. Berkan Bayram ise 1000 km menzile sahip elektrikli bir otomobil üretmenin önünde engel olmadığını dile getirirken, "1000 km menzile sahip elektrikli otomobile neden ihtiyacımız var?" sorusunu sormak gerektiği kanaatinde. Tek şarjla 1000 km giden bir araç üretmenin PR ve pazarlama stratejisiyle doğru orantılı olduğunu söyleyen Bayram, "Nihayetinde teknolojik olarak şu anda 1000 km, 1500 km menzilli otomobil üretebilirsiniz. Ancak bunu tüketiciye sunarken nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz, burası kritik bir konu" dedi.
6 DAKİKALIK ŞARJLA 500 KM YOL KATEDERSENİZ...
"Tüketicinin böyle bir araca ihtiyacı var mı?" sorusunu soran Berkan Bayram, "Konvansiyonel bir araçta bir depoyu doldurduğunuz zaman 600-700 km bir menzile sahip oluyorsunuz. Dolayısıyla elektrikli otomobilde de 600-700 km'yi hedeflediğiniz zaman, konvansiyonel aracın avantajını elektrikli otomobil için de ele geçirmiş olacaksınız. Fosil yakıtlı bir aracın akaryakıt istasyonunda bekleme süresi 3 ila 8 dakika arasında oynuyor. Bunun için ortalama 6 dakika diyebiliriz. Eğer elektrikli otomobilde şarj süresini 6 dakika gibi bir süreye çekebilirseniz ve bu 6 dakikalık süreyle 500 km yol katedebilirseniz, o noktadan sonra sizin artık 1000 km menzile sahip elektrikli otomobil üretme ihtiyacınız olmayacak" diye konuştu.
'EK AĞIRLIK YÜKLEMEK DEMEK'
Elektrikli otomobillerde menzil elde edebilmek için batarya kapasitesinin artırılması gerektiğini söyleyen Bayram, batarya kapasitesinin artmasının araca ek ağırlık yüklemek olduğuna dikkat çekti. "Araca ek ağırlık yüklemek aslında aracın verimliliğini düşürmek demektir" diyen Bayram, "1000 km'lik bir araca yaklaşık 180-200 KW saatlik bir batarya yüklemeniz gerekecek. Bu da aracın ağırlığını artıracak. Bu ağırlığı destekleyebilmek için de aracın elektrik motorunu da artırmanız gerekir. Şu anda ortalama elektrikli otomobilin motoru yaklaşık 150-200 KW aralığında. Siz 1000 km'lik bir aracı desteklemek için yaklaşık 250-300 KW yükleyerek bu aracı hareket ettirebilirsiniz. Dolayısıyla aracın menzilini artırmanız, batarya ağırlığını artırmanız demektir, batarya ağırlığını arttrmanız elektrik motorunun KW cinsinden gücünü artırmanız demektir. Bu ikisini artırdığınızda aracın verimliliği düşer" uyarısında bulundu.
'MALİYET İKİ KATINA ÇIKAR'
Bu durumun da aracın maliyetini iki katına çıkardığının altını çizen Berkan Bayram, tüketicinin de 1000 km menzili tercih etmesine bir sebep olmadığını yolculuk süreçlerini örneklendirerek açıkladı. Bayram, "Herhangi tipte bir otomobilde yolculuk yaptığınızda 300-400 km aralıklarla mola ihtiyacı hissedersiniz. Bu durma sürecinde de yaklaşık 30-45 dk'lık bir mola vermek istersiniz. Bu molaları siz her 300-400 km'de bir yaparsınız ki bu insani bir durumdur. Dolayısıyla 1000 km menzile sahip bir araç ürettiğinizde kimin 1000 km'lik bir kullanım ihtiyacı olur?" ifadelerini kullandı.
AĞIRLIK AZALTMA İŞLEMİNE GİDİLDİ
Levent Köprülü ise batarya ağırlığı konusunda Berkan Bayram ile aynı fikirde. Elektrikli otomobillerde ciddi bir ağırlık azaltma işlemine gidildiğini belirten Köprülü, elektrik motorlarının büyük bir ağırlık kapsamadığını fakat bataryaların araca büyük bir ağırlık yüklediğini belirtti. Aracın ağır olduğu zaman çok daha fazla enerji harcadığını belirten Köprülü, bu durumun önüne geçilmesi için birtakım hafifletilmelere gidildiğini, karbonfiber denilen hafif malzemeler kullanabileceğinin fakat karbonfiber kullanılması durumunda aracın yüksek meblağlara üretilebileceğinin altını çizdi.
Bataryada kullanılan maddelerin çok önemli olduğunu söyleyen Köprülü, "Dünyanın büyük bir bölümü lityum iyon denilen bataryalardan kullanıyor. Buna alternatif batarya geliştirilmeye çalışılıyor. Bir de lityumla birlikte içindeki karışımların değiştirilerek enerjiyi tutma kabiliyetinin artırılması gibi bir çalışma söz konusu. Enerji kabiliyetinin artırılması da bataryayı büyütmeden, aynı boyutta fakat daha fazla enerji depolayabilecek hale getirilmeye çalışılması. Bu da aynı şekilde benzin artırma çabalarının önemli bir kolu" dedi.
'YAYGIN KULLANIM MANTIKLI VE GEREKLİ DEĞİL'
1000 km menzilli araçların reklam ve pazarlama için üretebileceğine dikkat çeken Berkan Bayram ise, yaygın kullanıma sürülmesinin mantıklı ve gerekli olmadığına dikkat çekti. Markanın teknolojisi ve tüketicinin markaya karşı olan algısını değiştirecek bir üretim biçimi olacağını da ekledi.
ÖNEMLİ OLAN ŞARJ SÜRESİ
Tüketici algısının çok önemli olduğuna dikkat çeken Bayram, önemli olanın menzil değil şarj süresi olduğuna vurgu yaptı. Şu anda elektrikli otomobillerin yaklaşık 400 km menzile sahip olduğunu söyleyen Bayram, en düşük menzilli elektrikli otomobil modelinin 260 km, en yüksek menzilli elektrikli otomobilin ise 650 km olduğunu ekledi. Bayram bu konuyu, "Elektrikli otomobillerde ortalama 400 km menzil elde ediyoruz. Bu adımdan sonraki ikinci adımımız şarj süresi. Şarj süresini yaklaşık 10 dk'lık sürelere indirebilirsek ve 10 dk'lık sürede 300 km'lik bir menzil alabilirsek o zaman insanlar elektronik tarafa ağırlık verecek" diyerek açıkladı.
TÜRKİYE'DE HIZLA GELİŞİYOR
Türkiye'deki şarj istasyonu altyapısının hızla ilerlediğini belirten Berkan Bayram, "2011'den beri çok hızlı adımlar atıldı. Şarj teknolojisi de çok değişti. Eskiden normal şarjlanma gücüne sahip istasyon sayısı daha azdı, şu anda daha da arttı. Ancak hızlı şarj istasyonlarına da ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Hızlı şarj istasyonlarının da katlanarak arttığına dikkat çeken Bayram, firmaların kendi kaynaklarıyla bu yatırımları yaptıklarını da ekledi.
Bayram, "Zamanla devlet teşvik sistemi şarj istasyonlarına da gelirse firmalar nezdinde de karşılık bulacak, yatırımlar artacak. Şarj istasyonu ihtiyacı duyan tüketici de daha hızlı, daha fazla bir şarj ağına sahip olacak" diye konuştu. Türkiye'deki tüketicinin yeterli kaynağa ulaşamadığını ve sürekli sorun gördüğünü belirten Bayram, Türkiye'de elektrikli otomobil yolculuğu yapan 6 bin kullanıcı olduğunu, Türkiye'de elektrikli otomobil gerçeği olduğunu ve bunun geniş kitlelere yayılamadığının altını çizdi. "Türkiye'de elektrikli otomobil alınır mı, kullanılır mı, satılır mı gibi birçok soru işareti var" ifadelerini kullanan Bayram bu sene ve seneye elektrikli otomobilin yaygınlık kazanacağına dikkat çekti.
'TOGG UMUT BESLİYOR'
TOGG'un büyük bir umut beslediğini söyleyen Berkan Bayram TOGG için, "Kullanıcılarımız için çok hızlandırıcı bir etkene sahip olacaktır" dedi. Türkiye'de elektrikli otomobil alımının son dört yılda katlanarak arttığını fakat bunun satış rakamlarına yansımadığına dikkat çeken Bayram, elektrikli otomobillerden üç farklı vergi alındığına da dikkat çekti. "Dünyadaki birçok ülkeden elektrikli otomobiller için vergi alınmıyor, teşvik ediliyor. Bizde en büyük sınırlandırıcı etken vergilerle yüklenmiş olması" diyen Bayram, MTV, ÖTV ve KDV alınmasının tüketicilerde negatif bir algıya sebep olduğuna dikkat çekti. "TOGG'la birlikte ne olur? Bu vergiler değişir mi?" sorularını soran Bayram, vergi sistemiyle birlikte teşvik edilirse güzel başarılı bir pazar elde edileceğini söyledi.
'ÇOK HIZLI BİR ÇALIŞMA YAPILABİLİR'
TOGG'un 2023 yılında yollara çıkmaya başladığını söyleyen Levent Köprülü, bu yılın sonunda da araç üretilmeye başlanacağını ekledi. Devlet eliyle altyapı yatırımlarının görülmediğini söyleyen Köprülü, "Bazı benzin dağıtım şirketleri ve elektrik dağıtım şirketleri kendileri bu konuda yatırımlar yapmaya başladı. Şehirlerarası benzin istasyonlarına şarj üniteleri konmaya başlandı. Şehir içlerinde hâlâ bir miktar belirsizlik var. Şarj istasyonlarını her yerde görmek mümkün olmuyor" ifadelerini kullandı. TOGG'un çıkma zamanının da giderek yaklaştığına dikkat çeken Köprülü, son dakika insanı olduğumuzu ve 2023'te elektrik altyapısına ilişkin çok hızlı bir çalışma yapılabilme ihtimali bulunduğuna dikkat çekti.
ALTYAPI ÇALIŞMALARINA BÜYÜK BİR ETKİSİ OLACAK
Levent Köprülü, TOGG'un altyapı çalışmalarına büyük bir etkisinin olacağını söyledi. Köprülü, "Desteklenen ve istenen bir proje. Bu projenin başarılı olması için elbette birtakım adımlar atılacaktır. Halkın şimdilik ciddi bir ilgisi var" diye konuştu.
'TEŞVİK EDİLMELİ'
Alım ve satım noktasında elektrikli araçların da yer aldığını görmek gerektiğini belirten Berkan Bayram, "Elektrikli aracı aldığınız zaman katlanarak artan değere ulaşıyor. Sattığınız zaman da değer kaybetmiyor. Bir otomobili üretmek önemli fakat ürettiğiniz zaman onu alınabilir ve satılabilir halde üretmeniz lazım. Elektrikli otomobil şu anda bu noktada bir sıkıntı yok. Ülkemizde, şu anda konuya biraz da uzak durma mesafeli kalma sorunu var" dedi. Bu sorunu geniş kitlelere ulaştırarak çözebileceklerini belirten Bayram, elektrikli otomobilin çevresel ve sağlıkla alakalı pozitif ayrışmasından dolayı teşvik edilmesi gereken bir unsur olduğunu altını çizdi.
ŞEHİR MERKEZİNE GİRMEK YASAK
Menzil ve batarya sorunu çözüldüğünde halkın elektrikli otomobillere bakış açısının değişeceğini söyleyen Levent Köprülü ise, elektrikli otomobillere ilginin Avrupa'da erken başladığını, devletlerin elektrikli otomobil satın alırken ciddi bir destek verdiğini belirtti. Norveç'in bu konuda önde gelen ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Levent Köprülü, "Elektrikli araç kullanıcısına ücretsiz parktan vergiye varıncaya kadar kolaylık sağlıyorlar. Orada şarj altyapısı ciddi şekilde ilerlemiş durumda. Bunların hepsini bir arada sunulursa Türkiye'de de kabul göreceğinden eminim. Benzinli ve dizel araçlara kısıtlama getirilirse ki bunun geleceği söyleniyor. 2030'dan itibaren bu yavaş yavaş başlayacak. Avrupa'da eski dizel araçların şehir merkezine girmesi yasak. Bunun gibi şeyler çıktığı takdirde insanlar mecburen ya toplu taşıma kullanacaklar ya da elektrikli araç kullanacaklar" dedi.
'POPÜLARİTE KAZANAMAYABİLİR AMA...'
Elektrikli otomobilin Türkiye'de kabul görebileceği konusunda şüpheleri olan Levent Köprülü, "Popülarite kazanamayabilir. Yeniliklere alışmak o kadar kolay değil. Ben dahil olmak üzere birçok insan motor sesini duymak istiyor. Dolayısıyla alışkanlıkları bırakmak pek kolay olmayabilir. Ancak yeni nesil bunun öncülüğünü yapabilir. İnsanlar fiyatı uygun olursa ve şarj alt yapısı iyi olursa içi çok elvermese bile elektrikli araca geçiş sağlayabilir " diye konuştu.
'ELEKTRİKLİ TEKNE İHRAÇ EDİYORUZ'
"Ülkemizde de elektrikli araca neden hızlı bir şekilde geçiş yapmak gerektiğini iyi anlatmamız gerekiyor" diyen Berkan Bayram da, dünyanın bu noktaya doğru gittiğini ve elektrikli aracın tüketici tarafından hızlı bir şekilde karşılık bulacağını söyledi. Çok kısa bir süre sonra elektrikli otomobil alışkanlığımızın oluşacağını söyleyen Bayram, "Elektrikli otomobille birlikte daha az sanayi sitelerine gideceğiz çünkü daha az sorun yaşayacağız. Sanayi siteleri ve oradaki işletmeler ne yapacaklar? Bu sorulara şimdiden çözüm bulmamız gerekiyor. Hızla bu noktaya evirildiğimiz için yol haritası belirlemeliyiz. Bunu sadece otomobil olarak düşünmeyin. Elektrikli tekne, gemi ve uçağa kadar birçok elektrikli araç yakın zamanda karşımıza çıkacak. Şu an Pendik'ten elektrikli tekne ihraç ediyoruz. Konu tamamen elektrifikasyona gidiyor. Elektrikli araçları iyi anlamamız, hayatlarımıza dahil etmemiz ve devlet tarafından bir yol haritası çizmemiz gerekiyor" yorumunu yaptı.
TESLA YATIRIMLARA BAŞLADI
Konuyla ilgili Tesla da Türkiye'de yatırımlar yapmaya başladı. Süper şarj istasyonları için Tesla'nın internet sitesinde Türkiye'den 10 il yer aldı. Bu iller; İstanbul, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Edirne, Sakarya, İzmir ve Konya olarak sıralandı. Türkiye'deki 10 kente süper şarj istasyonu konumu eklediğini duyuran Tesla, Türkiye'de farklı iş ilanları açtı. Şirketin 2022 içerisinde Türkiye'de resmi olarak kuruluşunu ve yapılanmasını tamamlayarak 4 modelini de satışa sunması öngörülünler arasında. Tesla, 'supercharger' (süper şarj) altyapısını da Türkiye’ye getirecek.