04.08.2022 - 18:46 | Son Güncellenme:
Türkiye’de konut sorunu yatırımcıyı da, kiracıyı da etkiliyor. Yarım asıra yakın süredir gayrimenkul piyasasında olan Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya’nın çözüm önerisi var: “Dar gelirli vatandaş ev sahibi yapılmalı. Bir ailenin bir evi olsun. Devletimiz arazi geliştirirse uygun şartlarda konut yapma imkânı doğabilir.” Süleyman Çetinsaya ile her yönüyle gayrimenkul sektörünü konuştuk.
Sektörün her döneminin yakın tanığısınız. Yaklaşık yarım asırdır hangi çalışmaları hayata geçirdiniz?
İnşaat sektöründe yaklaşık 45 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Hem turizm, hem alışveriş merkezi, hem konut konusunda 45 yıllık güçlü bir mazimiz var. 35 bine yakın konut yapıp teslim ettik, 6-7 AVM, 11 otel yaptık. Bir kısmını sattık bir kısmını kendimiz değerlendiriyoruz. İnşaat sektöründe neyi ne yapmamız gerektiği konusunda mimari konsepte göre karar veriyoruz, hayata geçiriyoruz.
İşin içine pandemi gibi bir ara girdi, tüketici taleplerinde neler değişti?
İki yıl dünyada devam eden yoğun bir pandemi süreci oldu. Mimaride de değişiklikler oldu. Ofis projeleri küçüldü, ofisler de küçüldü; insanların uzaktan çalışma sistemine geçişi oldu. Teknoloji ilerledikçe de ofislerin metrekareleri küçülüyor. Şu anda zaten ülkemizde bir ofis ihtiyacımız yok. Şu anda Her aile ev sahibi olabilmeli DUYGU ERDOĞAN 45 yıldır gayrimenkul geliştiren Artaş İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, yaşanan konut sorununun çözümü için “Devlet uygun fiyata arazi geliştirip, dar gelirliye üretmek şartıyla müteahhide vermeli” dedi. ‘Her dar gelirli aile bir ev sahibi olabilmeli’ diyen Çetinsaya, sosyal devlet gereği bu şartın sağlanmasının önemine dikkat çekti... Süleyman Çetinsaya 40 4141 İŞ DÜNYASI Her aile ev sahibi olabilmeli konuta ihtiyaç var. Pandemi döneminde evin balkonu yoksa balkon yapmak zorunda kaldık, balkonu daha büyük ve yaşanabilir hale getirmemiz gerekti. Mimari konsept ve fikirler de değişmiş oldu.
Bir konut sorunu var. Yatırımcıyı da kiracıyı da etkiliyor, önlemler alınıyor. Nasıl aşılacak?
Konut ihtiyacı bir devlet sorunu. Müteahhitler olarak çözebileceğimiz bir noktada değil. Devlet ancak arazi geliştirir, uygun fiyatlar ve şartlarda arazi verirse müteahhide, tabii kendi şartını da koyarak, ‘dar gelirli vatandaşa şu şekilde yapacaksın ya da hiç evi olmayana vereceksin’ diyerek. Devlet bunun kontrolünü de yapar. Vatandaş ancak öyle ev sahibi olabilir. Müteahhitler de bu duruma hizmet eder. Konut sorunu son bir yıldır inşaat maliyetlerindeki artışın neticesiyle yeni üretim azlığının sonucu oluşmuştur. Son bir senede hiç olmayan şeyler oldu. İnşaat maliyetleri üç misli arttı. Bu maliyetlerle ev sahibi olunması zorlaştı. Buna arazi maliyeti de eklenince çok daha zor oluyor. Kiralar da dolayısıyla tırmanıyor. Piyasada satılık fiyatların yükseldiğini gören ya satmak istiyor, ya da değerinde kirasını artırıyor. Ev sahibi de haklı, kiracı da haklı. Buradaki önemli nokta, ülkemizde kiracılığın ortadan kaldırılması gerekir. Kiracılık nitelikleri giderek azalmalı. İnsanın kendi evi vardır ama gider başka bir yerde oturur, orası ayrı. Ama barınma ihtiyacı için herkesin bir konutu olmalı. Dar gelirli vatandaş ev sahibi yapılmalı. Bir ailenin bir evi olsun. Devlet bunu bugünkü imkânlarla takibini de yapabilir. Arazi geliştirmede devletimiz arazi geliştirebilirse uygun şartlarda konut yapma imkânı doğabilir. Tabii tüm bankalar, genel olarak kamu bankaları yer alıyor ancak, uygun imkânlı uzun vadeli konut kredileri sağlayabilmeli. Bu imkânlar birlikte geliştirilirse geleceğimizden daha ümitliyiz her zaman. Geçmişte her zaman inişler çıkışlar yaşandı. Ülkemiz kuvvetlidir. Bunları da atlattığımızı göreceğiz.
Sizlerin genellikle üretim yaptığı orta üstü kesimden talep nasıl?
Bu kesimde talep var sıkıntı çekmiyoruz. Ancak maliyetlerin artışı fiyatlara yansıyor, bu fiyatlarla alım yapacak vatandaşın alım gücü de azalmaya devam ediyor.
En büyük sorun arazi mi?
İnşaat sektörünün hammaddesi. Bu nedenle sorun olduğu zaman buradan çıkıyor. Kentsel dönüşüm yanı sıra yeni bölgeler yeni arazi imkânları verebilir. İstanbul’un en önemli sorunu deprem sorunu da ortada.
ENERJİSİNİ KENDİ ÜRETECEK PROJE
Vadistanbul ile siz de İstanbul’a yeni bir yaşam alanı kazandırdınız...
İstanbul’un orta yerinde, yeni havalimanına yakın, çevresi orman. Yaşanabilir bir alan ve yeni bir yapılaşma. Çevremizde de yeni yapılar oluştu. Eskiden suyun bastığı derenin taştığı Cendere Vadisi İstanbul’a yeni bir yaşam alanı oldu.
Konutta yeni yatırımlar gelecek mi?
Kartal’da satışa çıkacağız yakın zamanda. Yamanevler ardından Anadolu yakasındaki ikinci projemiz. 850 daireye başlıyoruz. Bağcılar’da iki projemiz var. Avcılar’da çok güzel bir sanayi alanı yapıyoruz. Güneşle enerjisini bile kendisi üretecek modern bir alan. Yılbaşına kadar bu dört proje satışa çıkacak. Tema İstanbul Mesa ve Kantur ile ortak projemizdir. Tema 2 projemiz devam ediyor. Temmuz 2023’te teslim edilecek. Tema World projemizin ruhsatı alındı inşaat başlandı. Çok güzel bir şehir projesi olacak. Bir şehir parkıyla o bölgede güzel bir yaşam alanı oluşturacak.
2 BİN YENİ İSTİHDAM GELİYOR
Yeni projelerle istihdama katkınız nasıl olacak?
Asgari ücret yılbaşında artırıldı, iyi bir fiyat gibi göründü ama etkisini kaybetti. Yine artırıldı ama yine yetersiz kalıyor. Bizde asgari ücrete çalışan personel yok. Karşımızdaki insanı kendimizden hesap ederek görmemiz gerekiyor. Nasıl geçindiğini düşünmemiz gerekiyor. 3 bine yakın personel çalışıyor. Yeni projelerde 2 bine yakın ilavemiz olacak yılbaşına kadar.
Projelerinizin yönetiminde de bizzat bulunuyorsunuz...
Projeyi teslim ettikten sonra 3 ila 5 yıl yönetimi kendim yapıyorum. İnşaat döneminde bir eksik bir hata varsa bunu düzeltiyoruz. Aidatları bir karar defteriyle yapıyoruz, bizim aidatlarımız diğerlerinin çok çok altında. Bizi tercih sebeplerinden biri de budur.
Mesainiz dışında vaktinizi nasıl değerlendirirsiniz?
Hobimiz çalışmak, gününde ve zamanında insanların evini teslim etmektir. Çocuklarım da hepsi şantiyede. Arazide olmak, yerinde, kaynağında olmak onlar açısından da en iyisi.