01.12.2024 - 04:47 | Son Güncellenme:
ASLI ÖKTENER
ASLI ÖKTENER- Bu yıl Selçuk Yaşar Ödülü'nün sahibi, çiftçilere yönelik uygulamalı teknoloji eğitimi veren dünyanın ilk 'Akıllı Köyü'nü kuran sosyal girişimci Tülin Akın oldu.
Tülin Akın sohbetimizde, tarım gibi zor bir sahada kendisini nasıl motive ettiğini sorduğumda, "Dünyada yapılacak daha iyi bir iş, geçirilecek ömür için daha iyi bir amaç bulamadım belki de... Vazgeçmeden, olacakların sonunu görmek istedim bir yandan da..." diyor. Geleceğin kendisini nasıl heyecanlandırdığını ise şu sözlerinden anlamak mümkün: "Geleceği bir düşünün yapay zeka kullanan kadın çiftçiler!"
2013'te JCI-TOYP Dünya'nın 10 Başarılı Genci Girişimcilik Ödülü ve aynı yıl Anita Borg Institute Uluslararası Sosyal Etki Ödülü gibi prestijli ödüllerin sahibi olan Akın, 2014'te Birleşmiş Milletler tarafından "Barış için İş" dalında Nobel'e aday gösterildi.
2018'de World Economic Forum'da Schwab Vakfı Dünyanın En İyi Sosyal Girişimcisi olurken, 2021 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Meaningful Business 100'e seçildi ve 2022 Yılında ise Bloomberg Yeni Ekonomi Katalizörü ödülüne layık görüldü. Tülin Akın'la tarım macerasını ve gelecek projlerini konuştuk...
* Nasıl bir ailede büyüdünüz?
Bir öğretmen çocuğu olarak Türkiye'nin her bölgesinde yaşadım. Babam Malatyalı; kayısı ve kaz yetiştiriyorlar ve okumak için küçük yaşta köyünden ayrılıyor. Öğretmen olduğunda da ilk görev yeri Kastamonu oluyor. Annemin köyü. Annemler de fındık ve büyükbaş hayvancılıkla uğraşıyorlar. Sonra Konya, Şanlıurfa ve İstanbul.
* Toprağa, doğaya ilginizi merak ediyorum. Küçük yaşlardan itibaren mi başladı?
Babam köy öğretmeni olduğu için, yani sınıf öğretmeni, 5 sınıf bir arada köylerde yaşadık. Köy hayatını severim. En son görev yeri ise Beykoz'du. Paşabahçe sırtlarında dedemler büyükbaş hayvancılık yapıyordu. Bahçe içinde bir evdi, kendi sebzemizi yetiştirirdik. Dedemle kapı kapı dolaşıp, süt satardık.
Ben hep çok zor olduğunu düşünmüşümdür bahçe işinin, hayvancılığın. Anneannem inek sağarken çok söylenir, "Bitmedi eziyetim" diye bakraçlarla falan kavga ederdi. Dedem de sofrada hep ne kadar lezzetli şeyler yediğimizi başkalarının yiyemediğini anlatır dururdu. Ama toplamak bir dert satmak bir dertti tabii..
* Üniversitede ne okudunuz?
İlk olarak Akdeniz Üniversitesi Tarımsal Pazarlama 2 yıllık programında okudum. Zaten girişimimi de burada okurken kurdum, daha sonra Anadolu Üniversitesi İşletme, Boğaziçi Üniversitesi Mikro MBA ve burslu olarak Harvard Üniversitesi'nde Sosyal Değişim için Liderlik eğitimleri aldım.
* Peki, girişimcilik öykünüz, tarım alanına yönelmenizin hikâyesi nasıl başladı?
Tarımsal pazarlama bölümünde okurken alternatif bir pazar oluşturma araştırması yapıyordum. İnternet Türkiye'de yeniydi tabii. Tarım sektöründe ise kurulmuş bir web sitesi yoktu. İlk olarak tarımsal ürün alıcıları satıcıları bir araya getiren ve çiftçilerin ihtiyaçları olan bilgileri; örneğin hal-borsa fiyatlarını, hibe-destek bilgilerini, meteorolojik bilgileri veren bir web sayfası ile başladım.
* Çiftçilere kredi kartı ve SMS gibi fark yaratan projeleriniz de oldu değil mi?
2004 yılında tabii internet yaygın değil, çiftçinin bilgisayara internete erişimi yoktu. Çiftçilerin bilgiye erişim zorluğu ve ürününü satma zorluğu vardı. Çiftçinin aylık geliri de olmadığı için kredi kartına sahip değillerdi ve hep birilerine borçlanıyor, ona da ürünü satmak zorunda kalıyorlardı. Web sayfasından önce bunları çözmek gerekti. Bir banka ile iş birliğine giderek kredi kartı modelleme ve yaygınlaştırma çalışmaları yaptık.
Onu yaparken bir de baktık ki çiftçiler cep telefonu kullanıyor. Biz de onun üzerinden sistemi geliştirdik, web'de oluşan çiftçinin ihtiyacı olan bilgileri SMS'le gönderen ve çiftçinin de SMS'le bilgi gönderdiği bir alt yapı kurduk, onu da Vodafone ile yaptık.
* Bir kadın olarak bu alanda var olmak güç oldu mu?
Başlarken hiç böyle zorluklar olduğunu bilmiyordum. Ama işte destek arıyorsunuz veya yatırım diyorlar ki, "Bu kadın bugün yarın ya evlenince ya da çocuğu olunca bu işi sürdüremez. Boşuna yatırım yapmış oluruz". Zaten o yıllarda böyle kadın girişimci destekleri falan yok. Yani o yıllarda güç oldu girişimci olmak. Ama son yıllarda avantajlı olduğunu düşünüyorum.
* Kariyer yolculuğunuz sizi ülkemizin ilk Akıllı Köy'ünü kurmaya kadar getirdi. Size ulusal ve uluslararası pek çok ödül de kazandıran bu proje fikri nasıl oluştu?
12 yıl Anadolu köylerinde tarımsal sorunlara teknoloji çözümleri odaklı eğitimler etkinlikler düzenledik. Açılınca eğitim salonu olan bir TIR'ımız aynı anda 6 farklı bölgede ekiplerimiz oldu. Böylelikle bazı köylere aralıklı yıllarda birkaç defa gitme fırsatı bulduk. Birçok köyde gelişme gözlenmezken bazı köylerde çok büyük değişimler fark ettik. O köylerde bu değişimler nasıl olmuş diye araştırdık. Bir çiftçi anlattığımız teknolojiyi kullanmaya başlamış, diğerleri onu takip etmiş.
Biz de çiftçinin teknolojiyi görüp inceleyebileceği, uygulamaları gerçek arazide kurulu olan ve sonuçları ortada olan bir Akıllı Köy kuralım dedik. 2016 yılında Aydın'ın Koçarlı ilçesine kurduk Akıllı Köyü ve ben de orada yaşayarak çiftçiliği yerinde deneyimliyorum.
Dijital feromon tuzaktan ortak sağım sistemine...
* Akıllı Köy üreticilere bugün neler sunuyor?
Akıllı Köy, tarla, bahçe, sera tarımında ve hayvancılıkta teknolojilerin uygulamalı olarak sunulduğu bir eğitim kampüsü. 200 kişilik eğitim salonumuz var. Eğitim kampüsümüzde çiftçiler gruplar halinde geliyorlar. Dünyanın geleceği, tarımın ve gıdanın geleceği ile ilgili bilgi alışverişi yapıyoruz ve arazide farklı bahçe düzenlerinin olduğu dijital yaprak, dijital feromon tuzak, yapay zekalı sulama sistemi, ortak sağım sistemi gibi birçok teknoloji barındıran alanlarda teknolojinin traktör kullanmaktan daha zor olmadığını deneyimliyoruz. Böylece sonuçlarını gözleri ile görüyorlar.
* Kurulduğundan bu yana kaç kişi faydalandı ve kadınların ilgisi nasıl oldu?
100 binden fazla çiftçi ziyaret etti. Akademisyenler, üniversite öğrencileri ve çocuklar ayrı farklı gruplara farklı programlar düzenliyoruz tab,i. Tarımsal teknolojilere kadınların ilgisi erkeklerden daha fazla. Hani aile iş bölümünde pazarlama ve satın almada erkekler yer alıyor ama kadınlar emek, işçilik ağırlıklı çalışıyor ya; bu da kadının teknolojide işini kolaylaştıracak cihazlara daha meraklı kullanıma da daha istekli olmasını tetikliyor. Gerçekten bunu ben de tahmin etmemiştim.
* Yurtdışından da köyü ziyaret edenler oluyor mu?
Yurtdışından ziyaretçiler genelde akıllı köy işleyiş modelini görmeye geliyorlar. Herkesin en çok ilgisini çeken tabii yapay zekalı sulama sistemi ve bizim bütün verileri ekrana yansıttığımız izleme merkezine ilgi gösteriyorlar ama en çok biz bu işi nasıl yapıyoruz diye ziyaret alıyoruz. Azerbaycan örneğin 3 akıllı köy kurdu.
'Hep kendime ilerlemek için bir sebep buldum'
* Tüm bu süreç boyunca güçlükler karşısında hiç vazgeçmeyi düşündünüz mü? Size ne motive etti?
Girişimcilik zor, evet. Sektör zor bir sektör. Değiştirmeye çalıştığınız şeyler insanların doğduklarından itibaren gördüğü yaptığı bir iş. Onları ikna etmek, bir yandan kaynak bulmak zor. Vazgeçmeyi düşünmedim desem yalan olur. Ama düşününce hep kendime ilerlemek için bir sebep buldum. Dünyada yapılacak daha iyi bir iş, geçirilecek ömür için daha iyi bir amaç bulamadım belki de... Vazgeçmeden olacakların sonunu görmek istedim bir yandan da...
* Kızlarınız olduğunu biliyoruz. Onların tarıma ilgisi ne düzeyde?
Büyük kızım ODTÜ'de Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler okuyor. "Anne bu işler sizin yaptığınız gibi çiftçiden çözülmez, uluslarası politikalarla çözülür" diyor. Küçük kızım daha lisede. Onlar da kendi yollarını bulacaklar.
* Yeni projeler var mı?
Tarımın Kadın Yıldızları Projesi var. SuperFresh ile iş birliği yaptığımız proje. Kadın çiftçilerle bir araya geliyoruz; yapay zeka, girişimcilik, finansal okuryazarlık, ekolojik okuryazarlık gibi eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar 8 ödül aldı. Kadınların, yapay zekaya merakları da inanılmaz. Saha da da çok güzel geri dönüşler var. Patates, mısır ve bezelye için eğitim videosu çektik örneğin... Yani SuperFresh ziraat mühendisleri ve Tarımın Kadın Yıldızları çiftçileri ile çocuklarını çiftçilik yaparak büyütmüş kadın, kızı da Ziraat Mühendisliği okuyor o da üretimin içinde. Yani bu proje beni inanılmaz heyecanlandırıyor. Geleceği bir düşünün yapay zeka kullanan kadın çiftçiler!