‘Kuzeyin Oğlu’na gözyaşlı veda

SEÇKİN ŞENVARDAR - Bayramda sahne aldığı KKTC’de kalp krizi geçirerek sevenlerini yasa boğan ‘Kuzeyin Oğlu’ Volkan Konak (58) için dün Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde düzenlenen törende sanatçının sevenleri avluya sığmadı. Konak’a son görevini yapmak için camiye koşan binlerce kişi, güvenlik önlemi nedeniyle ayrılan alandaki bariyerleri yıkarak, tabut başına akın etti. Oluşan izdiham nedeniyle görevliler kalabalığı uyarmak için sık sık anons yaparken, sanatçının eşi Selma Konak, kızı Şimal ve oğlu Volkan, kalabalık nedeniyle minibüste taziyeleri kabul etti.

Baygınlık geçiren Şimal Konak, alandan çıkarıldı.

Konak’ın, Türk bayrağına sarılı tabutunun başına giden ve ayakta durmakta güçlük çeken Selma Konak, son kez vedalaştığı eşinin ardından, “Volkan bana bunu nasıl yaptın?” diyerek, gözyaşı döktü. Kalabalık nedeniyle bir ara baygınlık geçiren sanatçının kızı Şimal’e alandaki sağlık görevlileri müdahale etti. İzdihamın oluştuğu anlarda kalabalığın içindeki bir kişi yankesicilik yaptığı iddiasıyla yaka paça alandan çıkarılarak, polise teslim edildi. Usta sanatçı, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrası bugün anne-babasının yanına defnedileceği memleketi Trabzon’un Maçka ilçesine uğurlandı.

Ünlüler akın etti

Konak’ın toprağa verileceği memleketine uğurlamaya gelenler arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere sanat dünyasından Orhan Gencebay, Erol Evgin, Ahmet Selçuk İlkan, Kubat, Linet, Hüsnü Şenlendirici, Hakan Altun, Perihan Savaş, Mehmet Aslantuğ, Sinan Özen, Hande Yener, Berkay, Derya Uluğ, Hüseyin Avni Danyal ve Ergun Gürsoy gibi isimler yer aldı.

‘Mağusa Limanı’nın hikâyesi...

Volkan Konak’ın hayatını kaybetmesinin ardından dostları ve sevenlerinden bazıları sanatçının seslendirdiği ‘Mağusa Limanı’ şarkısını paylaşarak, ona veda etti. İşte o türkünün hikâyesi: 

Kıbrıs yöresine ait Mağusa Limanı türküsünün hikâyesi 1943 yılına dayanıyor. Kıbrıs’ta Mağusa şehrinde İngiliz askerleri tarafından öldürülen Arap Ali için yakılan ağıt yıllarca dillere dolanmış, nesilden nesile aktarılmıştır. Türkünün çeşitli versiyonlarına Anadolu’da ve Kerkük’te rastlanmaktadır. Mağusa Limanı, hüzünlü türküsü ve hikâyesiyle dilden dile dolaşan destansı bir liman haline gelmiştir. Mağusa Limanı hikâyesi, kuzey ve güney olarak ikiye bölünmeden önce 1943 yılında gerçekleşmiş hüzünlü bir olayı konu alıyor. ‘Mağusa Limanı’ türküsü ‘Arap Ali Ağıtı’ olarak da bilinir. Eser, 1943’te meyhanede dayak attığı İngiliz askerleri tarafından süngülenerek öldürülen Arap Ali’nin hikâyesini anlatıyor.